VERGİLENDİRME
Vergilendirme Yetkisi, devletin egemenlik gücüne dayanarak kamu giderlerini karşılamak için belirlediği mükelleflerin üzerine mali yükümlülük koymak ve bunları tahsil etmek yetkisidir.
Mükellef, verginin temel unsurundan biridir. Anayasa Mahkemesi Kararına göre vergiyi koyan/düzenleyen kanunda mükellefin kim olduğu belirli değilse o kanunun uygulanması hukuka aykırılık teşkil eder. Mükelleflik statüdür, yani gerçek kişi de tüzel kişi de mükellef olabilir hatta mükellef olmak için kişilik esaslı unsur değildir.
Mükellefiyet kanundan doğan bir statüdür. Özel sözleşmeyle bu borçtan/ödevden/statüden feragat edilemez, kurtulunamaz. Kanunilik ilkesinin bir yansımasıdır.
Vergi yükümlüsü, vergiyi doğuran olayı kendi kişiliğinde gerçekleştirmiş bulunması ve vergi borcunu kendi mal varlığından ödemek zorunda olan kişidir. Vergi sorumlusu ise bir başkasının vergi ödevlerinden kaynaklanan borçları yerine getiren kişidir. Vergi sorumlusunun iktisabı azalmaz.
Vergi ehliyeti, vergi ödeme gücünden doğar. Vergi ödeme gücü olan herkesin vergi ehliyeti vardır; kanuni ehliyet şart değildir. Vergiyi doğuran olayla iradi veya gayri iradi bir ilişki kurmak vergi yükümlüsü olmak için yeterlidir. Hasta olması, hapiste olması, kısıtlı olması ehliyet engeli değildir. Vergiyi doğuran olay kanunlarda yasaklanmış olsa dahi vergi yükümlüsü olunmaktan kurtulunamaz. Kaçakçılıktan elde edilen gelir dahi vergilendirilir.
Tüzel kişiliği olmayan, kanunen kendisine kanuni temsilci atanmış kişilerin vergilerini vergi idaresine ödeyen kişi Kanuni Temsilci’dir .
Kanuni temsilcinin sorumluluğu: Kendi şahsi malvarlığından ikinci derece sorumludur. Yani, vergi borcu önce mükelleften tahsil edilmeye çalışır, edilemez ise kanuni temsilcinin sorumluluğuna gidilir. Vergi Usul Kanuna göre mükelleften edilemeyip kanuni temsilciliden edilen vergi borçlarında kanuni temsilci, sadece vergi borcunu mükellefe rücu edebilir. 6183 Sayılı Kanuna göre ise vergi borcunu kanuni temsilci ödediyse hem asıl alacağı(vergi borcunu) hem de yan alacakları rücu edebilir. Avukatın(vekilin) vergi idaresine karşı sorumluluğu yoktur.
Zincirleme(Müteselsil) Sorumluluk
Teselsül, birden fazla kişinin aynı bir borcun tamamının borçlusu olmasını ifade eder. Vergi hukukunda da teselsül birden fazla yükümlünün aynı bir verginin tamamının borçlusu olmaları demektir.
Yükümlüler arasına teselsül birden fazla yükümlünün aynı bir verginin tamamının borçlusu olmaları demektir. Vergi dairesi alacağını borçluların birinden tahsil ettiğinde diğerlerinin borcu da son bulur. Emlak vergisinde elbirliği mülkiyette yükümlülüler arasında teselsül vardır. Ve borçtan müteselsilen sorumludurlar.
Yükümlü ile vergi sorumlusu arasındaki teselsülde vergiyi doğuran olayla ilişkisi olmayan üçüncü kişiler verginin yükümlüsü ile birlikte verginin ödenmesinden ya da şekli ödevlerden sorumlu tutulurlar. Örneğin motorlu taşıt vergisinin ödendiğini gösterir belge aramadan motorlu taşıtların her türlü satış veya devir işlemlerini yapan noterler yükümlülerle birlikte müteselsilen sorumludurlar.