OLAY
A’nın vefatı üzerine açılan vasiyetnamesinde, evinde bulunan Nuri İyem tablosunu Pera Müzesi’ne bağışladığı, bunun dışındaki mallarının çocuklarına eşit olarak bölüştürülmesini uygun gördüğü, vasiyetnamesindeki bu son arzularının yerine getirilmesi için yakın arkadaşı B’yi görevlendirdiği görülmüştür. Durumu öğrenen B avukatını arayarak, öncelikle bir iptal davası açarak mahkemeden alacağı kararla vasiyetnamenin geçerli olmadığı yönündeki söylentilerin önüne geçmek, daha sonra ise terekede bulunan taşınmazları nakde çevirerek, satış bedelini A’nın yurtdışında yaşayan çocuklarına göndermek istediğini söylemiştir. Bu arada, evde bulunan tablonun ölümünden kısa süre önce A tarafından satıldığı ortaya çıkmıştır.
SORU 1- A’nın evinde bulunan tabloyu ölümünden kısa süre önce satmasının hukuki anlamı/sonucu nedir?
A’nın tabloya ilişkin ölüme bağlı tasarrufu, Pera Müzesi lehine yapılmış bir belirli mal vasiyetidir. Ancak A’nın belirli mal vasiyetine konu tabloyu ölümünden önce sattığı görülmektedir. Burada A’nın ölüme bağlı tasarrufundan sağlararası işlem yoluyla döndüğü (ademptio legati) sonucuna ulaşılacaktır.
Vasiyetten sonraki tasarruflarla dönmeye ilişkin TMK md. 544 f. 2’ye göre, belirli mal vasiyeti, vasiyetnamede aksi belirtilmedikçe, mirasbırakanın sonradan o mal üzerinde bu vasiyetle bağdaşmayan başka bir tasarrufta bulunmasıyla ortadan kalkar. Dolayısıyla olayda A’nın tabloya ilişkin vasiyetinden, tabloyu sağlığında satmak yoluyla döndüğü sonucuna ulaşılacaktır.
SORU 2- B’nin hangi sıfatla hareket ettiğini belirterek, yapmayı planladığı işlemler bakımından avukatı olarak kendisine ne şekilde tavsiyede bulunacağınızı açıklayınız.
Mirasbırakan A gerçekleştirdiği ölüme bağlı tasarrufta, yakın arkadaşı B’yi vasiyeti yerine getirme görevlisi olarak atamıştır. Dolayısıyla B, mirasbırakanın son arzularını gerçekleştirmek üzere bu sıfatla hareket etmektedir.
Vasiyet yerine getrime görevlisi, ölüme bağlı tasarruftan aksi anlaşılmıyorsa, mirasbırakanın son arzularının yerine getirilmesi için gerekli bütün işlemleri yapmakla görevli ve yetkilidir. Bu çerçevede kendisinden özellikle, terekedeki malların, hakların ve borçların listesini çıkarması, tereke mevcudunu yönetmesi, tereke alacaklarını tahsil ederek, borçlarını ödemesi ve vasiyetleri yerine getirmesi beklenir.
Olayda B, öncelikle vasiyetnamenin iptali davası açmayı düşünmektedir. Vasiyetnamenin geçerli olmadığı söylentilerini sona erdirmek için bile olsa, B’nin iptal davası açması mümkün değildir. Zira kendisi, mirasbırakanın son arzularının hayata geçmesi için gerekli işlemler bakımından görevli ve yetkilidir. Ancak başka bir kişinin iptal davasını B’ye karşı açması mümkündür.
Diğer yandan B, terekede bulunan taşınmazları nakde çevirerek, A’nın yurtdışında yaşayan çocuklarına göndermeyi planlamaktadır. Oysa TBK md. 553’e göre, mirasbırakan özel olarak yetkilendirmedikçe, terekeye dahil malların vasiyeti yerine getirme görevlisi tarafından devri, sulh hakiminin kendisine bu yönde yetki vermesine bağlıdır. Dolayısıyla B, elde ettiği parayı mirasçılara göndermek için bile olsa, sulh hakiminden yetki almaksızın terekedeki taşınmazları satma yoluna gidemez.
Miras Hukuku Bazı Test ve Pratik Çalışmaları
Diğer Pratik ve Testler İçin Tıklayınız.