Karanlık Çağ, geleneksel olarak Orta Çağ’a atıfta bulunan ve Batı Roma İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra Batı Avrupa’da demografik, kültürel ve ekonomik bir bozulmanın meydana geldiğini öne süren tarihi dönemselleştirmedir.[1][2]
Karanlık Çağ deyimi ilk defa Rönesans dönemi İtalyasında kullanım buldu. İtalyan felsefeci ve şairi Francesco Petrarca (1304 – 1374) bu deyimi ilk kullanan kişiydi. Avrupalıların Orta Çağdaki geçmişlerine olan olumsuz bakış açılarının göstergesi oldu. Gerçekten de sözügeçen bu dönemde Avrupa’da Latince edebiyatta bir gerileme, genel olarak nüfus azalması, çeşitli teknik konularda, mimarlıkta ve diğer kültürel alanlarda bir geri kalma eğilimi gözlenmektedir.
Karanlık Çağ deyimi aslında Avrupamerkezci bir görüş açısını yansıtmaktadır çünkü Avrupalıların Karanlık Çağ olarak gördüğü dönem İslam uygarlığının en parlak dönemlerinden biridir.
Karanlık Çağın başlangıç ve bitiş tarihleri de tartışma konusudur. Bazıları başlangıç tarihi için 410 yılını esas alırken diğerleri Roma’da son İmparatorun hüküm süresinin bittiği 476 yılını esas alırlar. Bitiş tarihi için de Şarlman’ın Papa tarafından İmparator ilan edildiği 800 yılını esas alanlar da mevcuttur.
Orta Çağ insanlık açısından karanlık ancak tiyatro açısından bir aydınlanma süreci yaşar. Kilise baskısı insanları kalıplaştırmaya başlarken, bir yandan dini yaymak için Kutsal Kitaptan okunan bölümler, insanların tiyatroya olan ilgilerini arttırmıştır.