Taşınır Satışı Sözleşmesi
I.Genel olarak taşınır satışı sözleşmesi
1.Taşınır satışının tanımı ve konusu
Tanımı: MADDE 209- Taşınır satışı, Türk Medenî Kanunu uyarınca taşınmaz sayılanlar dışında kalan ve diğer kanunlarda taşınır olarak belirtilen şeylerin satışıdır. Ürünler, bir yapının yıkıntıları ve taş ocağından çıkarılacak taşlar gibi, taşınmazdan ayrıldıktan sonra mülkiyeti devredilecek bütünleyici parçaların satılması da taşınır satışıdır.
2.Taşınır Satışı Sözleşmesinin şekli
Taraflar ayrıca bir şekil kararlaştırmadıkça şekil serbestisi vardır. Ancak taşınır satışı sözleşmesinin geçerlilik şekline tabi tutulan özel hükümlerin varlığı halinde resmi şekle tabidir.
II.Satıcının Borçları
1.Satıcının satılanın zilyetliğini ve mülkiyetini devretme borçları ve bu borçları ifa etmede temerrütü
a.Genel Olarak
b.Satıcının satılanı saklama ve koruma borcu
c.Satıcının satılanın zilyetliğini devretme borcu
d.Satıcının satılanı gönderme borcu
e.Satıcının teslim giderlerini ve gerektiğinde taşıma giderlerini ödeme borcu,
f.Satıcının satılanın mülkiyetini geçirme borcu
g.Satıcının temerrütü
a.Genel Olarak
Satıcının satılanın mülkiyetini geçirme ve bu amaçla zilyetliğini alıcıya devretme yükümlülüğü satıcının asıl borcudur.
Zilyetliği devretme, fiili ; mülkiyeti geçirme, hukuki bir ilişkidir. Satıcının bu iki asli borcu yanında satılanı saklama, koruma, gönderme, teslim giderlerini ve gerektiğinde taşıma giderlerini ödeme borcu gibi yan borçlarıda vardır.
b.Satıcının satılanı saklama ve koruma borcu
Bu borç genel prensiplerden ve özellikle dürüstlük kuralından doğar. Kanunla öngörülmemiş olması önemini azaltmaz. Satıcı satılana özen göstermek, onun muhafazası için gerekli masrafları yapmak, gerektiğinde sigorta ettirmek, depolamak gibi hususlar bu borç kapsamındadır.
c.Satıcının satılanın zilyetliğini devretme borcu
(“Zilyetliğin Devri” ifadesiyle “Teslim Etme” aynı anlama gelmektedir.) Zilyetliği devretme, şeyin alıcının iktidarına geçmesini sağlayacak araçların verilmesi suretiyle olur. Teslim borcu alıcının yetkili temsilcisine de olur.
Teslim borcunun ifa edilmiş sayılabilmesi için satılanın ayıpsız bulunmasının gerekip gerekmediği hususu parça borcu ve çeşit borcu ayrımı yapılarak belirlenir. Parça borcuysa ayıplı olsa da ifa edilmiş sayılır.Cins borcuysa ayıpsız olarak teslim edilmesi gerekmektedir. Aksi halde temerrüte düşer satıcı.
d.Satıcının satılanı gönderme borcu
Satılan, ifa zamanında kararlaştırılmış ifa yerinden başka bir yerde bulunuyorsa satıcının onu ifa yerine götürmesi asli bir borcudur. Alıcının başka bir yerde olduğu durumdaysa, satıcının gönderme borcu yan borç olmaktadır.
Satıcı, satılanın gönderildiği yere iyi bir durumda varması için gerekli önlemleri almalı, uygun ambalaj yapmalı, taşıma biçimini ve taşıyıcıyı iyi seçmelidir, önemli nedenlerin varlığı halinde taşımayı geciktirebilir.
e.Satıcının teslim giderlerini ve gerektiğinde taşıma giderlerini ödeme borcu
BK.m.211’e göre aksine sözleşme ve adet yoksa, ölçme ve tartma gibi devir giderleri satıcıya aittir. Gene aynı maddenin hükmünce, gidersiz devir kararlaştırılmışsa, satıcı taşıma giderlerini üstlenmiş sayılır.
f.Satıcının satılanın mülkiyetini geçirme borcu
Hak ya da iktisadi menfaat ile ilgili her türlü tasarruf yetkisinin alacaklıya devir veya temlikiyle olur.
g.Satıcının Temerrütü- (BK.Md. 212-213)
Satıcının -nitelikleri dolayısıyla- sadece teslim borcunda temerrüt önem taşımaktadır. Satıcının temerrütü halinde,borçlu temerrütüne ilişkin genel hükümler uygulanır. Mülkiyeti geçirme borcunun gereği gibi ifa edilmemiş olması,ya teslim borcunun gereği gibi ifa edilmemiş olması sonucu olur ve bu durumda da satıcının teslim borcunda temerrüdü gerçekleşir; ya da zapta karşı tekeffül hükümlerinin uygulanmasına yol açar
aa)Adi satış sözleşmelerinde satıcı temerüdü
Borçlar Kanunun borçlu temerrütünü düzenleyen m.117 vd. hükümlerinin ticari satış dışındaki bütün satış sözleşmelerinde satıcının teslim borcundaki temerrütü halinde uygulanması gerekir.
Bu hükümlere göre öncelikle borcun muaccel olması ve satıcıya alıcı tarafından ihtarda bulunulmuş olması gerekir. Ayrıca satıcıya ek süre verilmiş olmalıdır. Ek süre(mehil) dolmasına rağmen alıcının hareketsiz kalması ve derhal seçimlik haklarından birini kullandığını bildirmemesi durumunda karine olarak, alıcının aynen ifa ve gecikme zararının tazminini istediğinin kabul etmek gerekir. Diğer seçimlik olanaklar, ifadan vazgeçme ve müspet zararın tazminini isteme ile sözleşmeden dönme ve menfi zararını tazmini istemleridir.
Alıcının, mütemerrit satıcının önerdiği kısmi ifayı kabul etme zorunluluğu yoktur. Ard arda teslimli satışlarda satıcı bir veya birkaç vadeye ilişkin teslim borcunda temerrüte düşerse, alıcı, kural olarak temerrüt hükümlerinden yararlanır. Eğer bu temerrüt hali ilerideki vadeleri/teslimleri de tehlikeye düşürüyor veya faydasız kılıyorsa; sözleşmeden tamamı için dönme imkanının varlığı kabul edilir.
bb)Ticari satış sözleşmelerinde satıcı temerrütü
Ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işler ve fiiller ticari işlerdendir. Borçlar Kanunumuzca ticari satıştan kasıt,basit tanımıyla, kar sağlamak amacıyla yapılan satışların tümü ticari satıştır. Ticari satışlarda satıcının teslim borcunda temerrüte düşmesi için, yine muacceliyet, ihtar ve mehil verilmesi gerekir. Ancak belirli süreli ticari satışlarda, alıcının satıcıya süre vermek zorunda olmadığı kabul edilir, ticari satışlarda vadenin belirli/kesin vadeli işlem olduğu bir karinedir. Burada kararlaştırılması gereken önemli nokta adi satışların aksine eğer alıcı gecikmiş ifayı isteme veya sözleşmeden dönme yollarından birini seçecekse bunu derhal bildirmelidir. Bildirmemesi halinde ifadan vazgeçerek teslim borcunun yerine getirilmemiş olmasından dolayı uğradığı zararları(müspet) istemiş sayılmaktadır. Alıcının susması “ifadan vazgeçerek ,ifanın yerine getirilmemesi sebebiyle tazminat talep edeceği” karinesidir.
İfadan vazgeçerek ifa edilmeme sebebiyle tazminat(müspet zararı) isteyen alıcı BK.m.213 hükümleri çerçevesince tazminat miktarının hesaplanmasında üçlü bir seçimlik hakka sahiptir. Bu seçimlik haklar:
-Tazminatın genel hükümlere göre hesaplanması: Tazminatın BK.112 hükümlerindeki esaslara göre hesaplanmasını ifade eder.
-Tazminatın somut yöntemle hesaplanması: Fiilen üçüncü kişiyle yapılmış yeni satış(ikame alım) sözleşmesi ile taraflar arasındaki sözleşmenin satış bedelleri arasındaki farktır. İkame alımı, iyiniyet ve dürüstlük kurallarına uygun olmalıdır,aksini iddia eden ispatla yükümlüdür.
-Tazminatın Somut yöntemle hesaplanması: Satış bedeli ile borsada kayıtlı veya piyasadaki cari fiyatı bulunan satılanın ifa günündeki borsa ya da rayiç fiyatı arasındaki fark istenir.