OLAY
Bay A ile Bayan K evlenirler ve çiftin kısa bir süre sonra E isimli bir erkek çocukları dünyaya gelir. Doğum sırasında yapılan yanlış bir müdahale sebebiyle Bayan K çocuk yapma yeteneğini kaybeder. Her zaman bir kız çocuk sahibi olmanın hayalini kuran Bay A üzüntüsünden sürekli içki içmeye başlar ve içkili olduğu zamanlarda çocuk doğuramaması sebebiyle karısını herkesin içinde küçük düşürür. Bunun üzerine Bayan K oğlu E’yi de alarak babasının yanına taşınır. Pişman olan Bay A tedavi görüp alkol bakımlılığından kurtulur ve Bayan K’dan eve dönmesini ister. Fakat Bayan K bunu reddeder. Bay A avukatının da tavsiyesiyle Bayan K’ya, eve dönmeyi reddetmesinden 4 ay sonra noter aracılığıyla eve dönmesi için ihtar çeker.
SORU 1
Olayda söz konusu olabilecek boşanma sebebini veya sebeplerini şartlarını da göz önünde tutarak değerlendiriniz. Siz Bay A’nın avukatı olsaydınız Bay A’ya hangi sebebe dayanmasını tavsiye ederdiniz? Gerekçeli olarak açıklayınız.
CEVAP 1
Bay A boşanma davasını terk sebebine dayandırabilecektir. Terk sebebiyle boşanma davası açabilmek için ortak konutu terk, haklı bir sebep olmaksızın veya evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmemek amacıyla yapılmış olmalıdır. Bununla birlikte terkte haklılık ebediyen eve dönmeme hakkı vermez. Olayda Bayan K’nın ortak konutu terk etmesi haklı bir sebebe dayansa da bir süre sonra bu haklılık ortadan kalkacaktır. Dolayısıyla Bay A’nın alkol bağımlılığından kurtulduktan 4 ay sonra yaptığı samimi ve haklı ihtarı sonucu Bayan K eve dönmezse, ortak konutu terk ve terkin dördüncü ayından itibaren yapılması gerekli ihtar şartları gerçekleşmiş olacaktır. Yürürlükteki Kanun’a göre bu ihtarın hâkim tarafından yapılması gerekir. Ancak 1 Ekim 2011 tarihi itibarıyla noterler de bu ihtarı yapabilecektir. Bu sebeplerle Bay A’nın ihtardan 2 ay sonra terk sebebine dayanarak boşanma davası açması yerinde olacaktır.
Buna karşılık, eşine eve dönmesi için ihtarda bulunan eş, eşini eve davet etmekle, ihtardan önceki olayların kendisi için ortak hayatı sürdüremeyecek derecede evlilik birliğini temelinden sarsmadığını kabul etmiş olur. Diğer bir ifadeyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılacak davanın sübjektif şartı Bay A bakımından gerçekleşmediğinden Bay A davayı bu sebebe dayandıramaz.
SORU 2
Bay A’nın boşanma davası açmış olması halinde, düzenli bir gelire sahip olmayan Bayan K, davanın sonuçlanmasından önce Bay A’dan herhangi bir talepte bulunabilir mi? Bayan K’nın bir talepte bulunmaması halinde Bay A’nın dava sırasında Bayan K ve E’ye karşı bir yükümlülüğü söz konusu olur mu?
CEVAP 2
Boşanma davası açıldıktan sonra eşlerin ayrı yaşama ve nafaka isteme hakkı doğar. Dava sırasında ortak konuttan kimin ayrılacağı ve karı kocanın birbirine karşı bakım yükümüne ilişkin taraflar anlaşabilirler. Ancak tarafların bu konularda anlaşamamaları halinde hâkim taraflardan birinin talebi olmaksızın, resen, kimin ortak konuttan ayrılacağına ve eşlerden birinin geçimini teminde güçlük çekmesi halinde, diğerinin onun geçimine ne oranda katkıda bulunacağına karar verecektir. Eşin diğer eşe dava devam ettiği sürece yapacağı yardıma tedbir nafakası denilmektedir ve boşanma davasının açıldığı tarihten, kararın kesinleştiği tarihe kadar ödenir. Buna göre Bayan K’nın bir talebi söz konusu olmasa da Bay A düzenli bir gelire sahip olmayan Bayan K’nın geçim sıkıntısı çekmesi halinde ona tedbir nafakası ödemekle yükümlüdür. Aynı şekilde hâkim bir talep söz konusu olmasa da Bay A’nın E’nin geçimine ne oranda katkıda bulunacağına, kimin yanında kalacağına ve kişisel ilişkisinin nasıl devam edeceğine de karar verir.
Medeni Hukuk Bazı Pratik Çalışmaları
Diğer Pratik ve Testler İçin Tıklayınız.
Yorumlar (1)