Bilirkişi
Hâkimin hukuki bilgisi dışında kalan ve teknik ve özel bilgiye ihtiyaç duyulabilen hallerde hâkim bilirkişiye başvurabilir. Bilirkişi, tecrübe prensipler hakkında hâkimde eksik olan bilgiyi veren ve bu tecrübe prensiplerine dayanarak, sabit olan bir olaydan sonuçlar çıkaran veya kendi özel bilgisine dayanarak, uyuşmazlık konusu olayları tespit eden kişidir.
Tank ile bilirkişi birbirinden farklıdır. Tanık bir olay hakkında tesadüfen edildiği bilgileri mahkemeye aktarır. Bilirkişi ise uzmanlığı sebebiyle sahip olduğu bilgiye dayanarak rapor hazırlar.
Bilirkişinin yerine, başka bir kişinin ikamesi mümkün olduğundan reddi mümkündür. Çünkü bilirkişinin doğru bir rapor verebilmesi için objektif olması gerekir. Bilirkişinin özel ve teknik konularda hâkimin yardımcısı olduğu da düşünülürse, hâkimler gibi objektif ve tarafsız olmaları da zorunludur. Ancak bir kimsenin hem bilirkişi hem de tanık olması da mümkündür.
Mahkeme ile bilirkişi arasındaki ilişki kamu hukukuna tabidir.
Bilirkişiye Başvurulacak Haller
Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verebilir.
Buna göre “hukuki konularda” hâkim bilirkişiye başvuramaz. Çünkü hukuki konular hâkimin bilgisi dışında değildir. Ayrıca hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuk, bilgiyle çözümlenebilecek bir olay için de bilirkişiye başvurulamaz. Hukuki konularda bilirkişiye başvurulması usul ekonomisine aykırıdır. Hukuki konularda bilirkişiye başvurulması ve bilirkişi tarafından yapılan değerlendirmelerin hükme esas alınması yargılamanın bilirkişiye bırakılması sonucunu doğurur.
Bilirkişi Atanması ve Bilirkişilik Yapma
Bilirkişi incelemesine mahkeme kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verir. Bilirkişiye başvurulması kanun hükmüne dayanıyorsa hâkimin bir takdir yetkisi yoktur. Örneğin akıl hastalığı sebebiyle boşanma.
Bilirkişi olarak atanacak kişinin davanın tarafları ve kanuni temsilcileri dışında üçüncü bir kişi olması gerekmektedir. Tarafların vekilleri de bilirkişi olarak atanmamalıdırlar, aksi halde reddedilebilirler.
Bilirkişiler, bölge adliye mahkemelerinin yargı çevreleri esas alınmak suretiyle bilirkişilik bölge kurulu tarafından hazırlanan listede yer alan kişiler arasından seçilir. Listelerde bilgisine başvurulacak uzmanlık dalında bilirkişinin bulunmaması halinde, diğer bölge adliye mahkemelerinde oluşturulmuş listelerden, burada da yoksa liste dışından da bilirkişi görevlendirilebilir.
Bilirkişi olarak atanacak kişi, gerçek kişi ve kişiler olabileceği gibi, tüzel kişilerde olabilir.
Kanunların görüş bildirmekle yükümlü kıldığı kişi ve kuruluşlara görevlendirildikleri konularda bilirkişi olarak öncelikle başvurulur. Ancak kamu görevlilerine, bağlı bulundukları kurumlarla ilgili dava ve işlerde, bilirkişi olarak görev verilemez. Örneğin Adli Tıp Kurumu.
Fakat resmi bilirkişi kurumu yoksa bilirkişiyi hâkim kendisi belirleyecektir. Mahkeme bilirkişi olarak yalnızca bir kişiyi bilirkişi olarak görevlendirebilir. Gerekçesi açıkça gösterilmek zere tek sayıda kişiden oluşan bir kurulun da bilirkişi olarak görevlendirilmesi söz konusu olabilir. Genellikle bir kişi bilirkişi olarak seçiliyorsa da farkı alanlardaki konulardan oluşan bir rapor hazırlanması halinde hâkim üç kişilik bir bilirkişi seçebilir.
Bilirkişi olarak seçilen kişi ya da kişilerin alanlarında uzman olmaları gerekir.
Resmi bilirkişiler, bilirkişi listelerinde yer alan kişiler ve meslek ve sanat icrasına resmen yetkili kılınmış, olanlar bilirkişilik görevini kabule mecburdurlar.(Örneğin, doktor, ebe, hemşire, mühendis, mali müşavir gibi)
Bilirkişiliği kabule yükümlü kişiler, ancak tanıklık tan çekinme sebebine ve mahkemece kabul edilebilir bir sebebe dayanarak bilirkişilikten çekinebilirler.
Bilirkişilik görevi, mahkemece yapılan davete uyup tayin edilen gün ve saatte hazır bulunmayı yemin etmeyi ve bilgisine başvurulan konuda süresinde oy ve görüşünü mahkemeye sunmayı kapsar. Bu görevin kapsamına giren hususlardan geçerli bir mazereti olmaksızın kaçan kişiye disiplin hükümleri uygulanır.
Bilirkişinin Yasaklılık Halleri ve Reddi
Bilirkişiler tarafsız olmalıdır. Bilirkişilerin görevlerini tarafsız olarak yapmalarını temin etmek maksadıyla il adli yargı adalet komisyonu başkanlığında kendilerine usulüne uygun yemin ettirilir. Şayet listelere kaydedilmemiş kişiler arasından bilirkişi görevlendirilmişse, kendilerine mahkeme tarafından yemin ettirilir ve tutanak hakim, zabıt katibi ve bilirkişi tarafına imzalanır.
Bilirkişilerin tarafsızlığının sağlanması için hâkimler hakkındaki yasaklılık ve ret sebepleri bilirkişiler bakımından da uygulanır. Ancak bilirkişinin aynı davada daha önce tanık olarak dinlenmiş olması bir ret sebebi teşkil etmez.
Ret sebeplerinden birisinin, bilirkişinin şahsında gerçekleşmesi halinde taraflar bilirkişiyi reddedebileceği gibi, bilirkişi kendini de reddedebilir. Ret talebi ve bilirkişinin kendisini reddetmesi bu sebebin öğrenilmesinden itibaren en geç bir hafta içerisinde yapılmalıdır.
Bilirkişi ret başvurularını inceleyen mahkemenin verdiği kabule ilişkin kararlar kesin olup, ret kararları ise ancak davanın esası hakkındaki kararla birlikte kanun yoluna başvurulabilir.