Kamulaştırma Hukuku: Temel İlkeler, Süreç ve Hukuki Uyuşmazlıklar
Giriş
Kamulaştırma, devletin veya kamu tüzel kişilerinin kamu yararını gerçekleştirmek amacıyla özel mülkiyette bulunan taşınmazlara bedelini ödeyerek el koymasını ifade eder. Türkiye’de kamulaştırma süreci, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu kapsamında düzenlenmiştir. Bu makalede, kamulaştırma sürecinin aşamaları, hak sahiplerinin yasal hakları ve kamulaştırmaya karşı açılabilecek davalar ele alınacaktır.
Kamulaştırma Hukukunun Temel İlkeleri
Kamulaştırma işlemlerinde dikkate alınması gereken temel ilkeler şunlardır:
- Kamu Yararı İlkesi: Kamulaştırmanın amacı, bireysel çıkarlar yerine kamu hizmetlerinin gerekliliklerini yerine getirmektir.
- Kanunilik İlkesi: Kamulaştırma işlemi, ancak kanunla belirlenen esaslara uygun olarak gerçekleştirilebilir.
- Bedelinin Peşin Ödenmesi İlkesi: Taşınmaz sahiplerine, taşınmazlarının gerçek değeri üzerinden tazminat ödenmelidir.
- Eşitlik İlkesi: Kamulaştırma sürecinde taşınmaz sahipleri arasında ayrımcılık yapılamaz.
- Mahkemeye Başvuru Hakkı: Taşınmaz sahipleri, kamulaştırma kararına veya bedeline itiraz edebilirler.
Kamulaştırma Süreci ve Aşamaları
Kamulaştırma süreci, idare tarafından belirli aşamalar izlenerek yürütülür:
- Kamu Yararı Kararının Alınması: Kamulaştırmayı yapacak idarenin, taşınmazın kamu yararına kullanılması gerektiğine dair bir karar alması gerekir.
- Kamulaştırma Kararının Onaylanması: Belediye, il özel idaresi veya ilgili bakanlık tarafından kamulaştırma işlemi onaylanır.
- Taşınmazın Tespiti ve Değerleme: Bağımsız bilirkişiler aracılığıyla taşınmazın değeri belirlenir.
- Satın Alma Usulü: Öncelikle taşınmaz sahibine anlaşmalı satış teklifi yapılır.
- Bedel Tespit Davası: Anlaşma sağlanamazsa idare, asliye hukuk mahkemesinde bedel tespit ve tescil davası açar.
- Mahkeme Kararı ile Tescil: Mahkemenin belirlediği bedel taşınmaz sahibine ödenerek taşınmazın tapusu idare adına tescil edilir.
Kamulaştırma Türleri
Kamulaştırma işlemi, uygulama yöntemine göre farklı türlere ayrılmaktadır:
- Kesin Kamulaştırma: Taşınmazın mülkiyeti tamamen kamu idaresine geçer.
- İrtifak Hakkı Kurulması: Taşınmazın mülkiyeti devredilmez, ancak kamu hizmeti için belirli bir kullanım hakkı tanınır.
- Aceleden Kamulaştırma: Acil durumlarda, taşınmaz bedeli daha sonra belirlenmek üzere hızlıca el konulabilir.
Kamulaştırmaya Karşı Açılabilecek Davalar
Kamulaştırma sürecinde hak sahipleri çeşitli yasal yollara başvurabilirler:
- Kamulaştırma İşleminin İptali Davası: Kamu yararı bulunmadığı veya usule aykırı işlem yapıldığı iddiasıyla idari yargıda dava açılabilir.
- Kamulaştırma Bedelinin Artırılması Davası: Taşınmaz sahibinin belirlenen bedelin düşük olduğunu iddia etmesi halinde açılan davadır.
- Geri Alma Davası: Kamulaştırılan taşınmaz, beş yıl içinde amacı doğrultusunda kullanılmazsa eski maliki tarafından geri alınabilir.
- Kamulaştırmasız El Atma Davası: İdarenin hukuka aykırı şekilde kamulaştırma yapmadan taşınmaza el koyması durumunda taşınmaz sahibi tazminat talep edebilir.
Güncel Yargı Kararları ve Uygulamalar
Son yıllarda Danıştay ve Anayasa Mahkemesi, kamulaştırma ile ilgili önemli içtihatlar geliştirmiştir:
- Kamulaştırma Bedelinin Eksik Belirlenmesi: Yargıtay, bilirkişi raporlarının objektif kriterlere dayanması gerektiğini vurgulamaktadır.
- Kamulaştırmasız El Atma: Anayasa Mahkemesi, idarenin hukuka aykırı şekilde taşınmazlara el koymasının mülkiyet hakkı ihlali oluşturduğuna karar vermiştir.
- Geri Alma Hakkı: Danıştay, amacına uygun kullanılmayan taşınmazların eski malike iadesi yönünde kararlar vermektedir.
Sonuç
Kamulaştırma hukuku, bireylerin mülkiyet haklarını doğrudan etkileyen ve kamu yararı ile özel mülkiyet arasındaki dengeyi kurmaya çalışan bir hukuk dalıdır. Vatandaşlar, kamulaştırma sürecinde haklarını korumak için süreci dikkatle takip etmeli ve gerektiğinde yargı yoluna başvurmalıdır.
