İspat / Medeni Usul Hukuku

İspat

Dava konusu hakkın gerçekten var olup olmadığının tespiti maddi hukukun o hakkın doğumu için şart koştuğu, belirlediği vakıaların gerçekleşmesine bağlıdır. Biz bu vakıalara koşul vakıalar diyoruz. İspat genel anlamda iddianın doğru ve gerçek olup olmadığı konusunda hâkimi inandırma faaliyetidir. Davada ispat, taraflarca iddia edilen talebin dayandığı hukuk kuralının koşul vakıalarının somut olarak, iddia edildiği gibi gerçekleştiği konusunda hâkimde kanaat uyandırmak üzere yapılan inandırma faaliyetidir. Hâkim bilgisi dışında gerçekleşen olay hakkında bir kanaate sahip olması hedeflenmektedir. İspat hakkı Anayasa m.36 da temel hak olarak da garanti altına alınmıştır. Bu hak ancak kanunla sınırlanabilir. Hukuka aykırı yollardan elde edilen delillerin yargılamada kullanılamayacağı kuralı ispat hakkının sınırlamalarından birisidir.

Bir hukuk kuralının uygulanması, o kuraldaki hukuki sonucun kendilerine bağlandığı vakıanın (koşul vakıanın) o olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespitine bağlıdır.

** Bir hukuk kuralındaki hukukin sonucun olaya uygulanması için bir araya meydana gelmesi gereken vakıalar, o hukuk kuralının koşul vakıalarıdır.

Koşul vakıalar her somut olayda değişiklik gösterir. Koşul vakıası, kanunun hakkın doğumu için aradığı vakıa iken, somut vakıa, bizzat somut olayda gerçekleşen vakıadır. Eğer somut olaydaki vakıa çekişmeli ise işte o vakıanın ispatı gerekir.

İspat faaliyeti; dava konusu hakkın veyahut ona karşı yapılan savunmanın dayandığı vakıaların gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda mahkemeye kanaat verilmesidir.

Davacı davasını ispatla yükümlüdür. İspat edemezse davası reddedilir. Una göre bir davanın kazanılması veya kaybedilmesi, kanunda kabul edilmiş, koşul vakıalara uygun somut vakıaların ispatına bağlıdır. Hükmün kimin aleyhine verileceğini ispat yükü kuraları belirler. İspat yükünü taşıyan taraf davacı ise, dava temelini oluşturan vakıları ispat edebildiği takdirde davayı kazanabilir, aksi halde davası reddedilir.

Davanın tarafları tarafından ileri sürülmeyen vakıaları, hâkim re’sen araştıramaz. Çünkü taraflar tarafından getirilme ilkesi vardır.  Ancak istisnai davalarda – kamu düzenini ilgilendiren davalarda– (babalık davası, soybağı davalarında, velayet davalarında) hâkim re’sen hareket eder.

İspatın Konusu

HMK m. 187 göre; İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Bu maddeye göre; ispat edilmesi gereken,

  • İspatın konusu çekişmeli vakıalardır.
  • Hukuki sebep ispat konusu olmaz.
  • Uyuşmazlığın çözümünde etkili olan ve taraflar tarafından gerilen vakıalardır.

A. Vakıalar (Olaylar)

İspatın konusunu oluşturan vakıalar, öncelikle taraflar arasında, çekişmeli olan vakıalardır. Sadece taraflarca ileri sürülen ve dayanılan vakıalar, ispatın konusunu oluşturur. Hâkim kural olarak, taraflarca ileri sürülemeyen vakıaları araştıramaz ve bunların ispatını isteyemez. Bu nedenle mahkemeden talepte bulunan tarafın talebinin temelini oluşturan vakıa veya vakıaları iddia etme yükü mevcuttur. İspatı gerekli olan vakıalar, hâkimin vereceği kararı etkileyen, hâkimin karar verirken dikkate alması gereken vakıalardır.

Doğrudan önemli olan vakıalar bizzat hukuk kuralının dayandığı, o hukuk kuralındaki hukuki sonucun doğumu için ön koşul olarak düzenlenen vakıalardır. 

Dolayısıyla önemli olan vakıalar (Emare vakıalar) uygulanacak hukuk kuralının koşul vakıasının gerçekleşmiş olduğu, sonucunu ortaya koymaya elverişli olan komşu vakıalardır.

Koşul Vakıa (Soyut Vakıa) – Somut Vakıa

İspat faaliyeti, koşul (soyut) vakıalara (mevzuatta ortaya konulmuş olan vakıa) uygun şekilde ortaya konulan, somut vakıaların (olayımızdaki vakıa) doğruluğu ve gerçekliği konusunda hâkimde kanaat uyandırma faaliyetidir. TMK m.165 üzerinden yapılan incelemede;

TMK m. 165 Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.    

Koşul (Soyut) Vakıa  Somut Vakıa (Dava Dilekçesinde)
Evlilik İlişkisi Müvekkilim (A) ve (B) 1995 yılında evlenmişler. 1997 yılında ortak çocukları doğmuştur.
Eşin Akıl Hastası Olması Davalı (B) bu evlilikten beş yıl sonra akıl hastalığına yakalanmış, tedai görmüş olmasına rağmen bu güne kadar hastalığı devam etmiştir.
Akıl Hastalığının Ortak Hayatı Çekilmez Hale Getirmesi (B) bu hastalık sebebiyle eşi ve çocukları için günlük hayatı çekilmez hale getirip, eşlerin sosyal ortamlarda bulunmasını ve bu evlilik birliğini sürdürmeyi çekilmez hale getirmiştir.
Hastalığın Geçmesine Olanak Bulunmaması (B)nin hastalığı beş yıldır devam etmekte ve resmi sağlık kurulu raporuyla iyileşmesinin mümkün olmadığı ortaya konulmaktadır.
Sonuç: Akıl Hastalığına Dayanan Boşanma Talep: Yukarıdaki açıklanan sebeplerle akıl hastalığı sebebiyle boşanmaya karar verilmesini talep ediyoruz.

Müspet (Olumlu) Vakıalar – Menfi (Olumsuz) Vakıalar

Müspet vakıaların ispatı konusunda genel hükümler geçerlidir. Menfi vakıalar ise, bir vakıanın mevcut olmamasına, gerçeklememesine veya süreç ya da kişi hakkındaki değer yargısının somut duruma uygun olmamasına bağlandığı durumlarda koşul vakıayı menfi vakıa olarak nitelendirmek gerekir. Menfi vakıalar;

  • Sebebin gerçekleşmediğinin ispatı
  • Muhtemel sonuçların mevcut olmadığının ispatı
  • İddia edilen menfi vakıanın aksi durumunun imkânsız olmasının ispatı

Menfi vakıaların ispatında ispat yükü taşımayan karşı tarafın olayın aydınlatılmasına katılması yükümlülüğü vardır. Menfi vakıanın ispatının imkânsızlığının aşılabilmesi için,

  • İspat ölçüsünün yaklaşık ispat olarak kabulü
  • Karşı tarafa açıklama ödevi kapsamında savunmasını somutlaştırma yükü yüklenerek, menfi vakıanın belirli hale getirilmesi
  • Karşı delil ikame yükü yüklenmesi
  • İsticvaba davet edilmesi imkânlarından yararlanılır.

** Menfi Tespit Davası; bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığını hüküm altına aldırmak için açılan tespit davasıdır.

B. Yabancı Kanun Hükümleri

Yabancı Hukuk kuralı hakkında mahkeme gereken, bir bilgiye sahipse, bu kuralın ayrıca ispatı gerekmez. Bu bilgiye sahip değilse, yabancı hukuk kuralını kendiliğinden araştırır. Ancak hâkim, yetkili yabancı hukukunun muhtevasını tespitte tarafların yardımını isteyebilir. Bu ispat yükümlülüğü değil “yardım yükümlülüğüdür.”

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.