1. Anasayfa
  2. Borçlar Hukuku (Genel)

Sebepsiz Zenginleşmenin Hükümleri

Sebepsiz Zenginleşmenin Hükümleri

Sebepsiz Zenginleşmenin Hükümleri

 

Sebepsiz zenginleşmeden zenginleşen için doğan borç iade borcudur. TBK m. 77’ de bu durum “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür” şeklinde ifade edilmiştir.

Sebepsiz zenginleşen kişi, zenginleşmesinin sebepsiz olduğunu bilmiyor veya bilecek durumda değilse, iyiniyetli kabul edilir. Geri verme borcunun kapsamı, sebepsiz zenginleşen kimsenin iyiniyetli olup olmamasına göre değişir. Zenginleşen kimse iyiniyetli ise, yani malvarlığında gerçekleşen zenginleşmeyi geri vereceğini bilmiyor veya bilmesi gerekmiyorsa, geri verme anında elinde kalmış olan miktarı vermekle borcundan kurtulur. Daha önce elinden çıkmış   olan   kısmı   geri   vermekle   yükümlü   değildir   (TBK   m.   79/1).   Zenginleşme, zenginleşenin elinde aynen bulunuyorsa, zenginleşen bunu olduğu gibi iade etmelidir. Bu

 

çerçevede   zenginleşenin   kusuruyla   ya   kusursuz   olarak   zenginleşme   ortadan   kalkmışsa, zenginleşen yalnızca elinde kalanı vereceğinden, iade borcu bulunmayacaktır. Sebepsiz olarak edinilen eşyanın bilerek yok edilmesi, çalınması veya hayvanın ölmesi hallerinde bu tür bir durum söz konusudur. Bunun nedeni zenginleşenin, zenginleşme meydana gelmeseydi düşeceği durumdan daha kötü bir duruma düşmemesidir. Aynen iadenin söz konusu olmadığı hallerde, bu değer yerine bir kaim değer elde edilmişse bunun iadesi gerekir

Buna karşılık eğer zenginleşen kimse, zenginleşmenin sebepsiz olduğunu biliyor veya bilmesi  gerekiyorsa,  yani  iyiniyetli  değilse,  malvarlığında  gerçekleşen  çoğalmayı tamamen geri   vermekle   yükümlüdür  (TBK   m.   79/2).  Bu  nedenle  zenginleştiği  miktarı,  örneğin malvarlığına giren malın kaybolmasından, hasara uğramasından veya değerinin azalmasından da sorumlu olur.

Zenginleşenin iyiniyetinin aranacağı an yalnızca iktisap anı değildir. İktisap anından sonra da zenginleşme azalmış olabileceği gibi, iktisap edilen şeye bir takım masraflar da yapılmış olabilir. Bu tür masraflar yapıldığı ya da “zenginleşmenin eksildiği/ortadan kalktığı savunmasına” imkan verecek olayların meydana geldiği zamanda zenginleşenin iyiniyetli olup olmamasına göre ilgili hükümler uygulama alanı bulacaktır. İktisap anında iyiniyetli olan kişi sonradan kötüniyetli olabileceği gibi, iktisap anında kötüniyetli olan kişi sonradan iyiniyetli de olabilir.

TBK m.80 zenginleşenin yaptığı masrafların hangisinin iade alacaklısı tarafından ödeneceği düzenler  ve  masrafları  zorunlu, faydalı, lüks masraflar olmak üzere  üçe  ayırır. Zorunlu masraflar bir şeyin korunması ve iktisadi fonksiyonunu devam ettirmesi için yapılan, faydalı masraflar bir şeyin değerini ve iktisadi verimliliğini arttırmak için yapılan, lüks masraflar yapanın kendi zevki için yapmış olduğu masraflardır.

TBK m.80’deki ana kural zenginleşenin faydalı ve yararları masraflarını isteyebileceği yönündedir. Bununla birlikte TBK m.80 kötüniyetli zenginleşen bakımından bir sınırlama getirmektedir. Bu maddeye göre, kötüniyetli iade borçlusu, iyiniyetli iade borçlusu gibi zorunlu masrafları isteyebilir; ancak isteyebileceği faydalı masraflar, iade zamanında mevcut bulunan fazlalıkla sınırlıdır.

Lüks masrafları ise, ne iyiniyetli ne de kötüniyetli zenginleşen, iade alacaklısından isteyemez. TBK m.80 hükmüne göre ise, zenginleşen bütünleyici parçayı söküp alabilir. Onun bu hakkı ise, iade alacaklısının lüks masrafları ödeme seçimlik hakkını kullanmaması halinde söz konusu olur. Söküp alma hakkı da hem iyiniyetli hem de kötüniyetli zenginleşene tanınmıştır.  Ancak  bütünleyici  parçanın  sökülüp  alınması  asıl  eşyaya  zarar  vermeyecek biçimde kullanılmalıdır.

Sebepsiz zenginleşmede iade, fakirleşen tarafın zenginleşene karşı açacağı bir davayla sağlanır; bu davaya sebepsiz zenginleşme davası denir. Bu dava 2 ve 10 yıllık zamanaşımı sürelerine tabidir (TBK m. 82). Bu hükme göre sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.

 

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.