İhtiyati Tedbir Yargılaması ve Karar
İhtiyati Tedbir Talebi
İhtiyati tedbir bir dava değildir. Özellikle dava açılmadan önce ihtiyati tedbir talep ediliyorsa, taraflar ihtiyati tedbir talep eden ve karşı taraftır. Dava açılmadan önce ya da dava açıldıktan sonra talep edilebilir. Asıl uyuşmazlığa bakan ya da bakmakla görev ve yetkili olan mahkemeye başvurulmalıdır. Görevsiz veya kesin yetki kurallarına göre yetkisiz bir mahkemeden tedbir talep edildiğinde mahkemenin bu talebi reddetmesi, kesin olmayan yetki bakımından ise (kesin yetki değilse) ancak itiraz üzerine bir karar vermesi gerekir. Basit yargılama usulü uygulanır. Talep eden ne tür bir tedbir istediğini de belirtmelidir. Dava açılırken ihtiyati tedbir talep ediliyorsa bu talep dava dilekçesinde belirtilmelidir.
İhtiyati Tedbir Yargılamasının Gösterdiği Özellikler
- Karşı taraf dinlenmeden de karar verilebilmesi: Hâkim karşı tarafın tedbirden haberdar olması halinde daha karar verilmeden tedbir konusunu devredebileceğini ya da tahrip edebileceğini düşünüyorsa karşı taraf haber de vermeyebilir. Ancak tedbir kararı verildikten sonra karşı taraf buna itiraz hakkı da tanınmaktadır. Duruşma yapılması halinde, karşı tarafın uyuşmazlık konusu üzerinde tasarruf etmesini mümkün kılacak bir durum ortaya çıkmayacaksa, duruşma yapılması esas olmalıdır.
- Yaklaşık ispatın yeterli görülmesi: İhtiyati tedbir talep eden taraf, tedbire esas olan hakkını, ihtiyati tedbir sebep ve sebeplerini keza davanın esası yönünden de ispat etmelidir. Ancak bu ispat tam değil yaklaşık ispat olacaktır. Yani kuvvetle muhtemel gösterilmesi yeterlidir. Ancak bu yaklaşık ispat kesin delillerle olmalıdır.
İhtiyati Tedbir Talebi Hakkında Karar
İhtiyati Tedbir Talebinin Reddi Kararı: İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, en azından kanunun aradığı ölçüde ispat edilmemişse talep reddedilir. Ret talebi üzerine kanun yoluna başvurulabilir. Kanun yolunda verilen karar kesindir. Yani bölge adliye mahkemesindeki istinaf kararı kesin olup, temyiz yoluna başvurulamaz. Kararı veren mahkemeye başvuru, sadece karşı taraf dinlenmeden tedbirin kabulüne karar verilmesi halinde hukuki çare olarak, önce kararı veren mahkemeye itiraz yoluna sonra da kanun yoluna başvurulması gerekmektedir.
İhtiyati Tedbir Talebinin Kabulü Kararı: İhtiyati tedbir şartları mevcutsa mahkeme bu talebi kabul edecektir. Talebin kabulü halinde, belirli şartlarda bu karar karşı itiraz edilebilir. Mahkeme tedbir kararını genel şekilde değil, uyuşmazlık konusu ile bağlantılı olarak somut şekilde vermeli ve gerekçesini de yazmalıdır.
İhtiyati tedbir kararı verilirken, tedbir isteyen taraf haksız çıktığı takdirde, bu tedbirden dolayı karşı taraf ve üçüncü kişilerin uğrayacakları zaralar için, bir teminat alınmasına da karar verilecektir. Talep bir resmi belge ya da kesin bir delile dayanıyor durum ya da koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini belirterek teminat alınmamasına karar verebilir. Adli yardımdan yararlanan da teminat göstermez. Teminat asıl davaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren bir içerisinde tazminat davası açılmaması halinde iade edilir.
Tedbire ilişkin karar, dava sonunda verilen kararlara benzemez, geçici nitelikteki bir karardır ve gerçek anlamda kesin hüküm niteliğinde bir etki doğurmaz. İhtiyati tedbir kararı aksi belirtilmediği takdirde;
* Nihai kararın kesinleşmesine kadar devam etmekte kesinleşmesi ile birlikte kalkmakta,
* Tedbir kararından sonra durumun değişmesi sebebiyle kalkmakta,
* Yaklaşık ispatla yetinilerek karar verilmekte olduğundan, maddi anlamda kesin hüküm oluşturmaz.
Tedbir Talebinin Kabulü Halinde Karar Verilebilecek Tedbirler
Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması yahut yediemine verilmesi ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir.
Mahkeme somut olayın özelliğine göre gerekçesini de belirterek her türlü tedbir kararını verebilir. Mahkeme muğlak, uygulanması güç, karşı tarafa zarar verebilecek tedbir kararı vermemelidir.
İhtiyati tedbir, henüz uyuşmazlık tam belirginleşmeden aleyhine tedbir kararı verilen kişinin şahıs veya mal varlığı değerine müdahale etme ve sınırlama sonucu doğurduğundan tedbirin çok iyi belirlenmesi gerekmektedir. Tedbir talebinde bulunanın hakkını koruyan, ancak karşı tarafın hukuk alanında en az sınırlamayla yetinilebilecek bir yol izlenmeli ve ölçülülük ilkesi ve menfaat dengesi gözetilmelidir.
İhtiyati tedbir kararı ceza hukuku anlamında tutukluluk kurumuna benzemektedir.
Asıl Davanın Açılması Zorunluluğu (İhtiyati Tedbiri Tamamlayan İşlemler)
İhtiyati tedbir dava açılmadan önce, talep edilmiş ve tedbire karar verilmiş ise, bu kararın uygulanmasını talep ettiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde esas hakkındaki davasını açmak ve dava açtığına ilişkin belgeyi kararı uygulayan memura ibraz ve dosyaya koydurmak zorundadır. Bu işlemler yapılmadığında ihtiyati tedbir, kendiliğinden kalkacaktır. İhtiyati tedbir dosyası asıl dava dosyasının eki sayılır.
İhtiyati Tedbir Kararının Uygulanması
İhtiyati tedbir kararının uygulanması, tedbir kararının verildiği tarihten itibaren bir hafta içinde talep edilmelidir. Şayet bir hafta içerisinde ihtiyati tedbirin uygulanması için başvurulmaması halinde tedbir kararı kendiliğinden kalkar.
Tedbir kararının uygulanması, kural olarak kararı veren mahkemenin yargı çevresinde bulunan veya tedbir konusu olan mal ya da hakkın bulunduğu yerdeki icra dairesinden istenir. Sadece tapu da işlem yapılması ihtiyati tedbir kararı için yeterli olacaksa tapu dairesin yazı yazılmasıyla yetinilecektir.
Tedbir kararının uygulanması için gerekirse zor kullanılabilir. Zor kullanmak konusunda kolluk kuvvetleri, muhtarlar ilgililere yardım etmekle görevlidir.
İhtiyati tedbir kararına uymayanlar, ihlal edenler hakkında 1-6 ay hapis cezası verilir. Bu konudaki yetkili mahkeme, dava açılmamış ise ihtiyati tedbir kararını veren mahkeme, dava açılmış ise bu davanın görüldüğü mahkemedir. Görüldüğü gibi ceza yaptırımına hukuk mahkemesi karar vermektedir.