HUKUK KURALLARININ YORUMU
- Soyut hukuk kurallarının somut olaylara uygulanarak doğru bir sonuca varılabilmesi için kuralın anlamının iyice ortaya çıkarılması gerekir.
- Bir uyuşmazlık ancak yazılı yasa hükmünün sözünün tam bir açıklığa sahip bulunduğu ve bunu o somut olaya uygulamak bakımından hiçbir tereddüdün olmadığı zamanlarda, geçerli kurallara –yazılı yasalara- göre çözümlenebilir. Ancak yazılı yasaların bu kadar az olduğu olaylar çok azdır.
- Bir hukuksal işlemdeki irade açıklamasının anlamının ortaya çıkarılmasına “yorum” denir.
YORUM TÜRLERİ
1) Yasama Yorumu(Teşrii Tefsir – Meclis
Yorumu)
2) Yargı Yorumu
3) Bilimsel Yorum
1) Yasama Yorumu (Teşrii Tefsir – Meclis Yorumu)
Bu yorum kanun koyucu tarafından yapılan yorumdur. Kanun koyucu yaptığı yorum ile mevcut bir kanun hükmünün uygulamada nasıl anlaşılması gerektiğini bildirmiş olur.
Bu yorum tıpkı bir kanun gibi tüm mahkemeleri ve yürütme organını bağlar. Yeni bir kanun değildir. Ancak geçmişe etkili (makable şamil) hüküm ifade eder.
Bu yorum bugünkü hukuk sistemimizde kabul edilmemektedir. Yasama yorumunun yapılabilmesi için Anayasada kabul edilmesi gerekir. Bu yorum türü ise 1961 Anayasasında kabul edilmemiştir.
Bu yorumun terk edilmesinin nedeni yorum işinin yargının görev alanına girmesidir. Yasama organı kendi amacının karşılanmadığını anladığında yorum yapmak yerine yeni bir kanun yapabilir.
2) Yargı Yorumu
Bir davaya bakan ve yasanın gerçek anlamını saptayarak ona göre uyuşmazlığı çözümlemekle yükümlü olan hâkim tarafından yapılan yorumdur.
Bu yorum, uyuşmazlıkların çözümü sırasında mahkeme tarafından yapılır.
Yasama yorumunun aksine bu yorum somuttur. Bir başka ifadeyle sadece belirli bir olay ile ilgilidir.
Bu yorum en fazla kullanılan yorumdur. Bu yorumu gerçekleştiren yargıçlar, yorum metodlarıyla yasaların anlamlarını tayin, kapsamlarını tespit ederek veya boşluklarını doldurarak hüküm ifade eden sonuçlara varmaya mecburdurlar.
Bu yorum kanunlara hareket ve canlılık verir. Onları hareketsiz durumdan çıkarırlar.
3) Bilimsel Yorum
Bu yorum bilim adamları tarafından yapılan yorumdur.
Tamamen kuramsal bir yorum olup, belirli bir olay ile ilgili değildir.
Genel bir vasıf taşır.
Mahkemeleri bağlamaz. Ancak mahkemeler kendi kararlarını doktrin görüşleri ile pekiştirerek kuvvetlendirebilirler.