Bilirkişi İncelemesi ve Rapor / Medeni Usul Hukuku

Bilirkişi İncelemesi ve Rapor

A. Bilirkişi Görüşünün Alınması Hakkındaki Arar Kararı

Bilirkişi kendisine sorulan sorular hakkında rapor hazırlar. Bu raporun hazırlanması için mahkeme tarafından gerekli uygun süre verilir. Bu süre üç ayı geçemez. Bu süre içerisinde raporun hazırlanması mümkün olmazsa üç ayı geçmemek üzere bu süre uzatılabilir. Bu süre içerisinden rapor hazırlanamaz ise bilirkişi görevden alınıp yerine yeni bilirkişi atanabilir. Bu durumda mahkeme, görevden alınmış olan bilirkişiden, görevden alındığı ana kadar yapmış olduğu işlemler hakkında açıklama yapmasını talep eder ve ayrıca bilirkişinin dizi pusulasına bağlı bir biçimde görevi sebebiyle incelenmek üzere kendisine teslim edilmiş bulunan dosya ve eklerini mahkemeye hemen tevdi etmesini ister. Ayrıca hukuki ve cezai sorumluluğuna ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, bilirkişiye ücret ve masraf adı altında hiçbir ödeme yapılmamasına karar verilebilir ve gerekçesi gösterilerek gerekli yaptırımların uygulanması bilirkişilik bölge kurulundan talep edilir.

HMK m.273 göre Mahkeme, tarafların da görüşünü almak suretiyle bilirkişinin görevlendirilmesine ilişkin kararında, aşağıda belirtilen hususlara yer vermek zorundadır:

a) İnceleme konusunun bütün sınırlarıyla ve açıkça belirlenmesi.

b) Bilirkişinin cevaplaması gereken sorular.

c) Raporun verilme süresi.

Bilirkişiye, görevlendirme yazısının ekinde, inceleyeceği şeyler, dizi pusulasına bağlı olarak ve gerekiyorsa mühürlü bir biçimde teslim edilir; ayrıca bu husus tutanakta gösterilir.

Görevlendirilen bilirkişi, kendisine verilen görevin uzmanlık alanına girmediğini, inceleme konusu maddi vakıaların açıklığa kavuşturulabilmesi için başka bir bilirkişiye ihtiyaç duyulduğunu mahkemeye bir hafta içerisinde bildirilmelidir.

Bilirkişi, incelemesini gerçekleştirebilmek için, bazı hususların önceden soruşturulması ve tespiti ile bazı kayıt ve belgelerin getirtilmesine ihtiyaç duyuyorsa, bunun sağlanması için, bir hafta içinde kendisini görevlendiren mahkemeye bilgi verir ve talepte bulunur.

B. Bilirkişinin İncelemesi Sırasında Uyulacak Kurallar

Bilirkişi, mahkemece kendisine tevdi olunan görevi bizzat yerine getirmekle yükümlü olup, görevinin icrasını kısmen yahut tamamen başka bir kimseye bırakamaz. Bilirkişinin yaptığı görev bir kamu görevidir. Bu nedenle de bizzat yerine getirilmesi gerekir. Bilirkişilik görevi mahkemenin sevk ve idaresi altında yürütülür. Görev alanı ve sınırları hakkından tereddüde düşerse bu tereddüdün giderilmesini mahkemeden isteyebilir.

Bilirkişi raporunu hazırlarken gerekirse mahkemenin bu konudaki iznini de alarak tarafları da dinleyebilir. Taraflardan birisinin dinlendiği durumlarda diğer taraf da bulunmak zorundadır.

Bilirkişi, görevi sebebiyle yahut görevini yerine getirirken öğrendiği sırları saklamak, kendisi ve başkaları yararına kullanmaktan kaçınmakla yükümlüdür.

C. Bilirkişi Raporu ve Rapora İtiraz

Kural olarak bilirkişiye başvurma tahkikat aşamasında söz konusu olmaktadır. Bilirkişi mahkemenin tercihine göre raporunu sözlü veya yazılı olarak da verebilir. Mahkemede verilen sözlü rapor tutanağa geçirilerek, bilirkişiye imzalatılır. Kurul halindeki bilirkişiler müzakere ederek karar verirler. Çoğunluğa aykırı görüşü olanlar oy ve görüşünü raporun altına yazabileceği gibi ayrı bir rapor halinde de mahkemeye verebilir.

İster sözlü olsun ister yazılı olsun bilirkişiler raporlarında hiçbir şekilde hukuki değerlendirme yapamazlar, hukuki konularda görüş bildiremezler.

Teknik çözümü tam olmayan veya teknik olarak tespiti mümkün olmayan huşuları da gerekçesinde belirtmelidir. İhtimaller söz konusu ise onu da ortaya koymalıdır.

Taraflar bilirkişi raporlarına kendilerine tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde itiraz edebilirler.

Bilirkişi raporunun birer örneği taraflara tebliğ edilir. Bilirkişiye sarf etmiş olduğu mesai ücreti ile orantılı olarak bir ücret ödenir.

Mahkeme bilirkişi raporundaki eksiklik ya da belirsizliği açığa kavuşturulması için yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir.

Mahkeme gerçeğin tam olarak ortaya çıkabilmesini sağlamak amacıyla gerekirse bilirkişi aracılığıyla tekrar bir inceleme de yaptırabilir.

İtiraz üzerine rapordaki eksiklik ve belirsizlik olması halinde öncelikle aynı bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilebilir.

 

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.