İhtiyati Tedbir Kavramı
İhtiyati tedbir, kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş, geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır. Yani kesin korumanın yeterli olmadığı ve geçici bir hukuki korumaya ihtiyaç duyulan durumlarda ihtiyati tedbire başvurabilecektir. Bununla birlikte ihtiyati tedbir sürekli bir koruma sağlamaz ve kesin korumanın sonucunu baştan sağlayıcı rol oynamaz.
İhtiyati Tedbirin Amacı
İhtiyati tedbir, teminat amaçlı, eda amaçlı ve düzenleme amaçlı olarak yapılabilir.
Teminat Amaçlı Tedbirler: İhtiyati tedbirlerin temel şeklidir. Burada ihtilaf konusu hakkın müstakbel icrası teminat altına alınmaya çalışılmaktadır. Şayet hakkın gerçekleşmesinin engellenmesi veya esaslı şekilde ağırlaşması tehlikesi bulunuyorsa, bu durumda teminat amaçlı tedbirler söz konusu olur. Çekişmeli bir malın muhafaza altına alınması teminat amaçlı bir tedbirdir.
Eda Amaçlı Tedbirler: İhtilaf konusu olan hakkın geçici olarak ifa edilmesi mümkün olabilmektedir. Esasen ihtiyati tedbir ile davacının davasının sonunda hükmedilecek şeye kavuşamaması gerekir. Ancak Bazı özel durumlarda ifa zorunlu olabilmektedir. Örneğin tedbir nafakası. Eda amaçlı tedbirlerde de tedbir, kesin bir ifayı amaçlamaz. Geçici bir ifa söz konusudur.
Düzenleme Amaçlı Tedbirler: İhtilaflı hukuki ilişkinin geçici olarak düzenlenmesini amaçlamaktadır. Burada müstakbel edimin yerine getirilmesinde daha çok mevcut hukuki ilişki hakkında – hukuki barışın korunması için- geçici olarak düzenleme yapılması söz konusudur. Boşanma davası devam ederken çocuğun birine bırakılması gibi. Henüz daha sona erip ermeyeceği tartışmalı olan bir sözleşmeye ilişkin tarafların edimlerinin mahkeme karar verinceye kadar sözleşme devam ediyormuş gibi aynen ya da daha farklı şekilde yerine getirmelerine tedbiren karar verilebilir. Burada önemli olan uyuşmazlığı esas kararla kaldırılamayacak veya değiştirilemeyecek şekilde çözümleneceği bir kararın verilmemesidir.
İhtiyati Tedbirin Uygulama Alanı
İhtiyati tedbir müessesesi genel anlamıyla HMK da düzenlenmiş olmasına karşın, bu konu ile ilgili özel düzenlemeler de bulunmaktadır. Özel düzenleme bulanan hallerde özel düzenlemenin uygulanması, özel düzenleme bulunmayan hallerde ise HMK nın ihtiyati tedbire ilişkin hükümleri uygulanır.
İhtiyati Tedbirin Şartları
İhtiyati tedbirin iki şartı bulunmaktadır. Bunlar, ihtiyati tedbire esas olan hakkın bulunması, ihtiyati tedbir sebebinin mevcut olmasıdır.
- İhtiyati Tedbire Esas Olan Hak: Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak aynı zamanda tedbirin konusunu da oluşturur. Çekişmesiz yargıda bunu çekişmesiz yargı işi veya çekişmesiz yargının konusu olarak tanımlamak gerekir. Dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilememesidir. İhtiyati haciz yerine, ihtiyati tedbir kararı verilmesi böyledir. Delillere ilişkin bir geçici koruma olan delil tespiti yerine ihtiyati tedbir kararı verilmesi de yanlıştır.
Para alacakları konusunda özel ve istisnai durumlar dışında asıl geçici hukuki koruma ihtiyati hacizdir. Bir yargılamanın konusunu oluşturan hak, mal veya şeyler ihtiyati tedbirin konusudur.
- İhtiyati Tedbir Sebebi: İhtiyati tedbirin diğer bir şartı ise, bir ihtiyati tedbir sebebinin mevcut olmasıdır. Kanun hükmü (HMK m. 389/1) dikkate alındığında;
- Hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması
- Hakkın elde edilmesinin önemli tamamen imkânsız hale gelmesi
- Gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması,
Tehlikesi varsa ihtiyati tedbir sebebi var kabul edilmelidir.
Eğer hâkim kararında somut sebepler gösteremiyor, en azından bunu açıklayacak delil değerlendirmesi yapamıyorsa, yaklaşık ispat ölçüsü yakalayamıyorsa tedbire karar vermemelidir.
İhtiyati tedbire karar verilebilmesi için, mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş ve halen var olması da aranmaz. Tedbir zararı ortadan kaldırmayı değil, onu engellemeyi amaçlar.