OLAY
Türk Fransız kültür bakanlıkları ortak girişimiyle yürütülen bir arkeolojik kazıda çalışmak için 2 yıllığına Türkiye’ye gelen devlet memuru Fransız vatandaşları Arkeologlar Bay (F) ve Bayan (B), kazı çalışmaları sırasında tanışırlar ve birlikte yaşamayı başlarlar. Bir müddet sonra çift evlenmeye karar verir ve altı ay sonra nikah kıymayı planlayıp derhal düğün hazırlıklarına başlarlar. Bu dönemde Fransız çift hafta sonu tatili için Yunanistan’a gider. Bay (F) Yunanistan’da Bayan (B)’yi aldatır ve Bayan (B) bu olaydan haberdar olur. Bunun üzerine çift tartışır ve ilişkilerini Yunanistan’da sonlandırırlar. Bayan (B) Türkiye’ye döner dönmez, Bay (F) aleyhine kendisine uğrattığı hayal kırıklığı ve üzüntü nedeniyle manevi tazminat davası açar.
Bay (F) Türkiye’de yaptığı kazı çalışmaları esnasında bulduğu iki adet Roma döneminden kalma iki küçük heykeli bunları hobi olarak tarihi eser koleksiyonu yapan İtalyan vatandaşı diş hekimi Bay (İ)’ya satmaya karar verir. (İ) ve (F) satım sözleşmesini yazılı düzenlerler ve sözleşmeye uygulanacak hukuk olarak İngiliz hukukunu seçerler. Sözleşmenin uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümü için Londra mahkemelerinin yetkili olacağını düzenlerler. Bay (İ) semenin yarısını peşin olarak (F) ye banka hesabına gönderir. Bunun üzerine Bay (F) de iki heykelden birini kargoyla gönderir. Ancak heykel kargoda kırılır. Bunun üzerine Bay (İ) kargo şirketinden heykelin taşıma esnasında kırıldığına dair bir tutanak alarak ifayı kabul etmez ve kırılan heykel parçalarını (F) ye geri gönderir. (İ) peşin ödediği semenin yarısına karşılık olarak diğer heykeli göndermesini ister ve başka ödeme yapmayacağını bildirir. (F), (A)’nın talebini reddeder. Bunun üzerine (A) Londra’da mahkemeye başvurarak (F) aleyhine diğer heykelin kendisine teslimi için dava açar ve İngiliz hukukun uygulanan davayı kazanır ve karar kesinleşir.
Ek bilgi:
– Fransız hukukunda haksız yere nişanlılığı sona erdirmek suretiyle karşı taraf manevi zarara (elem, keder, üzüntü) veya maddi zarara uğratma genel hükümler çerçevesinde haksız fiil olarak değerlendirilmektedir.
– Yunan hukukunda nişanlanma müessesi düzenlenmiş olup hüküm ve sonuçlarına nişanlıların son müşterek mutat meskeni hukuku uygulanmaktadır.
– Fransız ve Yunan hukukunda yabancılık unsuru içeren haksız fiillere haksız fiilin vuku bulduğu yer hukuku uygulanmaktadır.
SORULAR:
1- Bayan (B)’nin açtığı davada Türk hâkim hangi ülkenin hukukuna göre karar vermelidir?
Davaya bakan Türk hâkim Lex fori’ye göre uyuşmazlığı nişanlanma olarak vasıflandıracaktır ve MÖHUK Md. 12/2 uyarınca tarafların müşterek milli hukukunu uygulayacaktır. MÖHUK Md. 2 uyarınca kişi halleri ve aile hukuku meseleleri söz konusu olduğunda atıf müessesi bir kere uygulanır. Yani Fransız Kanunlar ihtilafı kuralları da uygulanarak lex causae tespit edilecektir. Ek bilgilere göre Fransız hukukuna göre uyuşmazlık haksız fiil olarak vasıflandırıldığından ve haksız fiillere ilişkin Fransız kanunlar ihtilafı kuralı haksız fiilin vuku bulduğu yer hukukuna tabi olduğundan lex causae Yunan maddi hukuku (medeni hukuk hükümleri ) olarak tespit edilmelidir.
2- Bay (İ)’ kazandığı davanın ilamı ile doğrudan ilamlı icra takibi başlatabilir mi? Neden?
Hayır zira yabancı ilamların Türkiye de cebri icrası ancak tenfiz ile mümkün olabilir.
3- Bay (İ) lehine olan mahkeme Türk mahkemesi tarafından tanınmasını mı yoksa tenfizini mi talep etmelidir? Neden?
Tenfizi gerekir zira dava bir eda davasıdır. Yabancı mahkeme hükmü bir miktar paranın ödenmesi, bir işin yapılması veya bir şeyin iadesi yönünde ise tenfizi gerekir. Diğer durumlarda (tespit davaları, boşanma davası vs.) Türkiye’de yabancı ilamın geçerlilik kazanabilmesi için tanınması gerekir.
4- Roma’da yaşayan İtalyan vatandaşı Bay (İ) Londra’ya gitmek çok masraflı olacağı davasını Roma’da açmış ve Roma mahkemesi İtalyan Hukuku’na göre karar vermiştir. Roma mahkemesinin kararının tenfizi aşamasında (F) sözleşmede İngiliz hukukunun seçilmiş olmasına rağmen İtalyan hukukunun uygulanarak karar verilmesine itiraz eder. Bu durumda Türk hâkimin itiraz ile ilgili kararı ne yönde olmalıdır. (F) itiraz etmemiş olsaydı Türk hâkim keyfiyeti resen dikkate alır mıydı?
“Revision de fond” ilkesi uyarınca Türk hâkim yabancı mahkemenin hangi ülke hukuka göre karar verdiğini incelemez. Keza yabancı hâkimin taraflar arasında imzalanan hukuk seçimi sözleşmesini neden uygulamadığını da incelemez. Tenfizin reddi nedenleri Md. 54’de sayılanlardan ibarettir.
5- Roma mahkemesinin kararının tenfizi aşamasında (F)’nin yetki sözleşmesine rağmen davanın Londra yerine Roma’da mahkemede açılmış olmasına itiraz etmesi halinde Türk hâkim ne karar vermelidir? (F) tenfiz yargılamasında itiraz etmemiş olsaydı Türk hâkim keyfiyeti resen dikkate alır mıydı?
Esas davanın yetkisiz bir yabancı mahkemede açılmış olması tek başına tenfizin reddi için yeterli değildir. Yabancı mahkemenin yetkisiz olmaktan da öte dava ile hiçbir alakasının olmaması, aşkın/ aşırı yetki kullanmış olması hali sadece tenfiz talebinin reddini gerektirir. Aşırı/aşkın yetki kullanımı resen hâkim tarafından denetlenmez itiraz üzerine incelenir.
6- (İ) Londra ‘da açtığı dava sonunda İngiliz hâkim tarafından verilen hüküm satımı ve ticareti yasak tarihi eser statüsündeki heykelin (İ) ye teslimi yönündedir? Bu hükmün Türkiye’de tenfizi talebi karşısında Türk Hâkimin vereceği karar ne olmalıdır? Hakem kararı (İ) ye tazminat ödenmesi yönünde olsaydı cevabınız değişir miydi?
Ticareti yasak kültür varlığının yurtdışındaki yabancıya teslimi Türk mevzuatına ve dolayısıyla Kamu düzenine aykırıdır. Tenfiz aşamasında bu aykırılık resen hakim tarafından gözetilir. Tazminata hükmedilmesi halinde, bir miktar paranın davalıdan tahsili ve davacıya teslimi ise kamu düzenine aykırılık teşkil etmez dolayısıyla bu para alacağının konusu olan ticaret Türkiye’de yasak olsa da hakim “revision de fond” ilkesi çerçevesinde bu hususları incelemez. Tazminat kararlarının (altında yatan borç ilişkisi ne olursa olsun) tenfizi mümkündür.
MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUKU / Bazı Test ve Pratik Çalışmaları
Diğer Pratik ve Testler İçin Tıklayınız.