1-Medeni Usul Hukuku / Kavramı, Amacı
2

Youtube Kanlımızdan da sesli not eşliğinde takip edebilirsiniz.. E yani beğenirseniz like, abone olma falan filan prosedürü biliyorsunuz.. :)

Medeni usul hukuku, hukuk mahkemeleri önünde özel hukuka ilişkin uyuşmazlıkların yargılamasıyla ilgili, yazılı ve yazılı olmayan tüm kuralları kapsar. Medeni yargılamanın amacı maddi hukuktan kaynaklanan sübjektif hakların korunmasıdır. Sübjektif hakkı ihlal edilen ve tehlikeye düşen kimse, uyuşmazlığın da niteliğine bağlı olarak ortaya çıkan bu uyuşmazlığı çözmek için yetkili yargı organlarına başvurarak hukuki korunma talep etmesi gerekmektedir. Devlet kişiler arasından özel hukuk alanında çıkan uyuşmazlığı kural olarak onların talebi üzerine yargı organları aracılığıyla çözer. Asıl koruma sağlanıncaya kadar geçici olarak hakkın korunmasını sağlamak amacıyla ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz geçici hukuki korumalar mevcuttur.

Hukuki koruma hakkı, kanunlara uygun olarak mahkemenin görevini yapması, yani talep ve dava dilekçelerini kabul etmesi, karşı tarafa tebliğ etmesi ve cevap süresi içinde cevap dilekçesini alması, tarafların delillerini sunmalarına imkân tanınması ve sonunda toplanan delillere göre tarafın iddia ve savunmaları hakkında yargılama yaparak hüküm vermesini kapsar.

Mahkemenin bir uyuşmazlığı nasıl çözümleyeceği, ne tür bir yöntem uygulayacağı usul hukukunun konusunu teşkil eder.

Medeni Usul Hukukunun Amacı

Medeni usul hukukunun amacı, sübjektif hakların korunması ve gerçekleştirilmesini sağlamaktır. Mahkemeye başvurup başvurmamak (tasarruf ilkesi), başvurulduğunda da dava malzemesini getirmek (taraflarca getirilme ilkesi) tarafların ödevidir. İstisnai olarak medeni usul hukuku sübjektif hakların gerçekleşmesini sağlamaz. Bazen kişi davacı tarafta yer almasına ve dava açmasına rağmen kendine ilişkin bir hakkı ileri sürmez ve korunma istemez. Örneğin ikinci kez evlilik yapmış bir kişinin ikinci evliliğinin iptali için dava açılmasında durum böyledir. Burada davacı, genel hukuki düzenini koruyan kişi olarak rol oynar. Aynı davayı savcı da açabilir. Bu tür istisnai hallerde bu davalar sübjektif hakkın gerçekleşmesine hizmet etmez. Sübjektif özel hakların korunması ve hukuki müessesenin korunması ayrı yargılamayı gerektirir. Aynı yargılamada sübjektif özel hakların korunması ve hukuki müessesenin korunması ve gerçekleşmesi mümkün olmaz. Medeni usul hukukunun diğer bir amacı da sübjektif hakların korunmasını sağlayarak aynı zamanda hukuki barışı da sağlamaktır. Medeni usul hukukunda “arabuluculuk ve tahkim kurumu” sayesinde uyuşmazlıkların daha çabuk, daha ucuz ve daha basit çözümler getirilmeye çalışılmaktadır.

Medeni Usul Hukuku Kavramı

Medeni usul hukuku, kanuna ve belli kurallara dayanan özel hakların bir mahkeme kararıyla korunması ve temini yoluyla hukuki barışa hizmet etmektedir. Medeni usul hukuku şekli bir hukuk dalı olması nedeniyle sıkı şekil kurallarına bağlıdır. Kanunda öngörülen süre ve şekilde yapılmayan işlemlerin daha sonra tamamlanabilmesi mümkün değildir. Şekli kurallar tarafların belli işlemleri belli şekilde ve belli süre içinde yapılmasını gerektirir. Süresi içinde yapılmayan işlemler tekrar edilemez.

Medeni Usul Hukukunda Kullanılan Temel Kavramlar

Çekişmeli Yargı; Medeni usul hukuku içinde, tarafların uyuşmazlık içinde oldukları, sübjektif hakkı ihlal edilen ya da ihlal tehlikesine maruz kalanın koruma istediği davalara çekişmeli yargı denir.

Çekişmesiz Yargı; Uyuşmazlığın her zaman sübjektif hak ihlali olmadığı, hukukun uygulamaması gerekliliği nedeniyle ortaya çıkmış, bir kısmı gerçek anlamda yargılama faaliyetini de gerektirmeyen yargı işlerine çekişmesiz yargı denir.

Çekişmeli yargının örneği davadır ve iki taraf sistemi üzerine kurulmuştur. Çekişmesiz yargıda dava söz konusu olmayıp “çekişmesiz yargı işi” olarak adlandırılır. Çekişmesiz yargıda iki taraf olmadığından bu yargı işinde yer alan ve hukuken bağlantısı bulunan herkese “ilgili” denir. Çekişmeli ve çekişmesiz yargıda bir karar verilinceye kadar hakkın kaybolmasının önüne geçmek için, geçici bir karar verilmesi gerekebilir. Bu tür yargılamalar geçici hukuki korumak yargılamalarıdır. İhtiyati haciz, ihtiyati tedbir ve delil tespiti en tipik geçici hukuki korumalardır. Geçici hukuki koruma asıl dava ile istenebileceği gibi asıl davadan önce de istenebilir. Böyle hukuki koruma talep eden kişiye davacı ya da davalı değil “talepte bulunan” denir.

M.U.H Ders Özetleri

Diğer Ders Özetleri İçin Tıklayınız.

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

Sizin bu konudaki yorumunuz nedir?