NETİCESİ SEBEBİYLE AĞIRLAŞMIŞ SUÇ
T.C.K Madde 23 – (1) Bir fiilin, kastedilenden daha ağır veya başka bir neticenin oluşumuna sebebiyet vermesi hâlinde, kişinin bundan dolayı sorumlu tutulabilmesi için bu netice bakımından en azından taksirle hareket etmesi gerekir.
Netice sebebiyle ağırlaşmış suç: “Suçun varlığı için gerekli olanın ötesinde zararlı veya tehlikeli bir sonucun meydana gelmesi halinde cezası ağırlaştırılan suçlara sonucu nedeniyle ağırlaşan suçlar denir. ” şeklinde tanımlanmaktadır.
Bu sebeple kast edilen neticeden aşırı bir netice meydana gelmiş ise failin ikinci netice yönünden EN AZINDAN TAKSİR li olarak hareket etmesi zorunluluğu benimsenmiştir. Eğer fail bakımından gerçekleşen ikincil netice ( kastedilenden daha ağır ) bakımından TAKSİR derecesinde dahi bir manevi unsurdan söz edilemiyorsa failin ağırlaşan neticeden ötürü sorumluluğu bulunmayacaktır.
Failin öngördüğü neticeden daha ağır bir netice meydana geldiğinde neticenin fail tarafından öngörülebilip öngörülemeyeceğine bakılacaktır. Failin neticeyi öngörebileceği kabul edilir ise fail, gerçekleşen ağır neticeden dolayı sorumlu tutulacaktır.
Bu açıklamalardan hareketle; sadece gerçekleşen ağır neticeden hareket edilerek, hareket ile ağırlaşan netice arasında illiyet bağı kurup oluşan sonuçtan faili sorumlu tutmak yerine; ağırlaşan neticenin fail tarafından öngörülüp öngörülemeyeceği ve gerçekleşen netice bakımından en azından TAKSİR derecesinde manevi unsurun varlığının araştırılması zorunludur.
ÖRNEKLER:
1- Bir kimseye yumruk atan birinin; yumruk attığı kimsenin ölebileceğini öngörmesi/ öngörebilmesi gerektiğini söylemek, objektif esaslara, hayatın olağan akışına ve beşer takatine uygun düşmeyen bir iddia olacaktır. Bir kimseye yumruk ile etkili eylemde bulunan bir kimsenin; yumruk attığı kişinin çenesinin ya da dişlerinin kırılması halinde bu sonuçlara ilişkin muhtemel ( gayri muayyen ) bir kastının olduğunu söylemek mümkün iken, aynı kimsenin ölüm neticesi bakımından TAKSİR derecesinde dahi sorumluluğunu kabul etmek mümkün değildir.
2- Bir kimsenin boynuna, başına, kalbinin üzerine sert bir cisimle hızlı bir şekilde vuran, akciğer veya kalp gibi hayati organlarına şiddetli bir darbe vuran kimsenin fiili neticesinde mağdur ölmüş ise bu halde gerçekleşen ölüm neticesi bakımından failin TAKSİRLİ sorumluluğu var kabul edilir. Çünkü bu hayati bölgelere şiddetli darbenin mağdurun ölümüne neden olabileceği öngörülebilir.