Bir YKS videosuna daha hoşgeldiniz.
Gerçi kanalda başka varmıydı YKS videosu …
Evet bir tanede Hukuk fakültesini kazanma sürecimi anlattığım bir video vardı sağ üst köşeden o videoya da gidebilirsiniz. Kanalımda bu tarz YKS önerileri kendi tecrübelerim vs. videolarda olacak sadece hukuk fakültesi değil genel anlamda YKS videoları olacak aynı zamanda İnşaat Mühendisi olduğum içi o yönde Mühendislik fakülteleri ile ilgili de paylaşımlarım olacak..
Gelelim bu videonun konusuna.. YKS-AYT-TYT-YGS-ÖSS-ÜSS Sınavlarının adı değişiyor ama dertleri değişmiyor bu üniversiteye geçiş aşamasının… liselerdeki sayısal, eşitağırlık, sözel ayrımı bize üniversite tercih aşamasında..bunlarda hangi alandaysak o alana yakın olan bölümleri sahiplenip başka alandan öğrencileri evimizin bahçesinde görmek istemiyoruz… Ben buna YANKİİİ GO HOME sendorumu diyorum… Bir örnek verelim…
Sayısalcılar Üniversiteye geçişte Hukuk tercih edememeli… mi??
Bu soruyu hukukdershanesi instagram hesabında sorduk anket yaptık ve aldığımız cevaplar çok değişik uçlarda…
Öncelikle anketin sonucunu Paylaşalım
Üniversiteye geçişte sayısalcılar hukuk evet tercih edememeli diyenler yüzde 63 hayır tercih edebilmeli diyenlerin sayısı yüzde 37
Şimdi öncelikle tercih etmesin diyenlerin yorumlarını paylaşıp ve bunlar üzerinde konuşalım.. sonra da tercih edebilmeli diyenlere bakarız..
Tercih etmesin diyenler gelsin efenim..
“Biz Tıp seçemedik Çünkü”
İntikam… yani bu da aynı tip benzer mantıkta bir soruya çıkar aslında.. sözelciler eşit ağırlıkçılar tıp seçebilmeli mi?
“Hukuk okumak için yıllarca sınava hazırlanan Eşit ağırlıkçılara haksızlık olmasın Diye”
“Fizik Bilmeden Mühendis Olunmuyorsa tarih bilmedende hukukçu olunmaz”
Bu yorumu yapan arkadaş sanırım hukukçular dışında kimse tarih bilemez mühendisler dışında kimse fizik bilemez zannediyor herhalde…Tarih bilmek için ön koşul.. eşit ağırlıkçı veya sözelci olmak lazım böyle düşünüyor sanırım..
“Çünkü hukuk istendiği için okunmalı bir seçenek olmamalı Bilinçli bir tercih olmalı”
“Hukuk fakültesi istediğin bölümü kazanamayınca B planı olacak fakülte değildir de ondan”
Burda sanırım yorumlayan arkadaş şöyle düşündü örneğin Tıp isterken gelmeyince bari hukuk yazayım diyenleri kastediyor… yoksa şöyle bir durum Boğaziçi işletme o gelmezse ankara hukuk olabilir diyen bir kişi aslında çokta tutarsız değildir.. sosyal bilimler üzerine bir meslek düşünmektedir..
“Bir insan severek bir mesleğe yönelmeli sırf tıp gelmedi diye hukukta statü var deyip geliyorlar”
Evet var böyleleri var maalesef… Esas sorun bu
“Eşit ağırlıkta fen dersleri yok tıpa gidemiyoruz. Sayısalcılar iki kıytırık edebiyat yapıp gidebiliyor”
E lisede fen dersleri almaman için tutan mı var derler adama.. hedefin tıp ise al fen derslerini ki almasan bile fen çözebiliyorsan gitmelisin bence..
“ Çünkü hukukun eşit ağırlıkta bile değil sözelde olması gerekiyor.”
Bazı yorumlarda bazı arkadaşlarda sayısalda olması gerektiğini de düşünüyor.. devam edelim
“Çünkü zaten yeterince hukuk okuyan insan var en azından bu şekilde sınırlandırılabilir”
Mesela bu yorumu yapan arkadaş hiç matematikten nasibini almamış gibi… sayısalcı yazmayınca başka biri yazacak zaten yani o kontenjan dolacak hukuk okuyan sayısı değişmeyecek… ama kontenjan olayına katılıyorum.. sınırlanmalı azaltılmalı..
Şimdide Sayısalcıların Hukuk tercih etmesine olumlu bakanların yorumlarına göz atalım.
“Hukuk okuma gibi bir hedefleri varsa eşit abi, okusunlar”
“eğitim hakkı her koşulda eşit olarak sağlanabilmeli, engellenmemeli”
“İnsanların tercihleri her zaman değişebilir, buna saygı göstermek gerekir.”
Evet aslında benimde bu konudaki görüşümü temellendirdiğim nokta burası.. Az çok görüşüm anlaşılmıştır ama başka şeylerden bahsedeceğim bu yorumlardan sonra
“Hukuk bir diyalektik işidir. Bu da sayısal zekayı gerektirir. Farklılıklar bizi güzelleştirir.”
Ben burda bu yoruma şöyle bir ilave yapmak istiyorum.. bence de hukukun bir matematiği var fakat 2+3=5 der hukuk ama 3+2=5 demez yani hukukta bir deyim bir ilke vardır… Usul esasa mukaddemdir.. Usul esastan önce gelir… bu anlamda 2 nin üzerine 3 koyarsan 5 ama 3 ün üzerine 2 koyarsan 5 olmayabilir matematiği bir diyalektik işi tez+antitez, sonuç sentez sonra yeni bir antitez ve yeni bir sentez…
yorumlara devam edelim
“Matematik bilmeyenden hukukçu olmaz.”
Ben buna demin verdiğim cevaptan yola çıkarak anladığımız matematiğin ötesinde hukukun matematiğini bilmeyen hukukçu olmaz.. der bi şerh bırakırım..
“Puanı yetiyorsa demekki o da bu bölümü başarıyla okuyabilir ve okuyabilmeli”
“Hem fen bilimleri öğrenip hem sonra kendi çalışıp sosyal bilimler öğrenmesinin nesi kötü”
Katılıyorum..
“İyi olan kazansın”
“Neden etmesinler bir eşit ağırlıkçı olarak birinin son sene yada liseden sonra fikrini değiştirip başka alana yönelmesi gayet normal, gayet olası”
Demokrat bir yaklaşım olmuş…
“Çünkü hukuk bölümüne girdiğinizde karşınıza en önemli ilkedir eşitlik ilkesi”
Bu da Duygusal bir yaklaşım olmuş
Ben de bu konu da şunları eklemek istiyorum..
15 yaşında ailesinin veya öğrenciyi sadece notlarına göre değerlendiren hocaların yönlendirmesi ile seçilen bir alan, sonradan gelen netleşen hayallerine (genelde böyledir.) kişinin hayallerine isteklerine engel olmamalı.. yapabiliyorsa yapsın.. lisede alan seçiyoruz meslek seçmiyoruzki… şuna tamamım hukuk okuyan okul bitince bir hastanede cerrah olarak işe başlamamalı çünkü hukuk cerrahlık birer yetkinlik isteyen mesleklerdir…ama sayısal eşit ağırlık sözel dediğimiz şey birer yetkinlik veya meslek değildir.. birer ders seçimidir.. daha fazlası değil.. yani bir yetkinlik vermez lise dediğimiz şey temel eğitim yeridir…yani sayısal okuyanlar tarihten Türkçeden anlamayan birer dahi matematikçi mi oluyorlar ya da sözel okuyanlar 2*2 yi bile bilmeyen birer heredot mu oluyor… hoş böyle olsa da aslolan hayal etmek hedeflemektir.. sayısalcı sözelci önemli değil önemli olan hayalsiz hedefsiz tercih edilmemeli sadece hukukta değil her bölüm böyle..Önce hayal hedef ardından gayret gelir Sonra Hayret.. hayal eden hedef koyan Gayret eden herkesin hayret ettirmesine razı gelelim kabul edelim… nokta
