Yargılama Giderleri / Medeni Usul Hukuku

Yargılama Giderleri

Yargılama giderleri, genel olarak bir yargısal koruma faaliyetinin yürütülmesi için gerekli ve bu sebeple ortaya çıkan giderlerdir. Bu giderler harçlar, masraflar ve vekâlet ücreti olarak üçe ayrılır. Yargılama sebebiyle ilgililerden istenen paralar, bu hizmet için yapılan giderlerin tamamı değildir. Yargılama giderleri yargılama faaliyetinin bedeli değil, sadece bir katılım payından ibarettir. Bu katılım payı adalet hizmetlerinin bedelsizliği ilkesine ters düşmez çünkü adalet hizmetinin tamamen bedelsiz olması açılan dava sayısının altından kalkılamayacak kadar artmasına yol açar.

a. Harçlar

Harç, devletin yargı organlarının gördüğü adalet hizmeti sebebiyle belli tutar ve oranlarda, harç pulu yapıştırılmak suretiyle aldığı paralardır.

  • Başvurma Harcı: Dava açarken davacıdan veya davaya müdahale eden kişiden peşin olarak alınan maktu bir harçtır.
  • Karar ve İlam Harcı: Konusu parayla değerlendirilemeyen dava veya işlerde (örneğin, boşanma davasında) maktu, konusu para ile değerlendirilebilen davalarda (örneğin alacak ve mal davalarında) nispi olarak alınan harçtır. Nispi karar ve ilam harcının dörtte biri, dava açılırken peşin alınır. Ölüm ve cismani zarar nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davalarında karar ve ilam harcının yirmide biri peşin alınır. Kalan kısmı ise, kararın tebliğinden itibaren bir ay içerisinde ödenir.

** Davanın reddi halinde nispi karar ve ilam harcına tabi bir dava olsa dahi sadece maktu harç ödenir.

**Dava ilk oturumda, feragat, kabul ve sulh ile sonuçlanırsa karar ve ilam harcının üçte biri alınır. Daha sonraki aşamalarda sonuçlanması halinde üçte ikisi alınır.

  • Celse Harcı: Bu harç da maktu harçtır ve taraflar veya vekillerinin ertelenmesine sebebiyet verdikleri oturumlar için alınır.

Maktu harçlar, ilişkin olduğu işlemin yapılmasından önce ve peşin olarak alınır. Yargısal işlemlerden alınacak harçlar alınmadıkça ondan sonraki işlemler yapılmaz. Dava başında peşin olarak alınan harcın eksik olduğu sonradan anlaşıldığında, noksan ilam ve karar harcı tamamlanıncaya kadar davaya devam edilmez.

b. Masraflar

Masraflar, bir davada harçlar ve aşağıda ele alınacak olan vekâlet ücreti dışında yapılan ve yargılama için zorunlu olan bir iş veya hizmetin gerektirdiği tüm harcamalardır. Bu masraflar;

  • Dava nedeniyle yapılan tebliğ ve posta giderleri
  • Dosya ve sair evrak giderleri
  • Geçici hukuki koruma tedbirleri ve protesto, ihbar, ihtarname ve vekâletname giderleri
  • Keşif, bilirkişi ve tanık giderleri
  • Resmi Dairelerden alınan belgeler için ödenen bedeller
  • Vekil ile takip edilmeyen davalarda tarafların hazır bulundukları günlere ilişkin hâkimin takdir edeceği miktar, vekil bulunduğu durumlarda da tarafın bizzat dinlenmesi gereken durumlarda ise yine hâkimin takdir edeceği miktar.
  • Yargılama sırasında yapılacak diğer giderler

c. Vekâlet Ücreti

Davada tarafların veya sadece bir tarafın kendisini bir avukat aracılığıyla temsil ettirmiş olması durumunda mahkeme dava sonunda haksız çıkan taraf aleyhine vekâlet ücretine hükmeder.  Ancak bu yargılama gideri davayı kazanan tarafın avukatıyla yapmış olduğu sözleşmede kararlaştırılan vekâlet ücreti değildir. Bu nedenle iki farklı avukatlık ücreti vardır. Bunlardan birisi, müvekkil ile taraf arasında kararlaştırılan vekâlet ücreti, diğeri ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan ve yargılama gideri sayılan vekâlet ücretidir.

Bu vekâlet ücreti tarafın avukatıyla yapmış olduğu sözleşmede kararlaştırılan vekâlet ücretidir. Buna avukatlık sözleşmesi denir. Bu sözleşmenin yazılı olarak yapılması da şart değildir. Bu ücret yargılama gideri arasında sayılmaz. Vekil ile müvekkil arasındaki vekâlet ücreti kural olarak serbestçe kararlaştırılabilir. Ancak, Asgari Ücret Tarifesinde gösterilen en az ücretin altında olamaz.

Avukatlık ücreti kararlaştırılmamış ise değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde asgari ücret tarifesi uygulanır.

Avukatlık ücreti kararlaştırılmamış ise değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifesinin altında olmamak koşuluyla davanın kazanılan bölümü için yüzde on ile yüzde yirmi arasında bir miktar avukatlık ücreti belirlenir.

Avukatlık kanununa göre yüzde yirmi beşi aşmamak üzere dava konusu şeyin değeri üzerinden anlaşma yapılabilir. Burada başarıya göre ücretin belirlenmesi söz konusu değildir. Ancak taraflar davanın kazanılması halinde de ücret kararlaştırmış olabilirler.

Avukatlık sözleşmesi, dava konusu para dışındaki mal ve hakkın bir bölümünün aynen avukata ait olacağı hükmü taşıyamaz. Buna “dava sonucuna katılma yasağı” denir.

Avukatlık Kanununu aşan sözleşmeler, Avukatlık Kanununda belirtilen tavan miktarın üzerinden geçerli kabul edilir. Dava konusunun yüzde yirmi beşini aşan bir ücret sözleşmesi, yüzde yirmi beşe kadar geçerlidir. Yüzde yirmi beşi aşan kısım geçersiz olacaktır.

Avukatlık sözleşmesinde aksine bir hüküm bulunmadıkça kararlaştırılan ücret, sadece avukatın o sözleşme ile dava veya işin karşılığı olup, o dava ile ilgili olsa dahi, başka bir dava, karşılık dava ve icra takibini kapsamaz.

Avukat üzerine aldığı işi arada herhangi bir sözleşme olmasa dahi davanın sonuna kadar takip eder. Haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçmiş avukat ücret talep edemez ve peşin almış olduğu bedeli de iade eder. Ancak haklı bir sebep olmadan azledilen avukat da ücretin tamamına hak kazanır.

  • Yargılama Gideri Olan Vekâlet Ücreti

Davada kendisini bir vekil ile temsil ettirmiş olup da davayı kazanan taraf lehine, yargılama giderleri ile birlikte bir de vekâlet ücreti ödenmesine hükmedilir. Bu ücretin tayininde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi esas alınır. Mahkemece hükmolunacak vekâlet ücreti, bu tarifede yazılı olan miktardan az ve üç katından fazla olamaz. Ancak istisnai durumlarda kötü niyetli davalıya ya da hiç hakkı olmadığı halde dava açan davacıya da bu giderler yükletilebilir.

Vekâlet ücretine hükmedilebilmesi için davanın baştan sona avukatla takip edilmiş olması gerekmez. Davanın herhangi bir aşamasında avukat ile temsil edilmiş olma yeterlidir. Birden çok avukatla temsil edilmiş olması halinde sadece bir tek vekâlet ücreti ödenmesine karar verilir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedeniyle delillerin toplanmasına ilişkin ara kararın yerine getirilmesinden önce ortadan kalkarsa vekâlet ücretinin yarısına hükmedilir.

Avukatlık kanununa göre,  dava sonunda kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yükletilecek vekâlet ücreti avukata aittir. Bu ücret iş sahibinin borcu nedeniyle takas veya mahsup edilemez, haczedilemez.

Uygulamada yargılama giderleri olan ücret taraf leh ve aleyhine hükmedilmektedir. Taraflar bu hükmün aksini kararlaştırarak hükmedilecek ücretin taraf ait olacağını kabul edebilirler.

Avukatlık ücret tarifesine göre; davalar için iki tür vekâlet söz konusudur.

  • Konusu para ve para ile değerlendirilebilen bir şey olan davalarda vekâlet ücreti nispi tarifeye göre belirlenir. Bu tarifede belli dilimler için belirli oranlar öngörülmüştür
  • Konusu para ile değerlendirilemeyen (örneğin boşanma) vekâlet ücreti maktu tarifeye göre yapılır.

d. Yargılama Giderleri Avansı – Delil Avansı

Gider avansı, davanın başında peşinen yatırılması gereken ve davanın başında dilekçe ve eklerinin tebliği için gerekli muhtemel tebligat ücretleri ile yapılması zorunlu yazışmalar için gerekli masraflar ve dosyada yapılacak zorunlu harcamamalar için alınacak ücretten ibarettir. Davacı, her yıl Bakanlıkça çıkartılan gider avansı tarifesinde belirtilen tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Adli yardım talebiyle açılan dava ve işlerde adli yardım konusunda bir karar verilinceye kadar harç, gider ve delil avansı alınmaz

Gider avansı dava şartlarında sayıldığı için davanın başında yatırılıp yatırılmadığı gibi tüm yargılama boyunca da varlığını korumalıdır. Gider avansının yokluğu halinde dava, dava şartı yokluğundan reddedilmelidir. Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması veya avansın eksilmesi halinde mahkeme eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verir.

Gider avansı ile delil avansını birbirinden ayırmak lazımdır. Zira gider avansı, davanın yürütülmesi için çok zorunlu olan tebligat ve zorunlu masraflar için alınırken, delil avansı ise, delillerin dosyaya sunulması, dinlenilmesi, getirilmesi için gerekli olan masraflardır.

f. Yargılama Giderlerinden Sorumluluk

Davada harçlar ve masraflar kural olarak, ilgili işlemin yapılmasını talep eden kişi tarafından peşin olarak ödenecektir. Yargılama giderleri, mahkemede kural olarak, davada haksız çıkan ve bu sebeple aleyhine hüküm verilen taraf yüklenir. Bu konudaki karar mahkemece kendiliğinden verilir. Vekâlet ücreti ayrı bir dava ile talep edilmez. Mahkeme harç ve diğer giderleri kendisi hesaplayarak bunların kim veya kimler tarafından ödeneceğini hükümde açık biçimde gösterir.

Davda haksız çıkan tarafta birden fazla kişi (dava arkadaşlığı) yer almakta ise, mahkeme yargılama giderlerin, davadaki ilgilerine göre bu kişiler arasında paylaştırılır. Davayı kaybeden dava arkadaşlarının yargılama giderlerinden müteselsil sorumlu olmalarına da karar verilebilir. Eğer müteselsil sorumluluk kararı verilmemiş ise her dava arkadaşı yargılama giderlerinden kendi payına düşen kısım için sorumludur.

Vekaletnamesi olmadığı halde duruşmaya katılarak gereksiz masraf yapılmasına sebebiyet veren vekil, sebep olduğu yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilirler.

Yargılama giderlerinden, dava sonunda haksız çıkmış olan tarafın sorumlu olacağı yolundaki ilkenin bazı istisnaları vardır.

  • Kötü niyetli ve yanıltıcı davranışların gerçekleşmesi durumunda davayı kazanan tarafın yargılama giderlerinin tüm veya bir bölümünden sorumlu tutulması mümkündür.
  • Gereksiz yere davanın uzamasına veya gider yapılmasına sebep olan taraf, lehine karar verilmiş olsa bile karar ve ilam harcı dışındaki yargılama giderlerinin tamamı veya bir kısmını ödemeye mahkûm edilebilir.
  • Davalı hal ve hareketleriyle dava açılmasına sebebiyet verilmemiş ise ve ilk oturumda davayı kabul etmişse yargılama giderlerine mahkum edilemez.
  • Yargıtay, davanın açılmasından sonra mahkemenin yeni yürürlüğe giren bir kanunla görevsiz hale gelmesi halinde görevsizlik kararında, davacının yargılama giderlerine mahkum edilemeyeceğine kara vermektedir.
  • Davada haksız olup olmadığına bakılmaksızın özel hüküm gereği bazı yargılama giderleri taraflardan birine ait olabilir.
  • Ortaklığın giderilmesi davalarında yargılama giderleri tüm paydaşların payları oranında sorumlu tutulacaktır.
  • Olağanüstü zamanaşımı nedeniyle iktisap talebiyle davalarda dava kazanılsa bile, Hazine veya ilgili kamu tüzel kişisi aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemektedir.

Usule ilişkin nihai bir karar ile dava sona eriyor ve dosyanın başka bir mahkemeye gönderilmesi gerekmiyorsa bu durumda yargılama giderlerine de hükmetmelidir.

Usule ilişkin bir karar ile dava sona ermiyor, aksine devam ediyor ise dava henüz sonuçlanmadığı için yargılama giderlerine ilişkin bir karar verilmesine de gerek yoktur.

Görevsizlik, yetkisizlik kararlarından sonra davaya başa mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.