SATICININ SATILANIN ZAPTINDAN SORUMLULUĞU
A.Kavram
Satıcının satılanın zaptından doğan sorumluluğu , üçüncü bir kişinin , satış sözleşmesinin kurulduğu sırada mevcut bir üstün hak sebebiyle satılanı alıcının elinden almasından veya onu mülkiyet hakkından doğan bazı yetkileri kullanmaktan yoksun bırakmasından satıcının sorumlu olmasıdır.
Üçüncü kişiye satılanı zapt imkanı veren üstün hak, mülkiyet , sınırlı ayni hak , tapu siciline şerh edilen kişisel hak veya gayri maddi mallar üzerindeki hak şeklinde olabilir.
Kanun , sadece alıcının sözleşmenin kurulduğu anda elinden alınma tehlikesini bildiği haklar bakımından , satıcının zapttan sorumlu olacağını ayrıca üstlenmesi şartını aramaktadır.
Satılanın zaptı , tam veya kısmi zapt şeklinde olabilir. Üçüncü şahsın , satılan üzerinde mülkiyet hakkı iddia etmesi halinde tam zapt ;satılanın bir kısmı üzerinde her türlü yetkileriyle mülkiyet hakkını veya satılanın tamamı üzerinde mülkiyet hakkından doğan yetkileri sınırlayan bir hakkı ileri sürmesi halinde kısmi zapt söz konusu olur.
Üçüncü şahsın , sözleşmenin kurulduğu anda satılan üzerinde alıcının hakkına nazaran üstün bir hakka sahip olması halinde , zapttan sorumluluk söz konusu olur.
Zapttan sorumluluk hükümlerinin uygulama alanı
i) Alıcının eşya hukukuna ait korumadan yararlanmaması
a)Alıcının
iyi niyetli olması:
b)alıcının kötü niyetli olması
ii) Eşya hukuku dışında uygulama alanı
Satış sözleşmesine ilişkin zapttan sorumluluk hükümleri , adi şirkette ayni sermaye konulması halinde , eser sözleşmesinde , yayın sözleşmesinde , bağışlama sözleşmesinde ve mirasın taksiminde uygulanabilir.
Zapttan doğan sorumluluğun şartları
Satılanın alıcıya teslimi
Satıcının zapttan dolayı sorumlu olması için satılanın alıcıya geçerli bir satış sözleşmesine istinaden teslim edilmiş olması gerekir.
Satış sözleşmesinin batıl veya geçmişe etkili olarak geçersiz olması halinde alıcı lehine zapttan sorumluluk doğmaz bu takdirde ödenen satış bedelinin iadesi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edilebilir.
Satış sözleşmesinin kurulduğu anda zaptı sağlayan bir hakkın bulunması
Üçüncü şahsın zaptı sağlayacak üstün hakkının satış sözleşmesinin kurulduğu anda mevcut olması gerekir.
Alıcının zapt tehlikesini satış sözleşmesinin kurulduğu anda bilmemesi
Alıcının zapt tehlikesini satış sözleşmesinin kurulduğu anda bilmemesi gerekir; biliyorsa ,satıcının ayrıca tekeffül taahüdünde bulunması gerekir.
Satılanın zaptı
Satıcının zapttan sorumluluğunun doğumu için , üçüncü kişinin üstün hakkının mevcut olması yeterli değildir; bundan başka , üçüncü kişinin üstün hakkını ileri sürerek satılanı zapt etmiş olması gerekir. Bunun için irade açıklaması yeterlidir. Üçüncü kişinin bu hakkını dava veya mahkemede def’i yoluyla ileri sürmesi gerekli değildir.
Üçüncü kişi üstün hakkını ileri sürmediği sürece , alıcı TBK m.112 ve m. 210’a dayanarak , satıcıdan gereği gibi ifa ve üçüncü şahsın hakkını bertaraf etmesini talep edebilir.
Kanuna göre , alıcının dava açılmadan satılanın üçüncü kişiye vermekle yükümlü olduğunu ispat etmesi halinde de satıcı zapttan dolayı sorumlu olur.
Zaptın ispat edilmesi
Alıcının zapttan doğan sorumluluk hükümlerinden yararlanabilmesi için , satıcıya zaptın varlığını kabul ettirmesi gerekir.Yani alıcı zaptı ispat etmelidir.
Burada iki hali ayrı ayrı incelemek gerekir.
Zaptın bir mahkeme hükmüyle gerçekleşmesi
Üçüncü kişi üstün hakkını alıcıya karşı açtığı bir davada ileri sürdüğü takdirde , bu dava sonunda verilen ilamın satıcıya karşı hüküm ifade edebilmesi için , alıcının ona davaya katılma ,müdahale ve savunmaya imkan verecek şekilde, davayı bildirmesi gerekir.
Alıcının davayı hiç veya vaktinde haber vermemesi ihtimalinde ise, satıcı , davanın zamanında bildirilmesiyle elde edeceğini ispat ettiği elverişli sonuç oranında sorumluluktan kurtulur.Kanun fer’i müdahale için ihbar ön şartı aranmamaktadır.
Mahkeme kararı olmaksızın satılanın üçüncü kişiye verilmesi
Kanun bir mahkeme kararı olmadan , alıcının satılanı üçüncü kişiye vermesi halinde , satıcının zapttan sorumluluğunun devam edeceği halleri düzenlemektedir.
Bu halleri şu şekilde ifade edebiliriz
*Kanuna göre alıcı bir mahkeme kararı beklemeden üçüncü kişinin hakkını dürüstlük kuralına uygun olarak tanıyıp satılanı ona vermişse ; alıcı üçüncü kişinin kendisine karşı dava açmasını beklemeden , satıcıyı zapt iddiasına ilişkin uyuşmazlığı dava yoluyla çözümlemesi , aksi takdird tahkime başvuracağı konusunda gecikmeden uyarmış ve bundan sonuç almadığı için tahkim yoluna başvurmuşsa satıcının zapttan doğan sorumluluğu devam eder.
**Alıcının satılanı üçüncü kişiye vermekle yükümlü olduğunu ispat etmesi durumunda satıcının zapttan doğan sorumluluğu devam eder.
Zapttın hükümleri
i) Tam zapt halinde
a) Sözleşmenin kendiliğinden ortadan kaldırılması
Satılanın tamamen zaptedilmesi üzerine , satış sözleşmesi ,geçmişe etkili olarak kendiliğinden ortadan kalkar : satış kendiliğinden sona ermiş sayılır.
b)Satış bedelinin iadesi
Satıcı , alıcının ödemiş olduğu satış bedelini faiziyle birlikte iade etmek zorundadır .İade edilecek satış bedelinden , alıcının satılandan elde ettiği veya elde etmeyi ihmal ettiği ürünlerin bedeli indirilir.
Satıcının satış bedelini iade borcu , sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre değil , sözleşmeden doğan borç ilişkisine dayanır ve kanunda öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir.
c)Alıcının tazminat talepleri
aa)Kusursuz sorumluluk esasına göre
Satıcı , alıcının TBK m.217/I , b.2-4 ‘teki zararlarından kusursuz sorumluluk esasına göre sorumludur.
aaa)Satılan üzerinde alıcının yaptığı masraflar
Kanun gereği alıcı ,satılan üzerinde yaptığı ve üçüncü kişiden alamadığı masrafların ödenmesini satıcıdan talep edebilir.Alıcı , iyiniyetli üçüncü kişiden zorunlu ve faydalı masraflarının ödenmesini isteyebilir.
bbb)Mahkeme masrafları
Satıcı , davanın kendisine bildirilmesi ile kaçınılması mümkün olanlar müstesna olmak üzere , alıcının bütün mahkeme masrafları ile mahkeme dışı masraflarını ödemek zorundadır.
ccc)Alıcının doğrudan doğruya zararları
Kanuna göre alıcı , satılanın tamamen elinden alınması yüzünden doğrudan doğruya uğradığı zararlarının tazminini talep edebilir.
Olumsuz zararlar doğrudan doğruya , olumlu zararlar ise dolaylı zararlara tekabül eder. Başka bir görüşe göre doğrudan doğruya zarar , sözleşmenin ihlalinin ilk ve en yakın sonucu olarak doğan zarar ; dolaylı zarar ise sözleşmenin ihlalinin uzak sonucu doğan zarardır.
bb)Kusur sorumluluğu
Kanuna göre , satılanın zaptından doğan diğer(dolaylı) zararlar için , satıcı kusur sorumluluğu ilkesine göre sorumludur.
ii)Kısmi zapt halinde
Kısmi zapt halinde alıcı , satış akdinin feshini talep edemez; sadece bu yüzden uğradığı zararların tazminini talep edebilir.
Sorumluluğun kaldırılması veya sınırlandırılması
Satıcının zapttan doğan sorumluluğunu düzenleyen hükümler , emrdici nitelikte değildir. Bu itibarla taraflar , bu sorumluluğun kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını kararlaştırabilirler.Ancak , satıcı , üçüncü şahsın üstün hakkını gizlemiş ise , onun sorumluluğunu kaldıran veya sınırlayan şartlar geçersiz olur.