1. Anasayfa
  2. 2.Sınıf

16- Ceza Hukukunda “İştirak” Kavramı

16- Ceza Hukukunda “İştirak” Kavramı

İŞTİRAK

*İştirakten söz edebilmek için suça iştirak iradesi olmalıdır. Çünkü iradesiz suç olmaz. *Yani iştirakten söz edebilmek iştirakçilerin kural olarak daha öncesinde suç işlemeye dair bir anlaşma yapmış olmaları gerekmez. Belirtilmelidir ki aynı suçun gerçekleşmesine sebebiyet veren tesadüfî birleşmelerde de iştirakten söz edemeyiz.

*Bir suçun işlenilmesi için bulunması gereken zorunlu filler açısından da iştirakten söz edilemez. Yani zorunlu iştirak teknik anlamı ile iştirak değildir. İştirakten söz edebilmek için iştirakçilerin suç işlemeye yönelik olumlu katkılarının olması gerekir. Ancak olumsuz bir durum tek başına bir suça iştirak olarak değerlendirilemez. Ne var ki olumsuz bir hareket iştirak için yeterlidir.

*İştirak için iştirak sayılan fiil ile gerçekleşen netice arasında illiyet bağ da olmalıdır. *İştirakten söz edebilmek için tipiklik unsuru da gerçekleşmelidir. Yani meydana gelen netice kanunda belirtilmiş iştirak kalıplarından birine oturmalıdır. Eğer asıl failin hareketi hukuka uygun ise iştirakçinin hareketi de hukuka uygundur. Yani bu halde de teknik anlamı ile iştirak yoktur. Eğer bir kimse ceza ehliyeti olmayan bir çocuğu ya da bir akıl hastasını ya da bir hayvanı ya da gerçekte olmadığı halde sanki varmış gibi bir hukuka uyguluk sebebinin varlığından söz ederek başkalarını suç işlemek halinde de iştirakten söz edilemez. Yani bu hallerin tümünde kullanıcı konumundaki kişi gerçekte sorumlu olur.

*CK asli feri iştirak ayrımından vazgeçmiştir. Bu anlamda iştirakte faillerin cezai sorumluluğu tespit edilirken, gerçekleştirilen fiil üzerindeki hâkimiyet asıl ölçüt olarak göz önünde bulundurulacaktır. Ayrıca belirtilmelidir ki, CK’na göre taksirli suçlara iştirak olmaz. İştirak de cezai sorumluluğun alanını genişleten bir müessesedir. Ayrıca Yeni Ceza Kanunumuz zorunlu feri iştirake ilişkin bir düzenlemeye de yer vermemiştir.

*Suça iştirak etmiş sayılmak için, suçun icrasından evvel olsun ya da suçun icrası sırasında olsun, asıl failin katkıda bulunanın hareketinden haberdar olması gerekmez. Ancak böyle bir durumda, suçun işlenilmesine katkı sağlayan müşterek fail olarak değil, yardım eden olarak suça iştirak etmiş sayılır.

*Suça iştirakten söz edebilmek için, kasten ve hukuka aykırı olarak işlenmiş bir fiilin bulunması gerekir. Yine iştirakte, suça iştirak eden herkes sair iştirakçilerin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiili dikkate alınarak suça iştirak kapsamın da sorumlu tutulur ve buna göre cezalandırılır. (TCK son paragrafta açıklanan durumu “bağlılık kuralı olarak düzenlemiştir m. 40)

*Mahsus suçlara ancak mahsus suçu işleyebilecek vasıflara sahip kişiler müşterek fail olarak katılabilir. Bu vasıfları taşımayanlar özgü suçun işlenilmesine katkıda bulunmuşlarsa ya azmettiren ya da yardım eden olarak sorumlu olurlar TCK. m. 40/2.

*Bir suça iştirakten dolayı sorumlu tutulabilmek için söz konusu suçun en azından teşebbüs derecesinde bir suç olması gerekir TCK. m. 40/3.

*İştirak halinde işlenilen suçlarda, “gönüllü vazgeçme”mümkündür. Ancak gönüllü vazgeçme halinde sadece gönüllü vazgeçen sorumluluktan kurtulabilir. Ne var ki gönüllü olarak vazgeçilen kısma kadarki fiillerin başka bir suça vücut vermesi halinde elbette ki gönüllü olarak vazgeçen için sorumluluk söz konusu olacaktır.

Kabahatlere de iştirak mümkündür (KK. m.14).

DİKKAT

5237 Sayılı Ceza Kanunu 765 Sayılı Yasa’dan ayrılarak bu yasadaki 463.madde (Faili belli olmayan adam öldürme) hükmünü kaldırmıştır. Bu bağlamda 10 kişi bir kimseyi öldürmek için ateş etmiş fakat mağdura tek bir kurşun isabet ederek mağdur ölmüştür. Bu örnekte iştirak kapsamında müşterek fail olarak herkes adam öldürmeden sorumlu tutulacaktır.

İŞTİRAKTE SIRAYET (ETKİ)

(Ağırlaştırıcı/hafifletici nedenlerden dolayı etki)

  • Şahsa bağlı hafifletici nedenler. Diğer ortaklara sirayet etmez
  • Şahsa bağlı ağırlaştırıcı nedenler. İştirakten önce ve iştirak anında bilinmek kaydı ile sirayet eder.
  • Fiile bağlı hafifletici nedenler. Bilinsin bilinmesin iştirakçiler yararlanır.
  • Fiile bağlı ağırlaştırıcı nedenler. Fiilin işlenildiği sırada bilinmek kaydı ile sirayet eder.

YCK’na göre iştirak üçe ayrılmaktadır.

Bunlar:

1.Faillik (müşterek Faillik)

2.Azmettiren ve (Azmettirmeden sorumlu tutabilmek için en azından icrai hareketlere başlanılmış olması gereklidir.

3.Yardım eden olarak düzenlenmiştir.

Ceza Hukuku (Genel) Diğer Ders Özetleri İçin Tıklayınız.

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.