1. Ana Sayfa
  2. Borçlar Hukuku (Özel)

SATICININ TEMERRÜDÜ (TBK m. 212-213)


SATICININ TEMERRÜDÜ (TBK m. 212-213)

                Satıcının -nitelikleri dolayısıyla- sadece teslim borcunda temerrüt önem taşımaktadır. Satıcının temerrütü halinde, borçlu temerrüdüne ilişkin genel hükümler uygulanır.

                Mülkiyeti geçirme borcunun gereği gibi ifa edilmemiş olması,ya teslim borcunun gereği gibi ifa edilmemiş olması sonucu olur ve bu durumda da satıcının teslim borcunda temerrüdü gerçekleşir; ya da zapta karşı tekeffül hükümlerinin uygulanmasına yol açar.

  1. aa) Adi satış sözleşmelerinde satıcının temerüdü

                Borçlar Kanunun borçlu temerrütünü düzenleyen m.117 vd. hükümlerinin ticari satış dışındaki bütün satış sözleşmelerinde satıcının teslim borcundaki temerrütü halinde uygulanması gerekir.

                Bu hükümlere göre öncelikle borcun muaccel olması ve satıcıya alıcı tarafından ihtarda bulunulmuş olması gerekir. Ayrıca satıcıya ek süre verilmiş olmalıdır. Ek süre(mehil) dolmasına rağmen alıcının hareketsiz kalması ve derhal seçimlik haklarından birini kullandığını bildirmemesi durumunda karine olarak, alıcının aynen ifa ve gecikme zararının tazminini istediğinin kabul etmek gerekir. Diğer seçimlik olanaklar,ifadan vazgeçme ve müspet zararın tazminini isteme ile sözleşmeden dönme ve menfi zararını tazmini istemleridir.

                Alıcının, mütemerrit satıcının önerdiği kısmi ifayı kabul etme zorunluluğu yoktur.

                Ard arda teslimli satışlarda satıcı bir veya birkaç vadeye ilişkin teslim borcunda temerrüte düşerse, alıcı, kural olarak temerrüt hükümlerinden yararlanır. Eğer bu temerrüt hali ilerideki vadeleri/teslimleri de tehlikeye düşürüyor veya faydasız kılıyorsa; sözleşmeden tamamı için dönme imkanının varlığı kabul edilir.

  1. bb) Ticari satış sözleşmelerinde satıcının temerrüdü

                Ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işler ve fiiller ticari işlerdendir. Borçlar Kanunumuzca ticari satıştan kasıt, basit tanımıyla, kar sağlamak amacıyla yapılan satışların tümü ticari satıştır.

                Ticari satışlarda satıcının teslim borcunda temerrüte düşmesi için, yine muacceliyet, ihtar ve mehil verilmesi gerekir. Ancak belirli süreli ticari satışlarda,alıcının satıcıya süre vermek zorunda olmadığı kabul edilir, ticari satışlarda vadenin belirli/kesin vadeli işlem olduğu bir karinedir. Burada kararlaştırılması gereken önemli nokta adi satışların aksine eğer alıcı gecikmiş ifayı isteme veya sözleşmeden dönme yollarından birini seçecekse bunu derhal bildirmelidir. Bildirmemesi halindeifadan vazgeçerek teslim borcunun yerine getirilmemiş olmasından dolayı uğradığı zararları (müspet) istemiş sayılmaktadır. Alıcının susması  “ifadan vazgeçerek, ifanın yerine getirilmemesi sebebiyle tazminat talep edeceği” karinesidir.

                İfadan vazgeçerek ifa edilmeme sebebiyle tazminat (müspet zararı) isteyen alıcı TBK m.213 hükümleri çerçevesince tazminat miktarının hesaplanmasında üçlü bir seçimlik hakka sahiptir.

                Bu seçimlik haklar:

               Tazminatın genel hükümlere göre hesaplanması : Tazminatın TBK m.112 hükümlerindeki esaslara göre hesaplanmasını ifade eder.

                – Tazminatın somut yöntemle hesaplanması : Fiilen üçüncü kişiyle yapılmış yeni satış (ikame alım) sözleşmesi ile taraflar arasındaki sözleşmenin satış bedelleri arasındaki farktır. İkame alımı, iyiniyet ve dürüstlük kurallarına uygun olmalıdır, aksini iddia eden ispatla yükümlüdür.

                Tazminatın Somut yöntemle hesaplanması Satış bedeli ile borsada kayıtlı veya piyasadaki cari fiyatı bulunan satılanın ifa günündeki borsa ya da rayiç fiyatı arasındaki fark istenir

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

Yazar Hakkında