34-Dava Şartlarının Çeşitleri ve Özel Dava Sebepleri / Medeni Usul Hukuku
0

Dava Kavramı

 

                Dava, başkaları tarafından hakkı ihlal edilen veya tehlikeye sokulan kimsenin yeniden tartışma konusu yapılmayacak şekilde ve geleceğe yönelik olarak, bu ihlalin ve tehlikenin bertaraf edilmesi için mahkemeden hukuki koruma talep etmesidir. Dava sistemimiz “davacı” ve “davalı” olarak iki taraf sisteminden oluşur. Geçici hukuki korumalar bakımından ise, “talep eden” ve “karşı taraf” ifadeleri kullanılmalıdır.

 

Dava Şartları

                Dava şartları gerçekleşmeden bir davanın esası incelenemez. Davanın incelenip karar bağlanabilmesi dava şartlarının varlığı veya yokluğuna bağlıdır. Hâkim dava şartı eksikliğini kendiliğinden dikkate alır. Dava şartlarının bazıları olumlu yani bulunması gereken, bazıları ise olumsuz bulunmaması gereken şartlardır.

 

Dava Şartlarının Çeşitleri

 

Genel Dava Şartları

                Genel olarak her davada aranması gereken dava şartları, genel dava şartlarıdır.

Mahkemeye İlişkin Dava Şartları

 a)Yargı Yetkisi

Mahkemelerin yargı yetkisi egemenlik kavramı ile ilgili olup, ülke, kişi ve uyuşmazlık konusu ile sınırlıdır.  Türk yargısının sınırları ülkenin hâkimiyet sınırlarıyla sınırlıdır. Yabancı ülkede yargı yetkisi bulunmamaktadır. Türk yargısına tabi olmayan kişiler ve şeyler hakkında açılan davalar da dava şartı yokluğundan reddedilmelidir. Kural olarak yerli ve yabancı her gerçek ve tüzel kişi Türk Mahkemelerinde davacı ve davalı olabilir. Ancak, yabancı devletlerin, egemenlik işlemlerine ilişkin işlemlerde ve diplomatik temsilcilerin milletler arası hukuktan kaynaklanan yargı muafiyeti bulunmaktadır. Yabancı ülkelerin egemenlik işlerinden kaynaklanan muafiyetleri tamdır. Özel hukuk ilişkilerinden kaynaklanan işlerde ise yabancı devletin yargı muafiyeti yoktur. Diplomatik temsilcilerin ceza yargısı bakımından tam bir muafiyetleri vardır. Özel hukuk ilişkilerinde ise Viyana Sözleşmesinde kabul edilen bazı işlerden Türk Mahkemelerinde onlara karşı dava açılması mümkündür.

 b) Yargı Yolu

Her mahkeme ancak kendi yargı koluna giren davalara bakabilir.

c) Görev

               

                Bir dava ancak görevli mahkemede incelenebilir. Görevsiz mahkemede açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekir. Ancak görevsizlik kararından sonra süresi içinde görevli mahkemeye başvurarak davaya görevli mahkemede devam edilebilir.

d) Kesin Yetki

                Kural olarak kesin yetki dava şartı olmayıp, ilk itirazdır. Bu sebeple mahkeme yetkiyi kendiliğinden dikkate alamaz. Ancak kesin yetki hallerinde dava şartıdır.

 

Taraflara İlişkin Dava Şartları

a) İki Tarafın Bulunması

Davadan söz edebilmek için mutlaka iki tarafın bulunması gerekir. Karşılıklı bir uyuşmazlık yoksa dava da yoktur. Böyle bir durumda ancak şartları varsa çekişmesiz yargı işi vardır.

b) Taraf Ehliyeti

c) Dava Ehliyeti

                Tarafın dava ehliyetine sahip olmadığı ileri sürülmese bile, mahkeme tarafından dava ehliyetine sahip olup olmadığı kendiliğinden incelenmelidir.

d) Davaya Vekâlet ehliyeti ve Geçerli Vekâletname

e) Davayı takip Yetkisi

                            

Dava Konusu Şeye İlişkin Dava Şartları

a) Davacı Tarafından Gider Avansı Yatırılması

                Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca belirlenen bir tutarda gider avansını dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Davanın başında bu avasın yatırılması dava şartı olarak kabul edilmiştir. Gider avansı yatırılmadan dava açılması halinde ise hâkim ön inceleme aşamasında öncelikle gider avansının yatırılması için iki haftalık kesin süre vermelidir. Bu süre içerisinde yatırılmaması halinde dava esasına girilmeksizin dava şartı yokluğunda reddedilmelidir. Gider avansı ve delil avansı farklı şeylerdir. Gider avansı davanın başında alınması zorunluluktur ancak delil avansı için böyle bir zorunluluk yoktur.

                Adli yardımda yararlanan kişinin gider avansı ödeme zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu dava şartı adli yardım kararının bulunması halinde uygulanmaz.

b) Teminat Gösterilmesine İlişkin Kararın Yerine Getirilmesi

                Türkiye’de mutat meskeni olmayan Türk vatandaşlarının dava açması, davacı yanında müdahil olması, takip yapması; davacının daha önceden iflasına karar verilmiş, hakkında konkordato veya uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırma işlemlerinin başlatılmış bulunması; borç ödemeden aciz belgesinin varlığı gibi sebeplerle, ödeme güçlüğü içinde bulunduğunun belgelenmesi hallerinde davalı tarafın muhtemel yargılama giderlerini karşılamak üzere teminat göstermesi gerekmektedir. Teminat miktarı mahkeme tarafından belirlenir. Teminat gösterilmezse dava usulden (dava şartı yokluğundan) reddedilir.

c) Hukuki Yarar

                Mahkemeden hukuki koruma talep edebilmek için hukuki yararı olması gerekmektedir. Ayrıca açılacak davanın, ortaya çıkacak tehlikeyi bertaraf edecek nitelikte olması gerekmektedir. Dava açmaktaki hukuki yarar hukuk düzenince kabul edilmiş meşru bir hukuki yarar olmalı, bu hukuki yarar dava açan kişi ile ilgili olmalı ve ayrıca da dava açıldığı anda hukuki yarar halen mevcut olmalıdır. Şüpheli ve ileride ortaya çıkacak muhtemel belirsiz bir yarar da hukuki yarar sayılmaz. Bir konuda mahkemeye başvurmadan daha basit ve kolay bir yolla elde edilebilecek ise eğer yine hukuki yararın olduğu söylenemez.

                Hukuki yarar davanın açıldığı tarihte var olmalıdır. Hukuki yarar eksikliği dava sırasında tamamlanamaz. Yine hukuki yararı bulunmayan davacıya hâkim tarafından süre verilerek talep sonucunu hukuki yararı olan başka bir talep sonucuna dönüştürmesi beklemez. Dava açıldığı anda mevcut olmaya hukuki yarar dava sırasında tamamlanırsa bu takdirde dava reddedilmez, esastan incelenir.

d) Davanın Derdest Olmaması

                Tarafları, sebebi ve konusu aynı olan bir dava ikinci kez açılırsa, ikinci davada bu husus re’sen veya talep üzerine dikkate alınır. İkinci dava şartı yokluğundan esasa girilmeksizin reddedilir.

e) Kesin Hüküm Bulunmaması

                Dava konusu hakkında kesin hüküm bulunuyorsa, aynı konuda aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak yeni bir dava açılamaz. Kesin hüküm bulunmaması olumsuz dava şartıdır.

 

Özel Dava Sebepleri

Genel dava şartlarının yanında, kanunlarda bazı davalar için özel dava şartları da bulunabilir. Örneğin İİK göre iptal davası açabilmek için alacaklının elinde aciz vesikası olmalı yada borçtan kurtulma davası için davacının alacağın yüzde on beşi kadar teminat yatırması gerekir.

 

Dava Şartlarının İncelenmesi

                Dava şartlarının bulunması davanın esasının incelenmesi için gerekli olduğu için, davanın başından sonuna kadar var olmalıdır. Bu yüzden davanın başında (Ön inceleme aşamasında) özellikle davanın şartları hâkim tarafından kendiliğinden incelenir. Çekişmesiz yargı işlerinde taraf değil ilgili kavramı söz konusu olduğundan, iki tarafın olması gerektiği şartı aranmaz ancak diğer şartlar aranır. Bunun gibi her yargılama ve takip işinde dava şartları yargılama şartları olarak dikkate alınıp niteliğine uygun düştüğü ölçüde değerlendirilmelidir.

                Hâkim davanın başında dava şartlarının bulunup bulunmadığını tespit ettikten sonra davanın esasına geçmelidir. Dava açıldığı zaman var olan dava şartı, daha sonra ortadan kalkarsa, bu durumda dava şartı noksanlığından dava usulden reddedilmelidir. Şayet dava açılırken dava şartının eksik olasına rağmen her nasılsa dava açılmış, davanın esasına girilmiş ve bu sırada eksik olan dava şartı da tamamlanmışsa başlangıçta eksik olan dava şartı nedeniyle dava reddedilmez ve esas hakkında hüküm verilir. Dava şartlarının her halükarda nihai karar anında tam olması gerekir.

                Karar verildikten sonra, başta eksik olan dava şartının tamamlanmış olması, dava şartı eksikliğine dayanan ret kararının onanmasını gerektirir. Dava şartı eksikliğine rağmen, mahkemece esasa girilerek bir hüküm verilmiş fakat bu hüküm Yargıtay tarafından bozulmuş ise, bozmadan sonraki yargılama aşamasında önceden farkına varılmayan dava şartı eksikliği tamamlanmış ise, baştaki dava şartı eksikliğinden ret kararı verilmemelidir.

                Hâkim, kural olarak ön inceleme aşamasında dava şartlarının mevcut olup olmadığını inceler, davanın her aşamasında hâkim dava şartları bakımından kendiliğinden inceleme yapmalıdır. Taraflar da dava şartı noksanını her aşamada ileri sürebilirler.

                Eksik olan dava şartı belli bir süre içerisinde giderilebilecekse hakim bu eksikliğin giderilebilmesi için kesin süre vermeli, kesin süre içerisinde eksiklik giderilmemişse dava şartı eksikliğinden usulden reddedilmelidir.

                Dava şartı eksikliğinin tamamlattırılması için davanın taraflarından birisi talep te bulunduktan sonra, hâkim bu talebi incelemeden ve gerekiyorsa kesin süre vermeden, davanın esasını inceleyerek karar vermesi kabul edilemez.

                Bir dava şartının yokluğu diğer dava şartlarının incelenmesini anlamsız kılıyorsa, önce o dava şartı incelenmelidir. BU nedenle önce mahkemeye ilişkin dava şartları sonra da taraflara ilişkin dava şartları ve en son da davaya ilişkin dava şartları incelenmelidir.

 

Medeni Usul Hukuku Bazı Ders Özetleri

Medeni Usul Hukukunun Diğer Ders Özetleri İçin Tıklayınız.

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

Sizin bu konudaki yorumunuz nedir?