Anonim Şirketin Kuruluşu
Anonim şirketin kuruluşu denetim ilkesi usulünce şekilcidir ve sıkı kurallara tabidir. Bazı durumlarda devletten kuruluş için ayrıca izin alınması gerekir.
Yeni kanunla birlikte tedrici kuruluş kalkmıştır. Bütün anonim şirketler ani kurulur. Önceki kanunda aşamalı kuruluş vardı. Bu usulde öncelikle kurucular bir araya gelir ve esas sözleşme düzenler, daha sonra halka çağrı yaparlardı. Yatırımcılar gelip sermayenin taahhüt edilmemiş kısmını taahhüt eder ve şirket kurulmuş olurdu. Yeni kanunda ani kuruluş kabul edilmiştir. Kurucular ve ilk paydaşlar aynı kişilerdir. Şirket, sermayenin ilk esas sözleşmeyi düzenleyenler tarafından tamamen taahhüt edilmesiyle kurulur.
Sermaye taahhüt edip esas sözleşmeyi imzalayan gerçek ve tüzel kişiler kurucudur. Kurucular, sermayeyi taahhüt edip esas sözleşmeyi imzalama işlemini üçüncü bir kişinin hesabına yaptıkları takdirde, bu kişi de kuruluştan doğan sorumluluk bakımından kurucu sayılır. Söz konusu üçüncü kişi, kendisi hesabına iş gören kimsenin bildiği veya bilmesi gereken bir hususu kendisinin bilmediğini ileri süremez.
Şirket, kurucuların, kanuna uygun olarak düzenlenmiş bulunan, sermayenin tamamını ödemeyi şartsız taahhüt ettikleri esas sözleşmede, anonim şirket kurma iradelerini açıklamalarıyla kurulur. Bu sözleşmedeki imzalar noterce onaylanır.
Yeni kanunda kurulma ve tüzel kişilik kazanma birbirinden ayrılmıştır. Yani ön anonim şirket vardır. Esas sözleşmenin imzalanmasıyla tescil arasında geçen sürede şirket vardır. Bu ön anonim şirketin anonim şirket mi yoksa adi şirket mi olduğu tartışmalıdır. Hoca’nın görüşüne göre burada da anonim şirket hükümleri uygulanacaktır.
Asgari ortak sayısı yeni kanunda birdir. Eski kanunda anonim şirketin ortak sayısının beşten aşağı düşmesi fesih sebebiydi. Tek kişi ortak olan kişi bunu şirkete bildirir ve şirket de bunu tescil ettirir. Ancak yine organlar ve haklar vardır. Tek kişi şirketlerde Genel Kurul kararı alınması için bazı kolaylıklar getirilmiştir. Şirketin kendisinin tüm paylarına sahip olması yasaklanmıştır.
Kuruluş Belgeleri
Anonim şirketin kuruluş belgesi esas sözleşmeden ibaret değildir. Bazı belgeler hazırlanacak, bunların hazırlanmasında belirli bir prosedür takip edilecek, bazı durumlarda Bakanlığın izni alınacaktır.
Kuruluş aşamasında nitelikli kuruluş ve basit kuruluş ayrımı yapılır. Nitelikli kuruluş gereken durumlarda bazı ek prosedürlerin takip edilmesi gerekmektedir.
Esas sözleşme, kurucular beyanı, kuruluşla ilgili sözleşmeler, değerleme raporları gibi belgeler kuruluş belgeleridir. Bu belgeler sicil dosyasına konulur ve 5 yıl süreyle saklanır.
Bazı durumlarda esas sözleşmenin yapılmasından önce yapılan işlemler vardır. Ayni sermaye getiriliyorsa ve kuruluş aşamasında ayın devralınıyorsa, bunlara değer biçilmesi için öncelikle değerlendirme yapılıp değerlendirme raporunun alınması gerekmektedir. Değerleme objektif olarak, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesinin atadığı bilirkişilerce yapılır. Bilirkişiler devralınan ayın hakkında değerleme yapılırken yerindelik denetimi de yapabilirler. Sermaye olarak alacak konulmuşsa alacağın geçerliliği, tahsil edilebilirliği, tam değerleri takdir edilir. Ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile Türk Lirası karşılığı tespit edilir. Bütün bu hususlar değerleme raporuna yazılır. Rapora kurucular ve menfaat sahipleri itiraz edebilir. Rapor mahkemenin onayına sunulur ve mahkemenin onayıyla kesinleşir. Onaydan sonra temyiz edilmesi veya daha ileriki bir tarihte bu işlemlere itiraz edilmesi mümkün değildir.
Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Sınırlı ayni hakkın kendisi sermaye olabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz. Sermaye olarak taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak tesis edilemez. Anonim şirkete sermaye olarak getirilebilecek şeylerin sınırlanmasının nedeni, anonim ortaklığın sermaye ortaklığı olması ve ortakların sınırlı sorumlu olmasıdır.
Esas sözleşme yazılı olarak yapılmalıdır ve imzalar noter tarafından onaylanmalıdır. Esas sözleşmenin zorunlu içeriğinin mutlaka esas sözleşmede yer alması gerekir.
Değerlendirme raporu ve esas sözleşmeden sonra kurucular beyanı düzenlenir. Kurucular beyanında kurucular, kuruluş işlemleri sırasında yapılan işlemlerin neden yapıldığına dair hesap verir. Kuruluştan doğan sorumluluk bakımından kurucular beyanı kurucuları bağlar.
Bazı durumlarda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Bakanlığından izin alınması gerekir. Kural olarak Bakanlığın izni gerekmez. İznin gerekli olduğu şirketler Bakanlık tebliğinde gösterilmiştir. Bankalar, finansal kiralama şirketleri, varlık yönetim şirketleri, sigorta şirketleri, holdingler, döviz büfesi işleten şirketler, SPK’ya tabi şirketler gibi bazı şirketler Bakanlık iznine tabidir. Bu izne tabi şirketlerin Genel Kurul’unda Bakanlığın temsilcisi bulunur. İznin alınmaması durumunda kuruluş işlemleri tamamlanmaz. Bakanlık yerindelik denetimi yapamaz. Kanunun emredici hükümlerine uygun olup olmadığını denetler. Kanunda sayılan haller dışında anonim şirketin işleri ve işlemleri izne bağlanamaz. Bu yasak özel kanunlarla delinmiştir.
Sermaye Taahhüdünün İfası
Yeni kanunda tescil gerçekleşmeden önce sermayenin ifasına ilişkin de şartlar getirilmiştir. Nakden taahhüt edilen payların itibarî değerlerinin en az yüzde yirmi beşi tescilden önce, gerisi de şirketin tescilini izleyen yirmi dört ay içinde ödenir. Payların çıkarma primlerinin tamamı tescilden önce ödenir. Ayni sermaye borcunun ifası tamamen kuruluş anında gerçekleştirilmelidir. Ayni sermaye borçlarında siciller arası bildirim mekanizması getirilmiştir.
Nakdi ödemeler, kurulmakta olan şirket adına açılacak özel bir hesaba sadece şirketin kullanabileceği şekilde yatırılarak yapılır. Şirket tüzel kişilik kazanınca sicil müdürlüğünden bankaya bir bildirim yapılır. Banka da şirkete sadece bu bildirimden sonra ödeme yapar. Şirket esas sözleşmenin noterce onaylanması tarihinden itibaren üç ay içinde tüzel kişilik kazanamadığı takdirde, bu hususu doğrulayan bir sicil müdürlüğü yazısının sunulması üzerine, bedeller banka tarafından sahiplerine geri verilir.
Esas sözleşmede taahhüt edilmiş olup da taahhüt sahiplerince, şirketin tescilinden itibaren en geç iki ay içinde halka arz edileceği esas sözleşmede belirtilmiş ve ayrıca garanti edilmiş bulunan nakdî payların karşılıkları satıştan elde edilen gelirden ödenir. Bu durumda nakdi sermayenin ¼’ünün tescilden önce ödenmesi mecburiyetinden muaf olunur. Halka arzdan elde edilen gelir ve artı prim doğrudan şirkete ödenir. Böylece pay taahhüt edip bunu ödememiş olanın borcu ile pay satımından elde edilen gelir takas edilmiş olur.
Halka arz edilip de süresinde satılmayan payların bedellerinin tamamını taahhüt eden öder. Süresinde halka arz edilmeyen payların bedellerinin yüzde yirmi beşi, iki aylık süreyi izleyen üç gün içinde ödenir.
Paylarının çıkarma primlerinin tamamı tescilden önce ödenir. İtibari değerin üstünde fiyatla bir pay çıkartılmışsa, aradaki fark bedelin tamamının tescilden önce ödenmesi gerekir.
Kayıtlı sermaye sisteminde pay bedelinin tamamının tescilden önce ödenmesi gerekmektedir.
Tescil
Şirket esas sözleşmesinin tamamı, şirketin kuruluşunu izleyen otuz gün içinde şirketin merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan olunur. Süre Gümrük ve Ticaret Bakanlığının izniyle kurulacak olan anonim şirketlerde izin tarihinden itibaren başlar.
Şirket tescille tüzel kişilik kazanır. Tüzel kişilikle taraf ehliyeti, dava ehliyeti, hak ehliyeti ve fiil ehliyeti doğar. Şirket kuruluş işlemlerini kuruluş tarihinden itibaren 3 ay içinde kabul ederse işlem şirket adına yapılmış sayılır.
Tescilden sonra ilan da yapılır. İlanın etkisi kurucu değildir.
Fesih Davası
Tescil düzeltici etkiye sahiptir. Tescilden sonra tüzel kişilik doğduğu için artık önceki hukuka aykırılıklar yok sayılır. Anonim şirketin butlanına ya da yokluğuna karar verilemez. Bundan sonra ancak fesih yoluna gidilebilecektir. Fesih bu durumlarda mahkeme kararıyla olur ve mahkeme kararından itibaren ileriye yönelik sonuç doğurur. Mahkeme kararından sonra tasfiye işlemleri başlar.
Feshe hükmedilebilmesi için şirketin kurulmasında kanuna aykırı hareket suretiyle alacaklılarının, menfaat sahiplerinin veya kamunun haklarının önemli biçimde tehlikeye düşürülmesi veya ihlal edilmesi gerekmektedir. Bu durumda fesih davasını Yönetim Kurulu, Bakanlık, alacaklı veya pay sahibi açabilir. Davanın şirketin tescil ve ilamından itibaren 3 aylık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir.
Kanuna Karşı Hile
Şirketin tescilinden itibaren iki yıl içinde bir işletme veya aynın, sermayenin onda birini aşan bir bedel karşılığında devralınmasına veya kiralanmasına ilişkin sözleşmeler, genel kurulca onaylanıp ticaret siciline tescil edilmedikçe geçerli olmaz.
Genel kurul kararını vermeden önce, yönetim kurulunun istemi üzerine şirketin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesince atanacak bilirkişi, şirket tarafından devralınacak ya da kiralanacak işletme ve ayınlara değer biçer. Bu dış ilişkiyi de etkiler. Bu prosedüre uyulmadan yapılan işlem dış ilişki için de geçersizdir.
Şirketin işletme konusunu oluşturan veya cebrî icra yoluyla iktisap edilen ayın ve işletmeler hakkında bu usul uygulanmaz.