MAHKEMELER
Özel hukuka ilişkin davalarda devletin mutlaka yargılama anlamında bir tekel hakkı bulunmamaktadır. Taraflar dilerlerse bazı uyuşmazlıkları mahkemeye götürmek yerine, doğrudan anlaşarak, bir üçüncü kişiyi arabulucu seçip onun yardımıyla uzlaşarak ya da hakeme başvurup tahkim yolu ile de uyuşmazlığın çözümlenmesini sağlayabilirler.
Mahkemelerin kuruluşu kanunla düzenlenir. Bunun dışında ilk derece mahkemesi olmakla birlikte özel mahkemeler de ayrı kanunla kurulmuştur. Bölge adliye mahkemelerinin (istinaf) mahkemelerinin göreve başlamasıyla hukukumuzda adli yargıda iki dereceli sistem (ilk derece-temyiz) yerine üç dereceli sistem (ilk derece – istinaf – temyiz) uygulanmaya başlamıştır.
İlk Derece Mahkemeler—-> Bölge Adliye Mahkemeleri——> Yargıtay
İLK DERECE MAHKEMELERİ
İlk derece mahkemeleri bir uyuşmazlığın çözümü için ilk olarak başvurulması gereken ve bu uyuşmazlığın incelenerek karara bağlandığı mahkemelerdir. Genel Mahkeme ve özel mahkeme olarak ikiye ayrılır.
A.Genel Mahkeme
Çözümledikleri uyuşmazlıklar belirli kişi veya kişi gruplarıyla ya da belirli işlerle sınırlandırılmamış olan mahkemelerdir. Özel mahkemelerin görev alanına girenler dışındaki tüm uyuşmazlıklar genel mahkemeler tarafından çözümlenir. Günümüzde genel mahkeme olarak sadece asliye hukuk mahkemeleri görev yapmaktadır.
* Özel mahkemelerin kurulmadığı yerlerde genel mahkeme aynı zamanda özel mahkeme olarak da görev yapar.
* Böyle durumda genel mahkemenin davaya özel mahkeme sıfatıyla baktığı mahkeme kararında ayrıca belirtilecektir.
*Hukuk mahkemeleri, her il merkezi ile iş yoğunluğu göz önünde bulundurularak belirlenen ilçelerde HSYK olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca kurulur. İş durumunun gerekli kıldığı hallerde birden fazla daire de kurulabilir. Bu daireler numaralandırılır. Hukuk mahkemeleri arasındaki iş dağılımı esasları HSYK tarafından yapılır.
*Asliye hukuk mahkemeleri tek hâkimlidir.
*Özel mahkeme olan asliye ticaret mahkemeleri bazı dava ve işlere toplu mahkeme olarak bakar.
Asliye Hukuk Mahkemesi
Özel mahkemelerin görevlerine giren işler dışında kalan tüm işler asliye mahkemelerince görülür. Bu bakımdan asliye hukuk mahkemeleri asıl görevli mahkemelerdir. Dava konusunun miktarına ve değerine bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalar ile şahıs varlığına ilişkin davalar kural olarak asliye hukuk mahkemesinde görülür.
Her il merkezi ile bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen ilçelerde HSYK olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca kurulur. Asliye hukuk mahkemeleri tek hâkimli mahkemelerdir. İş yoğunluğuna göre birden fazla Asliye Hukuk Mahkemesi kurulabilir, bunlar numaralandırılır. Dava açılırken o yerdeki asliye mahkemelerinden birisini seçme imkânı yoktur. Dilekçeler genel olarak Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben yazılır. Dilekçeler iş yüküne göre dağıtılır.
B.Özel Mahkemeler
Belirli uyuşmazlıkları çözümlemek için özel kanunlarla kurulmuş mahkemelerdir. Medeni yargı alanında kurulmuş olan mahkemeler, sulh hukuk mahkemeleri, asliye ticaret mahkemeleri, kadastro mahkemeleri, iş mahkemeleri, icra mahkemeleri, tüketici mahkemeleri, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri ve aile mahkemeleridir.
I. Sulh Hukuk Mahkemeleri
5235 sayılı Kanunla düzenlendiği için asliye hukuk mahkemeleriyle birlikte genel yetkili mahkeme kabul edilmekteydi. Ancak HMK ile dava konusunun miktarına ve değerine bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalar ile şahıs varlığına ilişkin davalar kural olarak asliye hukuk mahkemeleri görevli mahkeme kabul edilmesiyle sulh hukuk mahkemeleri sadece belirli uyuşmazlıklara bakan mahkemeler olmuştur.
*Sulh hukuk mahkemeleri tek hâkimli mahkemelerdir.
*Her il merkezi ile bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen ilçelerde HSYK olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca kurulur.
*Birbirine çok yakın ve iş yoğunluğu az olan ilçelerde her iki ilçe yargı çevresi birleştirilerek tek bir sulh hukuk mahkemesi kurulur. Uyuşmazlığın yoğun olduğu yerlerde birden fazla hukuk mahkemesi kurulmuştur.
II. Asliye Ticaret Mahkemeleri
*** Asliye ticaret mahkemeleri, sadece büyükşehirlerde veya ilçelerde kurulabilmiştir. Ayrı bir asliye ticaret mahkemesinin bulunmadığı yerlerde o yerdeki asliye hukuk mahkemesi asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla da karar vermektedir.
***Birden fazla asliye ticaret mahkemesinin olduğu yerlerde HSYK tarafından bir veya bir kaçı sadece deniz ticaret ve deniz sigorta davalarına bakmaktadır. Asliye ticaret mahkemeleri tek hâkimli mahkemelerdir. Ancak asliye ticaret mahkemelerinin konusu para ile ölçülebilen, yani mal varlığını ilgilendiren üç yüz bin liranın üzerindeki davalarda üç hâkimli, toplu mahkeme haline getirilmiştir. İstinaf mahkemeleri göreve başlamasıyla bazı uyuşmazlıklar hem ilk derece mahkemesinde hem de istinaf incelemesinde üç hâkimli mahkemelerde incelenecektir.
Konusu para ile ölçülebilen, yani mal varlığını ilgilendiren üç yüz bin liranın üzerindeki dava ve işler yanında dava değerine bakılmaksızın
- İflas, iflasın ertelemesi, iflasın kaldırılması, iflasın kapatılması, konkordato, ve yeniden yapılandırmadan kaynaklanan davalar.
- TTK da hâkimin kesin olarak karara bağlayacağı davalarda
- Şirketler, kooperatifler hukukundan kaynaklanan genel kurul kararlarının iptali ve butlanına ilişkin davalar ile yönetim ve denetim organlarına aleyhine açılacak sorumluluk davalarında, organların azline ve geçici organ atanmasına ilişkin davalara, fesih, infisah ve tasfiyeye yönelik davalarda
- Milletlerarası Tahkim Kanuna göre yapılan tahkim anlaşmasında tahkim şartlarına itirazlara, iptal davalarına, hakemlerin seçim ve reddine ilişkin davalar, yabancı hakem kararlarının tanıma tenfizine ilişkin davalara
Bir başkan ve iki üyeden oluşan heyet tarafından bakılır.
Söz konusu dava işleri dışında kalan uyuşmazlıklar hâkimlerden biri tarafından görülür ve karar bağlanır.
***Asliye ticaret mahkemeleri, dava konusunun miktar ve değerine ilişkin herhangi bir sınır olmaksızın ticari davaların çözümlendiği özel mahkemeleridir. TTK ve özel kanunlarında, açıkça ticari dava oldukları ve ticaret mahkemelerinde bakılacakları öngörülen davalar “mutlak ticari dava” sayılırlar.
Mutlak ticari davalarda, tarafların tacir olup olmadıkları veya yapılan işin ticari iş olup olmadığı önemli değildir. TTK da düzenlenen hususlarda açılan davalar ticari dava sayılırlar. Örneğin, kıymetli evraka ilişkin davalar, iflas davaları, rehin karşılığı ödünç verme işi ile ilgili davalar, malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki davalar, rekabet yasağına ilişkin davalar, yayın sözleşmesine dair davalar, Kredi mektubu ve kredi emri davaları, komisyon sözleşmeleri davaları, ticari temsilci – ticari vekil -tacir yardımcısı davaları, havale hakkındaki davalar, saklama sözleşmesi ile ilgili davalar, borsa, sergi, panayır ile antrepo ve ticaret özgü yerlere ilişkin davalar, bankalara diğer kredi kurumlarına finansal kurumlara ödünç para verme işlerinden doğan davalar mutlak davadır.
***Mutlak ticari davalar dışında, esasen hukuk davası olan bazı davalar ticari işletmeyi ilgilendiriyorsa ve uyuşmazlığın iki tarafı da tacir ise ticari dava sayılır. Bu davalara nispi ticari dava denilir.
Bir ticari davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için iki şart olmalıdır.
- Her iki tarafın tacir olması
- Dava konusu uyuşmazlığı her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması
- Bir iş her iki taraf için ticari değilse ve her iki taraf tacir değilse “ticari dava sayılmaz.” Yani her ticari iş şartlarını taşımıyorsa aynı zamanda ticari dava sayılmaz.
Bir iş ticari iş olmakla birlikte, ticari dava değilse görev bakımından asliye hukuk mahkemesinin görevine girmektedir.
***Nispi ticari davaya ilişkin bu genel kural yanında, Türk Borçlar Kanununa göre havale ve vedia ve telif hakkından doğan davalar, ancak taraflardan birisinin ticari işletmesi ile ilgili ise, ticari dava sayılırlar. Taraflardan birisinin ticari işletmesi ile ilgili değilse ticari dava sayılmazlar.
III. Kadastro Mahkemeleri
***Kadastroyla ilgili uyuşmazlıkları çözümleyen, her kadastro bölgesinde tek hâkimli asliye mahkemesi sıfatını haiz mahkemedir.
***Ayrı bir kadastro mahkemesinin olmadığı yerlerde bu görev asliye hukuk mahkemesince görülür.
***Genel mahkemelerden farklı bir usul uygulanır. Kadastro kanununda hüküm bulunamayan hallerde “basit yargılama“ yapılır.
IV. İş Mahkemeleri
İş mahkemeleri, iş uyuşmazlıklarında ve iş hukukundan doğan dava ve işlere bakmak ve bu uyuşmazlıkları çözmek üzere kurulmuştur. İş mahkemeleri, İş Kanunu, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunundan doğan ve Sosyal Güvenlik Kurumu ile sigortalılar arasında çıkan uyuşmazlıklara, bunun yanında diğer kanunlarda iş mahkemelerine bırakılan dava ve işlere bakar. İş mahkemeleri iş uyuşmazlıklarının yoğun olarak meydana geldiği illerde ayrı bir iş mahkemesi kurulur.
***Aynı yerde birden fazla iş mahkemesinin olduğu yerlerde iş mahkemeleri arasındaki ilişki iş dağılımı ilişkisidir.
***Ayrı iş mahkemesinin kurulmadığı yerlerde, o yerdeki asliye hukuk mahkemesi aynı zamanda iş mahkemesi sıfatıyla davalara bakar.
***İş mahkemesinin bulunmadığı ancak birden fazla asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde iş mahkemesi sıfatıyla uyuşmazlıklara bakacak mahkeme HSYK tarafından görevlendirilir.
***Birden fazla iş mahkemesinin bulunduğu yerlerde sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davaların görüleceği iş mahkemeleri de HSYK tarafından belirlenir. Sosyal güvenlik hukukundan doğan uyuşmazlıklar özel nitelikli iş uyuşmazlıkları olarak değerlendirilmektedir. 15 ilde Sosyal Güvenlik mahkemesi kurulmuştur. Sosyal güvenlik mahkemeleri ile iş mahkemeleri arasındaki ilişki iş dağılımı ilişkisidir. İş mahkemelerinde basit yargılama usulü uygulanır.
V. İcra Mahkemeleri
***Başta icra ve iflas dairelerinin işlemlerine karşı yapılan itirazlar olmak üzere, icra ve iflas hukukuna ilişkin uyuşmazlıkları çözmek amacıyla ilk olarak icra tetkik mercii adıyla kurulmuştur.
***Özel nitelikte mahkemelerdir.
***Her asliye mahkemesi yargı çevresinde bir icra mahkemesi kurulur. Gerektiğinde HSYK görüşü de alınarak birden fazla da kurulabilir.
***İş dağılımı esasları da HSYK tarafından belirlenir.
*** Her icra mahkemesi hakimi kendisine Adi Yargı Adalet Komisyonunca dönüşümlü olarak bağlanan icra dairelerinin işlemlerine yönelik şikayet ve itirazları inceler Basit yargılama usulü uygulanır ve icra mahkemelerinin baktığı işler ivedi işlerden sayılır.
**İcra mahkemelerinin kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmezler. Bunun sonucu olarak da icra mahkemesince karara bağlanan bir husus, takip hukuku bakımından sınırlı bir kesinliğe sahip olup genel mahkemelerde dava konusu yapılabilir.
VI. Tüketici Mahkemeleri
***Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile bu kanunun uygulanması ile ilgili çıkacak her türlü uyuşmazlık tek hâkimli olarak görev yapan tüketici mahkemeleri tarafından çözülür. Ancak 2020 yılı için 6920 TL altındaki uyuşmazlıklar için ilçe hakem heyetlerine, 6920-10390 TL arasındaki uyuşmazlıklar ise il tüketici hakem heyetlerine başvurulur. Bu tutarların üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvurulamaz. 10390 TL üzerindeki tüketici uyuşmazlıkları ve tüketici hakem heyetleri kararlarına itirazlar Tüketici Mahkemesi tarafından çözülür. (Resmi Gazete için Tıklayınız.)
***Tüketici mahkemeleri nezdinde Bakanlık, tüketiciler ve tüketici örgütleri tarafından açılan davalar harçtan muaftır.
***Tüketicileri ilgilendiren davalarda davacı, masrafları davalıdan karşılanmak üzere bu kararların ülke çapında yayınlanmasını talep edebilirler.
***Tüketici örgütleri, ilgili kurum ve kuruluşlar ve Bakanlık; haksız ticari uygulamalar ve ticari reklamlara ilişkin hükümler dışında tüketici mahkemelerinde dava açabilirler.
VII. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunun düzenlediği hukuki ilişkilerden doğan davalara bakmak üzere tek hâkimli görev yapmak üzere kurulmuştur. Bu uyuşmazlıkların dışında;
- Patent ve faydalı model taklitleriyle ilgili davalara
- Tasarım taklitleriyle ilgili davalara
- Marka taklitleriyle ilgili davalar ve iptal davalarına
- Ticaret Unvanı iptali ve haksız rekabet davalarına
VIII. Aile Mahkemeleri
***Aile mahkemeleri, her il ve nüfusu yüz bin üzerinde ilçelerde kurulan tek hâkimli asliye mahkemesi derecesinde özel mahkeme olarak aile hukukundan doğan iş ve davalara bakar.
***Nişanlanma, evlenme, boşanma ve mal rejimleriyle, soy bağına ilişkin, nafaka, aile malları ile ilgili uyuşmazlıklar ile aile hukukuna ilişkin yabancı mahkemeleri tanıma ve tenfiz de aile mahkemesinin görev alanına girer.
***Her aile mahkemesine Adalet Bakanlığınca tercihen evli ve çocuk sahibi otuz yaşını doldurmuş aile sorunları alanında lisansüstü eğitim yapmış birer pedagog ve sosyal araştırmacı atanır.
M.U.H Ders Özetleri
- 1-Medeni Usul Hukuku Kavramı ve Amacı
- 2-Medeni Usul Hukukunun Hukuk Dalları Arasındaki Yeri
- 3-Medeni Usul Hukukunun Yer ve Zaman Bakımından Uygulanması
- 4-Medeni Usul Hukukunun Kaynakları
- 5-Medeni Usul Hukukunda YARGI
- 6-Çekişmeli Yargı ve Çekişmesiz Yargı Farkları
- 7-Mahkemeler (ilk Derece Mahkemeler)
Güzel aydınlatıcı makale için teşekkürler daha iyisi samda kayısı umarım faydalı çalışmalarınızın devamı gelir.