Satış sözleşmesinde yarar ve hasarın geçmesi
-
Yarar ve hasar kavramları,sorunun ortaya konması ve çeşitli çözüm şekilleri
1.1. Yarar ve Hasar Kavramı : Yarar, birşeyden kendiliğinden ya da normal bir çaba karşılığında elde edilen fazlalıklardır. Ağacın meyvesi,koyunun sütü,paranın faizi, kiralık yerin kirası. Hasar, dar anlamda ve geniş anlamda hasar olarak ikiye ayrılmaktadır. Geniş anlamıyla hasar, şeye arız olan ve onun kırılması, bozulması, kötüleşmesi, telef olması gibi sonuçlar yaratan zararlı halleri ifade eder. Dar anlamıyla hasar, sadece borç ilişkileri açısından kullanılan ve borcun doğumu ile ifa arasında geçen devrede borçluya isnad olunamayan haller dolayısıyla imkansızlaşması sonucunda ortaya çıkan ve taraflardan birini veya her ikisini tehlikeye sokan bir durumu anlatmak için kullanılır. Borca ilişkin hasar da denir.
1.2. Sorunun Ortaya Konması : Satış sözleşmesi kurulduktan sonra satılanın teslimine kadar geçecek süre içinde satılanda eksiklik ya da hasar meydana gelirse bunun sonucu kime ait olacaktır ? Hasarın intikali konusu madde 208’de düzenlemiştir.
-
TBK.m. 208’e göre satış sözleşmesinde yarar ve hasarın geçmesine ilişkin esası
TBK madde 208- “Kanundan, durumun gereğinden veya sözleşmede öngörülen özel koşullardan doğan ayrık hâller dışında, satılanın yarar ve hasarı; taşınır satışlarında zilyetliğin devri, taşınmaz satışlarında ise tescil anına kadar satıcıya aittir.
Taşınır satışlarında, alıcının satılanın zilyetliğini devralmada temerrüde düşmesi durumunda zilyetliğin devri gerçekleşmişçesine satılanın yarar ve hasarı alıcıya geçer.
Satıcı alıcının isteği üzerine satılanı ifa yerinden başka bir yere gönderirse, yarar ve hasar, satılanın taşıyıcıya teslim edildiği anda alıcıya geçer.”
TBK m.208/1 : Taşınır satışı bakımından kabul edilen prensip, satılan taşınırın zilyetliğinin alıcıya devri anına kadar yarar ve hasar satıcıda kalacaktır. Taşınmaz satışı bakımından ise,taşınmazın, alıcı adına tescil edildiği ana kadar yarar ve hasarı satıcının taşıması gerektiği prensibi kabul edilir. Bu prensip BK.m.136 ile uyum içindedir.
İfa fiilinin gerçekleştirilmesine rağmen ifa sonucunun ortaya çıkmadığı özel istisnai durumlar vardır. Örneğin Satıcı, zilyetliği devretmiştir (ifa fiili gerçekleşmiştir) ancak tasarruf işlemi geciktirici bir şarta bağlandığından henüz gerçekleşmemiş (ifa sonucu gerçekleşmemiştir) olduğu durumlarda da alıcı hasarı üstlenmiştir.
TBK m.208/2 : İfa fiilinin alıcıya yüklenebilir nedenlerle gerçekleştirilemediği durumlarda m.208/2 fıkrasına göre zilyetliğin devri gerçekleşmişcesine, alıcının temerrüde düştüğü anda hasar alıcıya geçer.
TBK m.208/3 : Satıcının ifa fiilini gerçekleştirmesine rağmen ifa sonucunun henüz gerçekleşmediği bir diğer durum da mesafeli satışlarda karşımıza çıkar ki, bu tür satışlarda hasar sorunu TBK m.208/3 hükmünde ele alınmıştır. Satıcı, alıcının isteği üzerine satılanı ifa yerinden bir başka yere gönderirse; satılanın bağımsız bir taşıyıcaya teslim edildiği anda hasar alıcıya geçer.