EKSİK BORÇLARIN ÇEŞİTLERİ
1. Doğuştan eksik borçlar
a. Kumar ve bahisten doğan borçlar
Kumar ve bahisten doğan borçlar, alacaklıya dava hakkı vermez, bu husus hâkim tarafından re’sen dikkate alınır. TBK mad. 604: Kumar ve bahisten doğan alacak hakkında dava açılamaz ve takip yapılamaz.
Piyango ve diğer şans oyunlarından doğan borçlar da eksik borçtur. Kumar ve bahisten doğan borç borçlu tarafından ifa edilirse, bu ifa geçerlidir. Bu ödeme, sebepsiz bir zenginleşme oluşturmadığı gibi, bir bağışlama da oluşturmaz. Bu nedenle borçlunun tekrar geri istemesi mümkün değildir.
b. Evlenme simsarlığından doğan ücret borçları
Hukuk düzeninin onaylamadığı eksik borçlardandır. Kişilerin evlenmelerine aracılık yapmak, hukuka aykırı değildir. Ancak bu, bir ücret karşılığında yapılırsa, ahlaka ve hukuka aykırı olur. TBK mad. 524: Evlenme simsarlığından doğan ücret hakkında dava açılamaz ve takip yapılamaz.
c. Ahlaki ödevlerden doğan borçlar
Eksik borçlardandır, ifa edilebilir, fakat alacaklı tarafından dava ve icra yoluyla takip edilemez. Bir ahlaki ödevin yerine getirilmesi için üstlenilen borçların ifası amacıyla verilen şeyler geri istenemez.
d. Malikin, iyiniyetli zilyet karşısındaki borcu
Malikin, iyiniyetli zilyedin, kendisine iade etmek zorunda bulunduğu mal üzerinde yapmış olduğu zaruri ve faydalı masraflardan doğan borcu, eksik bir borçtur. Zilyet, bu masraflardan doğan alacak hakkı, malik tarafından kendisine ödenmedikçe, malı iade etmez. Zilyedin malı elinde tutması basit bir alıkoymadır, rehin hakları ile ilgili değildir. Malik, bu borçları ödemeden malı zilyetten almışsa, zilyet, yaptığı masrafların kendisine ödenmesini dava yoluyla talep ve takip edemez. Malik, malı aldıktan sonra masrafları ödemişse, bu ödeme bir bağışlama sayılmaz. Sebepsiz zenginleşme yoluyla da iadesi istenemez. Çünkü malik, eksik de olsa mevcut bir borcunu ödemiştir.
e. Sözleşmeden doğan eksik borçlar
Bir alacak hakkının dava ve cebri icra yoluyla takip edilemeyeceğinin sözleşme konusu edilmesi, usul hukuku yönünden tartışmalıdır. Kanımızca, irade özerkliği ve sözleşme özgürlüğü ilkelerine göre, taraflara, dava ve icra takibinden vazgeçme yetkisini tanımak gerekir.
2. Geçici eksik borçlar
Anne/baba veya büyük anne/babasıyla yaşayan ergin altsoy, emek ve kazancını, aileye özgülemişlerse, bunlardan dolayı uygun bir bedel isteyebilir. Bu alacak, borçlunun sağlığında dava edilemez.
3. Sonradan eksik borçlar
a. Zamanaşımına uğramış borçlar
Zamanaşımına uğramış bir alacak, borçlu tarafından ifa edilebilir. Ancak borçlu ifa etmezse, alacaklı tarafından borcun ifası için açılan davaya karşı cevap süresi içinde mahkemede zamanaşımı def’ini ileri sürerse, hâkim davayı reddeder. Bu zamanaşımı def’i üzerine borç, eksik borç niteliğini kazanır.
Borçlu, zamanaşımı def’ini ileri sürmediği veya cevap süresi dışında ileri sürüp de alacaklı buna muvafakat etmediği takdirde, (tam borç niteliğinde olacağından) hâkim borcun ödenmesine karar verir. Zamanaşımı def’inin kullanılıp kullanılmaması, borçlunun takdirine bırakılmış olup, hâkim bunu kendiliğinden dikkate alamaz.
Zamanaşımı def’i ile karşılaşan bir borç, eksik borç niteliğini kazanır. Borçlu tarafından ifa edildiği takdirde, geri istenemez. Böyle bir borcun ifası, bir bağışlama da teşkil etmez.
Borçlu, zamanaşımına uğramış bir borcu ifayı vaat edebilir. Bu takdirde borç, gerçek ve tam bir borç halini alır. Bu vaat ile borçlu, kullanmış olduğu zamanaşımı def’inden zımnen feragat etmektedir.
Rehinin etkisi:
Alacağın, bir taşınır rehiniyle teminat altına alınmış olması, bu alacağın zamanaşımına uğramasına engel olmaz. Ancak, bu gibi teminatlı alacaklarda, alacak zamanaşımına uğrasa bile, alacaklı, hakkını rehin edilen taşınır maldan alma yetkisine sahiptir.
Bir taşınmaz rehini ile teminat altına alınmış alacaklarda ise, alacak zamanaşımına uğramaz. MK mad. 844: Rehin tapu kütüğüne tescil edilmesinden sonra alacak için zamanaşımı işlemez. Zamanaşımına uğramış bir alacağın takası da mümkündür.
b. Konkordato dışında kalan borç
Konkordato sonunda borcun ortadan kalkan kısmı eksik bir borçtur. Borçlu, bunu öderse, geri isteyemez, ayrıca yapılan ödeme bir bağışlama da teşkil etmez. Fakat alacaklı konkordato dışında kalan alacak tutarını da dava edemez.
Konkordato sadece tacirler için geçerlidir. Borçları malvarlığını geçmişse, tacir mahkemeye konkordato talebinde bulunur. Mahkeme alacaklıları çağırır. Alacaklıların malvarlığını geçen borcun miktarında kimin ne kadar vazgeçeceğini kararlaştırmalarına konkordato denir. Konkordatoda öncelikli olan bir tek şey rehin hakkıdır.