İstinaf Başvuru / Medeni Usul Hukuku

İstinaf Başvuru

1. İstinaf Başvurusu ve Başvuruya Cevap Süresi

İstinaf süresi, özel kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, usulen her taraf tebliğinden itibaren iki haftadır. İstinaf dilekçesi karşı taraf tebliğ edilir ve dilekçenin karşı tarafa tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde karşı taraf istinaf dilekçesine cevap vermelidirler.

Bir taraf, istinafa başvuru süresini geçirmiş olsa dahi, diğer tarafın istinaf dilekçesine vereceği cevapla katılma yoluyla istinaf başvurusu yapılabilir. Bu durumda süreyi geçirmesi sebebiyle başvuru reddedilemez. Katılma yoluyla istinaf halinde, istinaf yoluna asıl başvuran taraf, buna iki haftalık sürede cevap verebilir.

İş Mahkemesinde istinafa başvuru süresi sekiz gündür.

İcra mahkemesi kararlarına karşı ise on gündür.

2. İstinaf Dilekçesi

3. Dilekçenin İçeriği

İstinaf yoluna bir dilekçe ile başvurulur. Yani, bir karar mahkemece kendiliğinden bölge adiye mahkemesine gönderilemez. İstinaf dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur:

  • Başvuran ile karşı tarafın davadaki sıfatları, adı, soyadı, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası ve adresleri.
  • Varsa kanuni temsilci ve vekillerinin adı, soyadı ve adresleri
  • Kararın hangi mahkemeden verilmiş olduğu ve tarihi ile sayısı
  • Kararın başvurana tebliğ edildiği tarih
  • Kararın özeti
  • Başvuru sebepleri ve gerekçesi
  • Talep sonucu
  • Başvuranın veya varsa kanuni temsilci yahut vekilinin imzası

         İstinaf dilekçesi, başvuranın kimliği ve imzasıyla, başvurulan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması durumunda diğer hususlar bulunmasa bile reddedilmez. Bu durumda istinaf incelemesi sadece kamu düzenine aykırılık sebepleriyle sınırlı inceleme yapar.

         Bölge adliye mahkemesi, kural olarak gösterilen istinaf sebepleriyle bağlıdır. Bunun dışında bir karar veremez.

Dilekçenin Verilmesi ve Yapılması Gereken İşlemler

İstinaf dilekçesi, karşı taraf sayısından bir fazla hazırlandıktan sonra kararı veren mahkemeye veya başka yer mahkemesine verilir. İstinaf dilekçesi verilmesi sırasında gerekli harç ve giderler de yatırılmalıdır.

Usulüne uygun hazırlanmış ve harç ve giderleri yatırılmış istinaf başvuru dilekçesi karşı tarafa tebliğ olunur. Karşı taraf istinaf dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde cevap dilekçesini kararı veren mahkemeye veya başka bir mahkemeye verir. Karşı taraf cevap dilekçesi ile katılma yoluyla istinaf başvurusunda da bulunabilir. İlk derece mahkemesi üç hususta istinaf başvuru dilekçesini inceleme yetkisine sahiptir. Bunların dışında başvuruyu kabul etmeme imkânı yoktur. Bunlar;

  • İstinaf dilekçesinin süresinde verilip verilmediği
  • Kararın kesin karar olup olmadığı
  • Harç ve giderlerin tam olarak yatırılıp yatırılmadığı

Şayet harç ve giderler eksik yatırılmışsa, mahkeme tarafından başvurana bir haftalık kesin süre verilir.

Eksiklik tamamlanmadığında başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu yazılı olarak bildirilir. İstinaf süresi geçirilmiş veya kesin bir karar karşı istinaf başvurusunda bulunulmuşsa mahkemece istinaf başvurusunun reddine karar verilir. Gerek harç eksikliği nedeniyle, gerek, dilekçenin süresinde verilmemesi nedeniyle, gerekse kararın kesin karar olması nedeniyle verilen dilekçenin reddi kararları için de tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içerisinde istinafa başvurulur.

Başvurunun Etkisi ve Sonuçları

İstinaf başvurusunun, ilk derece mahkemesinin kararının kesinleşmesini engelleme şeklinde bir etkisi ortaya çıkar.

İstinaf başvuruyla kesinleşme engellendiği gibi, bölge adliye mahkemesince yeniden yargılama yapılarak yeni bir kararın verilmesi ihtimali ortaya çıkmaktadır. Buna erteleyici etki denilmektedir.

İstinaf başvurusunun ikinci etkisi, uyuşmazlığın bölge adliye mahkemesince, özellikle istinaf sebepleri ve kamu düzeni çerçevesinde yeniden incelenmesidir. Bu ise aktarıcı etkisidir.

İstinafta yapılacak inceleme, temyiz incelemesinden farklı olarak sadece hukuki bir inceleme olmayacak, hem hukuki hem de maddi bir inceleme olacaktır. İstinaf başvurusu kural olarak icrayı durdurmaz. İstisnaları;

  • İİK 36 maddesine göre icranın durdurulmasını istemek mümkündür. (Nafaka kararları hariç)
  • Kişiler, aile hukuku ile taşınmaz mal ve taşınmazın aynına ilişkin haklar kesinleşmedikçe icra edilemez.
Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.