ORGANİK ANLAMDA İDARE
İdare, devletin yürütme organı içinde ve bu organın Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu yanında üçüncü kanadı olarak düzenlenmiş bulunmaktadır. Şu halde, İdareyi ilk bakışta, Devletin yasama ve Yargı organları ile Yürütme Organının da Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu dışında kalan tüm kuruluşları olarak tanımlamak mümkündür.
A. YASAMA VE İDARE
Yasama ve idarenin organ olarak ayırt edilmesinde herhangi bir problemle karşılaşılmaz. Çünkü yasama organı Anayasada açık ve seçik bir biçimde belirlenmiştir. Yasama Organı Anayasanın 7’inci ve 75’inci maddelerine göre Türkiye Büyük Millet Meclisi olup, Milletçe seçilen 550 üyeden oluşur.
B. YARGI VE İDARE
Yargı ve idarenin organ olarak ayırt edilmesinde de herhangi bir problemle karşılaşılmaz. Anayasanın 9. maddesine göre yargı yetkisi bağımsız mahkemelerce kullanılır. Bir organlar topluluğu olarak yargının ayırt edici niteliği, bağımsız mahkemelerden ibaret olmasıdır.
Bağımsız mahkemeler, Anayasanın 138. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, bağımsız mahkemeler hiçbir organ, makam, merci veya kişi tarafından görevlerini yerine getirirken kendilerine emir ve talimat verilemeyen, genelge gönderilemeyen, tavsiye ve telkinde bulunulamayan, kararları Yasama ve Yürütme organlarını bağlayan, kararları bu organlarca hiçbir surette değiştirilemeyen ve yerine getirilmesi geciktirilemeyen, görevlerinde bağımsız ve teminatlı hakimlerden meydana gelen kuruluşlardır.
‒ 1. Adli yargı: Kişiler arasındaki özel hukuk uyuşmazlıklarını çözümlemek ve Ceza Kanununu uygulamakla görevli adliye mahkemeleridir. Hukuk ve ceza mahkemelerinden oluşur. Bu yargı düzeninin zirvesinde Yargıtay, yüksek mahkeme olarak yer almaktadır.
‒ 2. İdari yargı: Hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan İdarenin yargısal denetimi ile görevli mahkemelerdir. İdari yargı düzenini meydana getirirler. Kişiler ile İdare arasında çıkan ve uyuşmazlıkları çözümlemekle görevli idare ve vergi mahkemelerinden oluşur. Bu mahkeme kararlarını son inceleme mercii kural olarak Danıştaydır. İstisnaen Danıştay, bazı idari davalara ve vergi davalarına ilk derece mahkemesi olarak bakar.
‒ 3. Askeri yargı: Asker kişiler tarafından işlenen askeri suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Bu yargı düzeninin zirvesinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesi yer alır.
‒ 4. Anayasa yargısı: Kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve TBMM İçtüzüğünün Anayasaya aykırılığı hakkında iddiaları bağlamak üzere kurulmuştur. (Ay.m.146) Ayrıca özel bazı suçlarla ilgili Yüce Divan sıfatıyla görev yapar.
‒ 5. Seçim yargısı: Seçimlere ilişkin şikayet ve itirazları karara bağlamakla görevli ilçe ve il seçim kurulları il bu kurulların kararlarını kesin olarak incelemekle görevli Yüksek Seçim Kurulunun oluşturduğu yargı düzeni.
‒ 6. Uyuşmazlık yargısı: Adli, idari ve askeri yargı mercileri arasında ortaya çıkacak olan görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmekle görevlidir.
C. YÜRÜTME VE İDARE
Yasama ve yargının dışında kalan İdarenin Yürütme içindeki yeri nedir?
1. Merkezi (=genel) idare
BK ve Cumhurbaşkanlığı makamının siyasal niteliği ağır basmakla birlikte, bunları İdareden tamamen ayrı düşünmek de mümkün değildir.
Bakanlar Kurulunu oluşturan bakanların her biri, Devletin idare teşkilatı içinde belli bir grup kamu hizmetini (idari görevi) idare teşkilatı içinde münferit bakanlıkların en yüksek amiri durumundadır ve BK’yı İdareden tamamen ayrı düşünmek mümkün değildir.
Başbakan da İdareden ayrı düşünülemez. Bir hizmet bakanlığıymış gibi doğrudan doğruya Başbakanlığa bağlanmış bulunan hizmetler mevcuttur. Bundan başka Başbakan, bakanların görevlerini Anayasa ve kanunlara uygun bir biçimde yürütmelerini gözetmek ve düzeltici önlemleri almak yetki ve görevi ile donatılmıştır. Ay.m.109/3 ve Ay.m.104 göz önüne alındığında Başbakanın bakanların üzerinde bir amir konumunda olduğunu söylemek, pek de abartılı olmayacaktır.
Cumhurbaşkanı da idareden tamamen ayrı düşünülemez. Gerektiğinde BK’yı toplantıya çağırma yetkisi, bakanların görevlerine Başbakanın önerisi üzerine son vermesi, müşterek kararnameleri imzalaması, atama niteliğinde pek çok idari işlemi tek başına yapabilmesi ve Denetleme Kurulu aracılığı ile İdareyi denetleyebilmesi, onun İdareden tamamen bağımsız düşünülmesini engeller.
Özetle, organik anlamda idare, belli ölçüde Devletin Yürütme Organı ile özdeşleşmektedir.
2. Mahalli İdareler
Anayasa, il, belediye ve köy olmak üzere üç tür mahalli idare öngörmüştür.
3. Öteki Kamu Tüzelkişileri
Tüm ülke düzeyinde yürütülmesi gereken; teknik bilgi ve uzmanlık isteyen hizmetler için devlet tüzelkişiliğinden ayrı tüzelkişiler oluşturulmuştur. (Ör: üniversiteler, RTÜK)
Özetle, organik anlamda idare; Yasama ve Yargı organları dışında, başında Hükümeti oluşturan münferit bakanların yer aldığı ve Devlet tüzelkişiliğini temsil eden merkezi idare ile, belli yörelerin yöresel gereksinimlerini karşılamak üzere kurulan mahalli idareleri ve belli idari hizmetleri yürütmek üzere teşkil edilen öteki kamu tüzelkişilerini kapsamaktadır.