1. Anasayfa
  2. 1.Sınıf

16- Roma Hukuku / Hukuki Muamelenin Arızi Unsurları (Şart, Vade, Mükellefiyet)

16- Roma Hukuku / Hukuki Muamelenin Arızi Unsurları (Şart, Vade, Mükellefiyet)
0

HUKUKİ MUAMELENİN ARIZİ UNSURLARI

1- ŞART:

Hukuki muamelenin hükümlerini ifade etmesi yada hükümlerinin sona ermesi gelecekte gerçekleşmesi objektif olarak şüpheli bir olaya bağlanmışsa bu olaya “şart” denir. Hukuki muameleye sonradan eklenen şart, eklendikten sonra hukuki muamelenin esaslı unsurlarından biri olmaktadır. Şartın geçerli olabilmesi için imkansız olmaması gerekmektedir.

Şartın Türleri:

a- İradi (İhtiyari), Tesadüfi ve Karma Şartlar: gerçekleşmesi taraflardan birinin iradesine bırakılmış şarta iradi şart denir. Atlar, beğenilmek şartıyla satılmışsa burada alıcının iradesine bağlı bir şart söz konusudur.

Tesadüfi şarttaysa, taraf iradesinden bağımsız bir olay (gemi Kartaca’dan gelirse sana 100 kg buğday satarım) veya akdin tarafı olmayan 3.kişilerin iradesine bağlı olaylar (Roma halkı Octavinianus’u consul seçerse sana bir at veririm) söz konusudur.

Karma şartta hem taraflardan birinin hem de 3.kişinin iradesi söz konusudur. Titius kendisine vasiyet edilen evi Seia ile evlenirse alabilir. Evlenme için Titius’un iradesinin yetmediği, buna Seia’nın da razı olması gerektiği için karma bir şart söz konusudur.

b- Taliki (Geciktirici) Şart – İnfisahi (Bozucu) Şart: Hukuki muamelenin netice doğurması gelecekteki tahakkuku şüpheli bir olayın gerçekleşmesine bağlanmışsa şart talikidir. Mesela “sınavı başarırsan seni tatile göndereceğim” şeklinde bir muamele yapılmışsa sınavın başarılması muamelenin geciktirici şartıdır.

Hukuki muamelenin hükümleri şartın gerçekleşmesiyle sona erecekse şart infisahi yani muameleyi hükümden kaldırıcı niteliktedir. İnfisahi şarta bağlanmış bir muamele hükümlerini derhal doğurur, şart gerçekleşirse muamele sona erer. Mesela A ile B arasında Titius savaştan dönünceye kadar A’ya ait atın B’de kalması konusunda bir sözleşme yapılmıştır. bu muamelenin anlamı, atın B’ye hemen verileceği eğer Titius savaştan dönerse B’nin atı hemen A’ya iade edeceğidir. Romalılar infisahi şartı doğrudan kabul etmektedirler. Romalılara göre infisahi şart varmış gibi görünen hallerde hukuki muamele şartsız yapılmıştır, ancak bu muameleye eklenmiş olan rücu (dönme) anlaşması taliki şarta bağlıdır, diğer bir deyişle Romalılar infisahi şartın neticelerine dolaylı yoldan varırlardı. Mesela A, B’ye bir halı satmıştır. Ancak tarafların bu alım-satım akdine ilave ettikleri bir yan anlaşmaya göre bir hafta içinde halıya daha iyi bir teklif veren çıkarsa A, B ile yaptığı alım-satım akdini bozabilecek ve halıyı yeni müşteriye satabilecektir. Burada alım-satım akdi şartsız yapılmıştır ancak rücu (dönme) anlaşması şarta bağlanmıştır.

Şartın Hukuki Muameleye Etkisi: Taliki şartlı muamele yapıldığı zaman hukuki muamele şartın gerçekleşmesinden sonra hüküm ifade etmeye başlayacaktır. Bu şart gerçekleşene kadar hukuki muamelenin hükümleri askıdadır. Taraflar hukuki yönden bu askıda olma durumuyla bağlıdır. Şart gerçekleşmezse hukuki muamele ortadan kalkar. İnfisahi şartta ise muamele yapılır yapılmaz doğan neticeler şart gerçekleşince kendiliğinden ortadan kalkmaktadır.

2- VADE:

Hukuki muameleye ilave edilmiş olan gelecekte gerçekleşmesi kesin olan olgudur. Taraf iradesine göre hükümler belli bir vadede başlayacaktır veya sona erecektir.

Vade başlangıç vadesi veya sona erdirici vade olarak belirlenir. Başlangıç vadesinde, hukuki muamelenin hükümleri belirlenen anda doğmaya başlar. Sona erdirici vadede ise muamele hükümlerini derhal doğurur fakat hükümler belirlenen tarihte sona erecektir. Vadenin şarttan farkı mutlaka gerçekleşecek olmasıdır. Başka bir deyişle askıda olma hali mevcut değildir. Bu nedenle alacak hakkı hemen doğar, talep edilmesi vadesinde mümkün olur.

3- MÜKELLEFİYET:

Bir kazandırıcı muamelenin muhtevasına taraf iradesiyle dahil edilen bu unsura göre, lehine muamele yapılan kimseyle belli bir davranışta bulunma mükellefiyeti yüklenmektedir. Roma hukukunda mükellefiyet daha çok bağışlamalarda ve ölüme bağlı tasarruflarda görülmekteydi. Mesela A, B’yi mirasçı tayin etmekte fakat anıtını yapma mükellefiyeti altına sokmaktadır. Kazandırıcı muameleden faydalanan kimse hakkı mükellefiyeti yerine getirmeye bağlı olmaksızın yerine getirmeye bağlı olmaksızın iktisap eder.

Roma Hukuku Bazı Ders Özetleri

Roma Hukukunun Diğer Ders Özetleri İçin Tıklayınız.

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

Sizin bu konudaki yorumunuz nedir?