İdare Hukukunda “İdari Vesayet”

İDARİ VESAYET NEDİR?

Merkezi idare ile yerinden yönetim kuruluşları arasındaki bütünlüğü sağlayan bir hukuki araçtır. Ay.m.127/5 idari vesayet yetkisini şöyle belirtmektedir: “Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde bir sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller çerçevesinde idari vesayet yetkisine sahiptir.”

Anayasada ifadesinin bulan “İdarenin bütünlüğü” ilkesinden de merkezi idarenin hizmet yerinden yönetim kuruluşları üzerindeki vesayet yetkisini çıkarmak mümkündür.

İdari vesayet yetkisi, yerinden yönetim kuruluşlarına tanınan yetkinin istisnasıdır. Yani bu yetki istisnai bir yetki olup, kanunda açıkça öngörülmedikçe kullanılamaz.

İdari vesayet yetkilerinin kapsamı

a. Organlar üzerindeki idari vesayet yetkileri

Anayasa, gerek yerel yönetimlerin, gerekse kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının organlarının işbaşına getirilmesinde ve görevlerine son verilmesinde merkezi idarenin hiçbir yetkisinin bulunmadığını belirtmektedir.

Ay.127/I: yerel yönetimlerin karar organları seçmenler tarafından seçilerek oluşturulur. Ay.m.135/I de hizmet yerinden yönetim kuruluşlarının üyelerinin gizli oyla seçileceğini ifade eder.

Anayasanın seçilmiş organlar üzerinde merkezi idareye tanıdığı tek yetki, bu organları geçici bir önlem olarak görevden uzaklaştırma yetkisidir. (Ay.m.127/4.c2. Ay.m.135/7)

b. İşlemler üzerindeki idari vesayet yetkileri

İşlem yapılmadan önce tanınan vesayet yetkileri: İşlem yapılmadan önce merkezi idareye tanınan vesayet yetkisi, yerel yönetimlerin özerk iradesi ile işlem yapma yetkisini kısıtlamış olacağından ancak çok istisnai durumlarda ve kamu yararını ilgilendiren işlemlerde böyle bir vesayet yetkisi öngörülebilir. Örneğin, Belediye Kanununa göre kardeş kent ilişkisi kurulabilmesi İçişleri Bakanlığının iznine tabiidir. Yine belediyelerin uluslar arası teşekküllere üye olması Bakanlığın iznine tabiidir.

İşlem yapıldıktan sonra tanınan vesayet yetkileri: En sık görüleni merkezi idareye tanınan onama yetkisidir. Örneğin belediye meclislerinin bazı işlem ve kararları merkezi idarenin onamasına tabi tutulmuştur. Bazen de yerinden yönetim kuruluşlarının bazı organlarının yaptığı tüm işlemler merkezi idarenin onamasına tabi tutulmaktadır. Örneğin 1913 yılında çıkarılan İl Özel İdaresi Kanuna göre il genel meclisinin tüm işlem ve kararları valinin onamasına tabi tutulmuştu.

Onamanın hukuki niteliği: Onama işlemi, yerinden yönetim kuruluşunun işleminin yürürlüğe girmesini sağlayan ve ondan tamamen ayrı bir işlemdir. Yani onama işlemiyle yerinden yön. kuruluşunun işlemi aynı işlem değildir.

Onama işleminin sonuçları: Yerinden yönetim kuruluşunun işlemi, vesayet makamının onayıyla yürürlüğe girer, aksi takdirde yürürlüğe girmez. Onamadan dolayı, vesayet makamına bir sorumluluk yöneltilemez, neticede söz konusu işlem yerel yönetim kuruluşunun bir işlemidir, vesayet makamı bunu sadece onamıştır, yeni bir şey eklememiştir. İhtilaf olması halinde husumet vesayet makamına değil, yerel yönetim kuruluşuna yöneltilecektir.
İşlem ve kararın uygulamasını durdurma: Merkezi idareye vesayet makamı olarak tanınabilecek diğer bir yetki türüdür.

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.