DÜZENLEME HAKLARI (TALİ, İKİNCİL HAKLAR)
Sahibine belirli bir davranıştan veya hukuki değerden yararlanma hakkı vermez. Sadece asli, birincil hakları yani yararlanma haklarını etkiler; onları, bu hakkı kullanan kişi veya üçüncü bir kişi adına kurma, değiştirme veya ortadan kaldırma yetkisi verir.
Bu haklar sayesinde hak sahibi, tek taraflı bir irade açıklamasıyla, başka bir kişinin hukuki alanını etkilemekte, yeni bir hukuki durum yaratmakta veya mevcut hukuki durumu değiştirmektedir. Hukuki durumu değişen kişi, düzenleme hakkını kullanan kişinin, bu şekilde kendi özel hukuki alanına yapmış olduğu etkiyi kabul etmek zorundadır. Düzenleme hakları üçe ayrılır.
1. Yenilik doğuran haklar
2. Yönetim (temsil) hakları
3. Def’i hakları
1. YENİLİK DOĞURAN HAKLAR
Bunu ilk kullanan yazar Alman hukukçusu Seckel’dir. Bir hukuki yetkiye dayanarak, bir kimsenin varması gerekli tek taraflı irade beyanıyla yeni bir hukuki durum yaratmasına veya hukuki bir ilişkiye şekil vermesine imkân veren haklara denir.
Bu haklarla tanınmış olan yetki, bir başkasının hukuki durumunun, ancak onun da katılması ile değişebileceği ilkesine bir istisna getirmiş olmaktadır. Bu yetkini kullanılması ile istenilen sonuç kendiliğinden meydana gelir.
2. YÖNETİM VEYA TEMSİL HAKLARI (YETKİ, KUDRET HAKLARI)
Burada hak sahibi, yani yönetim hakkının kullanan kişi, bir sözleşme veya tek taraflı bir hukuki işlem yaparak üçüncü kişinin hukuki alanına etkili olmakta, o alanda hukuki sonuçlar doğurmaktadır. Hak sahibi, yenilik doğuran haklarda genellikle kendi yararına hareket ederken, yönetim haklarında başkası yararına hareket eder. Bu nedenle “başkası yararına haklar” da denilmektedir.
Düzenleme haklarının bu türü, olağan temsil hakları (kanuni temsil, iradi temsil, dolaylı temsil) ile organ haklarını (tüzel kişilerin organları temsilci değildir) kapsar.
3. DEF’İ HAKLARI (KARŞI HAKLAR)
Hak sahibine, bir başkası tarafından ileri sürülen bir hakkı, belirli oranda etkisiz kılma veya sonuçlarını tamamen ya da kısmen sınırlama, engelleme veya ortadan kaldırma imkânı veren haklardır. Borçluya tanınmış savunma aracıdır. En önemli türü, borçlanılan edimden veya bir borcun ifasından kaçınma hakkı olarak adlandırılan def’i hakkıdır.
Başkasına ait bir hakka karşı kullanılan ve bu hakkı sürekli veya geçici olarak engelleyen ya da sınırlayan karşı hakka def’i hakkı denir.