Uluslararası Af Örgütü Nedir? Ne İş Yapar?

Uluslararası Af Örgütü veya Af Örgütü (İngilizce: Amnesty International veya Amnesty (AI)), dünya çapında 10 milyondan fazla üyesi ve destekçisi olan insan hakları üzerine çalışmalar yürüten bir sivil toplum örgütüdür. Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi ve diğer uluslararası standartlarca belirlenmiş her türlü insan haklarını savunma ve teşvik etmeyi amaç edinmiştir.

Uluslararası Af Örgütü, 28 Mayıs 1961’de avukat, Peter Benenson tarafından “Unutulmuş Mahkûmlar” (İngilizce: “The Forgotten Prisoners“) adlı makalesinin The Observer’da yayınlanmasının ardından Londra’da kuruldu. Örgüt, insan hakları ve uluslararası sözleşmelerin ihlallerine karşı kampanyalar düzenlemektedir. Bu kampanyalar sayesinde hükûmetlere baskı yaparak kamuoyunu harekete geçirmeyi hedeflemektedir.

Kuruluş, işkenceye karşı yürüttüğü kampanyalar sayesinde 1976 yılında Erasmus Ödülü, 1977 yılında Nobel Barış Ödülü, ve 1978 yılında Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Ödülü’nün sahibi oldu.

Tarihçe

Uluslararası Af Örgütü; 1961 yılında, Londra’da İngiliz avukat Peter Benenson ve Eric Baker adlı, Quaker dinine mensup bir barışsever tarafından kurulmuştur. Benenson’un bu kurumu kurma fikri, gazetelerde defalarca, hükûmetlerin kendi halklarına karşı haksız davranışlarını okuduğunda oluştu. Okuduğu makale, “Özgürlük” kelimesinin o zamanlar yasak olduğu Portekiz’de iki üniversite öğrencisinin bir lokantada “özgürlük” şerefine kadehlerini kaldırdıkları için yedi yıl hapse mahkûm edilmeleri hakkındaydı. 28 Mayıs 1961 tarihinde Benenson, İngiliz gazetesi The Observer’da bu vaka hakkında “Unutulmuş Mahkûmlar” (İngilizce: “The Forgotten Prisoners“) başlıklı makaleyi yayınladı. Bu makalede okuyucularını, bu gençlerin salıverilmesi için hükûmete mektup yazmaya çağırıyordu. Benenson şöyle yazıyordu “Gazetenizi haftanın herhangi bir günü açtığınızda, dünyanın bir yerinde, birisinin, görüşleri veya inançları hükûmetince beğenilmediğinden, tutuklandığını, işkence gördüğünü ya da idam edildiğini okuyabilirsiniz“. Yazısı o kadar etkili oldu ki bunu izleyen yıl zarfında bir düzine ülkede haksızlık kurbanlarının haklarını savunmak için mektup yazma grupları oluştu. Bu eylem, “Appeal for amnesty” (Türkçe yaklaşık anlamı: “politik tutukluların bırakılma çağrısı”) olarak Uluslararası Af Örgütü’nün başlangıcı kabul edilir.

Organizasyon yapısı

Uluslararası Af Örgütü’nün 150’den fazla ülkede 1,79 milyon üyesi vardır. 55 ülkede devamlı bir insan hakları garantisi sağlanması amacıyla şubesi vardır. Büyük şubelerde, bir sekreter ve çalışanlar bulunur. Şube, üyelerinin çalışmalarını koordine eder ve Londra’daki Merkez Sekreterlik ile gruplar arasında köprü görevi görür. Şubeler, organizasyonun iki yılda bir toplanan ve kuruluşun uluslararası platformdaki en üst mercii olan Uluslararası Konsey Toplantısı’na temsilciler gönderir. Konsey, uygulanacak politikaları ve çalışma sistemini belirler. Ayrıca organizasyonun devam eden işlerini yürütmekle görevli Uluslararası Yürütme Kurulu’nu (UYK) seçer. UYK, Londra merkezli Uluslararası Müdürlüğü oluşturur ve bir Genel Sekreter atar. Hâlen genel sekreterlik görevini Salil Shetty yapmaktadır.

Çalışmaları

AI, Dünya çapında insan haklarının mevcut durumunu araştırır ve spesifik insan hakları ihlallerine karşı eylemler yürütür. Bu eylemler özellikle, şiddette bulaşmamış politik tutukluların tutulu kalması, politik tutukluların adil olmayan bir yargı sürecine tâbi olması, işkence, ölüm cezasının uygulanması, yargısız infazlar, politik kişiliklerin kaybolması ve diğer insanlık dışı ve aşağılayıcı uygulamalara karşı olarak yürütülür.

Örgütün tipik eylem tarzı şöyle sayılabilir.

  • Vaka çalışması: Bu eylem örgütün kurulmasından beri uygulamaktadır. Politik bir tutuklunun -ideal olarak- serbest bırakılıncaya kadar Amnesty gruplarınca uzun süreli gözetilmesidir. Buradaki temel prensip, Amnesty gruplarının kendi ülkelerindeki bir vakada çalışmamalarıdır.
  • Acil eylem (urgent actions) : 1973 yılında uygulamaya konmuştur. Amaç, tehdit unsuru olan insan hakları ihlaline karşı acil reaksiyon göstermektir. 48 saat içinde üyeler ve destekçiler harekete geçirilerek sorumlu devlet kurumlarına başvurulur.
  • Unutulmaya karşı mektuplar: Çeşitli ülkelerden ayda yaklaşık üç vaka sunulur. Söz konusu vakalar, kayıp kişiler, uzun süreli tutukluluk halleri, adil olmayan yargı hükümleridir.
  • On-line kampanyalar AI, kampanyaları için İnternet’i protesto aracı olarak kullanır.

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi

UAÖ Türkiye’nin kuruluşu, 1995 yılında İstanbul’daki UAÖ gönüllülerinin başlattığı inisiyatife dayanır. UAÖ Girişim Grubu olarak, İstanbul’daki gönüllü UAÖ üyeleri ilk çalışmalarını, 1996 yılında Çin’deki insan hakları ihlallerine dikkatleri çekerek başlattılar. UAÖ İstanbul gönüllülerinin başlattığı çalışmaya, 1997 yılında önce Ankara ardından da İzmir’deki UAÖ gönüllülerin başlattığı inisiyatifler eşlik etti. UAÖ’nün 1997 yılındaki temel kampanyası dünya çapında Mültecilerin insan haklarıyla ilgiliydi.

Eleştiriler

Uluslararası Af Örgütüne yapılan eleştiriler iki ana grupta toplanabilir: seçilim ön yargısı, yani seçilime bağlı tarafgirlik veya yan tutma, ve ideolojik ön yargı. Ek olarak birçok hükûmet ve devlet, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Çin, Taliban, Vietnam, Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri dahil olmak üzere, onu tarafgirlik, tek taraflı bilgilendirme ve güvenliğe karşı tehditlerini hafifletici neden olarak değerlendirmemekten dolayı suçlamıştır.

Seçilim ön yargısı

Seçilim ön yargısı, bir konu için örnek veya aday seçerken tarafgirliğe neden olan ön yargı olarak tanımlanabilir. Uluslararası Af Örgütü’nün göreceli olarak daha demokratik ve açık ülkeler hakkında daha fazla rapor sunduğu genelce kabul edilmiştir. Seçilim ön yargısı kanısı veya suçlamasının da kaynağı budur. Örneğin örgütün İsrail’deki insan hakları ihlallerine olan ilgisiyle Kuzey Kore veya Kamboçya’dakilerin karşılaştırılamayacağı, bu ülkelere daha az odaklanıldığı iddia edilir.

Destekçileri, örgütün amacının dünyada gerçekleşen insan hakları ihlallerinin bir istatistiksel dökümünü yapmak olmadığını savunurlar. AI’nin amacı (a) şartları iyileştirebilecek baskı yaratmak için (b) mümkün olduğu kadar olay (insan hakkı ihlali) kaydetmektir. Bu iki faktör, örgütün hazırladığı raporların daha demokratik ve açık ülkelere ağırlık vermesine neden olabilir, çünkü buralarda bilgi daha kolay toplanabilir, bu ülkeler genelde insan haklarını korumaktan yana tavır belirtmişlerdir ve de hükûmetleri kamu oyunun tepkisine daha duyarlıdır.

Örnek

Jerusalem Center for Public Affairs tarafından yayımlanan NGO Monitor Uluslararası Af Örgütü’nün Darfur’daki krizde etkin olduğu Eylül 2000’den 2003’ün başlarına kadarki dönemde örgütün güney Sudan’daki Hristiyan ve animistlere karşı yapılan insan hakları ihlallerine dair 52 rapor sunduğunu, oysa aynı süre zarfında İsrail-Filistin çatışması üzerine toplam 192 rapor sunduğunu belirtmiştir. (Bu sayılar aslında basın açıklamaları da dahil sunulan toplam belgelere aittir, sadece raporların sayısı değildir.) Yine NGO Monitor’un belirttiği gibi örgüt Sudan’da Darfur krizi başladıktan sonra çok daha fazla etkin olmuştur. 1996 başından Mart 2005’e kadar Sudan için sunulan belge sayısı 315, İsrail içinse 398’tir. Bu iddialara karşılık olarak örgütün savunucuları, tüm ulusların insan haklarına mutlak saygı duyması gerektiğini ve ‘kapalı’ ülkeleri gözlemlemede karşılaşılan sorun ve zorlukların, ‘açık’ ülkelerin daha az incelenmesini gerektirmeyeceğini ileri sürerler.

İdeolojik ön yargı

Muhafazakâr Amerikalı eleştirmenler örgütün raporlarının ve uygulamalarının siyasi anlamda sol kanadın perspektifini yansıttığını dile getirmişlerdir. Bu iddiayı savunmak için örgütün ABD liderliğinde yapılmış Irak savaşındaki insan hakları ihlallerine ve olumsuz durumlara yaklaşımını örnek gösterirler. Savaş ile ortaya çıkmış bazı insan hakları meseleleri konusundaki endişelerini dile getirirken ABD’nin askerî harekâtına haksız bir eleştiri getirdiğini, oysa Saddam Hüseyin dönemindeki insan hakları ihlalleri konusunda örgütün pek sesini duyurmadığını öne sürerler. Bu konudaki yoğun eleştirilere örgütün destekçilerinin verdiği cevap, Donald Rumsfeld’in Irak lideri ile tokalaşırken, örgütün Saddam rejimindeki insan hakları ihlallerini eleştirdiği, daha sonra Beyaz Saray Saddam yönetiminin yaptığı insan hakları ihlallerine dair raporlar sunmaya başladığında ise sunulan bu raporların tamamen AI raporlarını temel aldığı, oysa ABD’nin 1980’lerde müttefiği olan Irak’a karşı çıkan bu raporları, sunuldukları zaman, dikkate almadığıdır.

2005: Guantánamo Körfezi “zamanımızın gulagı”.

Uluslararası Af Örgütünün International Report 2005’in (2005 Uluslararası Raporu) bir önsözünde örgütün Genel Sekteri Irene Khan, Guantánamo Körfezi için “zamanımızın gulagı” (the gulag of our times) benzetmesini kullanarak örgütün farklı insan hakkı ihlallerinin karşılaştırılmaması politikasını ihlal etmiştir. Yorum ABD’nin Guantanamo askeri üssündeki askeri hapishanede tutuklulara uygulanan muameleyi, eskiden Josef Stalin önderliğindeki Sovyetler Birliği’nde ‘siyasi muhalifler’in ‘yeniden eğitilmesi’ hedefiyle tutulduğu hapishane sistemine benzetilmiştir. Gerek örgüt, gerekse onun çoğu destekçisi bu yorumu resmen desteklemez.

Yorum ABD’de yoğun bir eleştiriye maruz kalmış ve 31 Mayıs 2005 tarihli bir basın açıklamasında ABD başkanı Bush raporu “absürt” olarak nitelendirmiştir. Bununla beraber birçok farklı kişi ve kurum yorumu desteklemiştir. Bunların arasında en dikkat çeken emekli bir ABD Dışişleri görevlisi olan Edmund McWilliams’tır.[9] Moskova ve Bangkok Amerikan Elçiliklerinde görev yaparken Sovyet ve Vietnam hapishanelerinde mahkûmlara yapılan kötü muameleyi izlemiş olan McWilliams, Uluslararası Af Örgütü’nün yaptığı benzetmeyi savunmuş, “o insanlık dışı sistemlerde yapıldığını rapor etmiş olduğum tacizler, Guantanamo’da, Afganistan’daki Bagram Hava Üssünde ve Abu Garip hapishanesindeki uygulamalara paraleldir: suya batırarak yapılan sorgulamalar, Uluslararası Kızılhaç Örgütü tarafından görülmemeleri için ‘yok olan’ mahpuslar ve bütün bunlarda üst düzey hiçbir yetkilinin sorumlu bulunmaması.”

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 1
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.