ROMA HUKUKU
FİİL EHLİYETİ:
Fiil ehliyeti hakları kullanma ehliyetidir. Hak ehliyeti bir durumu ifade ettiği halde fiil ehliyeti kişinin bir faaliyette bulunmasını gerektirir. Fiil ehliyetinin mevcudiyeti için bazı unsurların bir araya gelmesi gerekir. Bu şartlar Roma’da hem hürler hem de köleler için aynıydı. Kölelerin hak ehliyeti bulunmamasına rağmen insan olmaları itibariyle fiil ehliyeti için aranan unsurlara sahip olmaları şartıyla fiil ehliyeti olabilmekteydi. Fiil ehliyeti için aranan unsurlar yaş, temyiz kudreti, israf ve cinsiyettir.
YAŞ
Fiile ehliyeti yaşın ilerlemesiyle aşamalı olarak kazanılabilecek bir yetenektir. Romalılar fiil ehliyetine etkisi bakımından insanları yaşlarına göre devrelere ayırmışlarıdır: Impubes 8ergen olmayan küçük) ve puberes minores (ergen küçük). Impubes çağı da kendi içinde infans ve impubes infantia maiores olmak üzere ikiye ayrılmıştır.
1- Impubes (Ergen Olmayan Küçükler):
- Infans Çağı (Infantes): Infans çağı 7 yaşına varmamış küçüklerin içinde bulundukları devredir. Roma anlayışına göre infans’lar Roma’nın şekilci muamelelerinin geçerliliği için gerekli sözleri söyleyemeyecek olan küçük çocuklardı. Infans’ın irade beyanı hukuk açısından hükümsüzdür. 7 yaşına gelmemiş çocukların fiil ehliyeti hiç yoktu, yani hukuki işlem yapamazlar ve haksız fiillerinden sorumlu tutulamazlar.
- Impubes Infantia Maiores: Bunlar infantes çağını aşmış ama ergenlik çağına henüz varmamış olan küçüklerdi. Bunların sınırlı olarak hukuki muamele ehliyeti mevcuttu. Bunlar kendilerini borç altına sokmayan, sadece hak kazandıran fiillerde tek başlarına hareket edebilmekteydiler. Mesela bağışlama kabul edebilirler veya sahipsiz bir malı mülkiyetlerine geçirebilirlerdi.
Bunlar patria potestas altında iseler aile reisi için, sui iuris iseler kendileri için iktisapta bulunurlardı. Buna karşılık impubes’ler kendilerini borç altına sokan muameleleri (stipulatio) veya malvarlığını azaltan tasarruf muamelelerini (traditio) tek başlarına yapamazlardı. Bu işlemleri ancak vasilerinin muamele sırasında hazır bulunması ve auctoritas’ını vermesi halinde yapabilirlerdi. Auctoritas izin veya icazet değildi, bu vasinin muameleye bizzat katılarak onay vermesidir. Eğer vasi muameleye bizzat katılarak auctoritas’ını belirtmemişse, işleme onay verdiğini izin veya icazet şeklinde bildirmişse muamele beklenen hükümlerini doğurmazdı.
Tam iki taraflı akitlerin, yani muamelenin iki tarafını da borç altına sokan ve aynı zamanda hak kazandıran sözleşmelerin özel bir durumu mevcuttu. Impubes vasisinin auctoritas’ı olmadan böyle bir muamele yapmışsa, impubes hak elde eder fakat borç altına girmezdi. Mesela impubes, vasisinin katılmadığı bir alım-satım akdiyle bir at satmışsa atın bedelini istemek konusunda hak elde eder fakat atı teslim borcu altına girmezdi.bu tür muamelelere “topal muamele” denir.
Haksız fiil ehliyeti esas itibariyle ergenlik çağına erişmiş olmayı gerektiriyordu. Fakat impubes ergenlik çağına yaklaşmış ve işlediği haksız fiilin kötü neticelerini idrak edecek olgunluğa erişmişse haksız fiillerinden sorumlu tutulabiliyordu.
2- Puberes Minores (Ergen Küçükler): Bunlar ergenlik çağına erişmiş küçüklerdi. Ergenlik çağına geçmek önceleri fiil ehliyetini tam anlamıyla kazandırıyordu. Böylece hukuki işlem ve haksız fiil ehliyeti başlıyordu. Ancak buluğa ermiş kimselerin fiil ehliyetini tam olarak elde etmelerinin lehlerine olmadığı anlaşılınca yeni bir yaş sınırı getirilmiştir. 25 yaşın altındaki ergenlerin hukuki muameleler için gerekli olan idrak ve sezginliğe her zaman sahip olmadıkları düşüncesinden hareketle 14 – 25 yaş arasındaki kişiler aldatılmalarına karşın lex plaetoria kanunuyla korunmaya başlanmıştır.
Lex plaetoria kanunuyla praetor, ergen küçüğe (minor) yaptığı hukuki işlemlerden dolayı dava açılması halinde bir defi tanıyor ve küçük yüklendiği edimi yerine getirmekten kaçınabiliyordu. Çocuğa tanınan bir in integrum restitutio (eski hale iade) ile bu muameleyi hiç yapılmamış hale getirmek mümkündü. Bu kanundan sonra 14 – 25 yaş arası kişilerle hukuki ilişkiye girişecekler kanunun kendilerine uygulanmasından çekinmeye başladıkları için bu kişilerle muamele yapmamaya başladılar. Bundan dolayı minor denilen ergen küçüklerin 3. kişilerle hukuki işlemlerini tereddüde mahal vermeyecek tarzda yapabilmeleri için kayyım atanmaya başladı. Minor denilen ergen küçükler işlem yaparken kayyımın onayını almalıydı. Kayyımın onay verdiği bir işlem daha sonra iptal edilemiyordu.
3- Yaş İmtiyazı: 25 yaşını tamamlamış olan bir sui iuris Romalının kandi malvarlığını kendi işlem ve fiilleriyle yürütmesine hukuki bir engel yoktu. Ancak İmparator Constantinus’un verdiği bir imtiyazla erkekler 20 kadınlar 18 yaşından itibaren 25 yaşındakilerin durumuna sahip olabiliyorlardı.
CİNSİYET:
Roma’da kadınlar erkeklerle eşit durumda değildi. Babasının veya kocasının hakimiyetinde olmayan sui iuris kadınlar vesayet altına konuluyorlardı. Ius civile’nin şekli muamelelerinde ve kendilerini borç altına sokan, malvarlığını azaltan muamelelerde kadınlar vasilerinin auctoritas’ına ihtiyaç duyarlardı. Klasik devirde vasinin auctoritas’ı sadece şekli bir meseleye inmiş ve imparatorluk devrinden itibaren en az 3 çocuk doğurmuş kadınların vesayetten kurtulacağı belirtilmiştir. Ergen kadınların haksız fiil ehliyetinde her hangi bir sınırlama mevcut değildi.
AKIL HASTALIĞI:
Akıl hastalığı hukuki muamele ve haksız fiil ehliyetini tamamen kaldıran bir durumdu. Akıl hastalarının malvarlığıyla kayyımı ilgilenirdi. Temyiz kudretini zaman zaman kazanan akıl hastalarının bu sırada yaptığı hukuki işlemler Roma’da bazen geçerli sayılırdı.
İSRAF:
Müsrif kimselerin fiil ehliyeti esas itibariyle kısıtlanmamıştır. Ancak malvarlığını düşüncesizce harcamak suretiyle kendisini ve ailesini muhtaç duruma düşürecek olanlara başvuru üzerine magistra tarafından kayyım tayin edilecek olursa müsrifin hukuki muamele ehliyeti sınırlanmış olurdu. Bu kişi haksız fiillerinden sorumlu olur, hak iktisap edebilir ancak malvarlığını azaltan muameleleri yapamazdı.
Roma Hukuku Bazı Ders Özetleri
- 1-Roma Hukukunun Önemi
- 2-Roma Devletinin Siyasi Devirleri / Krallık Devri (Regnum)
- 3-Roma Devletinin Siyasi Devirleri / Cumhuriyet Devri (Res Publica)
- 4-Roma Devletinin Siyasi Devirleri / İlk İmparatorluk (Principatus)
- 5-Roma Devletinin Siyasi Devirleri/ Son İmparatorluk (Dominatus)
- 6-Roma Hukuku Tarihi / Eski Hukuk Devri
- 7-Roma Hukuku Tarihi / Klasik Hukuk Devri
- 8-Roma Hukuku Tarihi / Klasik Sonrası Devir
- 9-Roma Hukuku / Hak
- 10-Roma Hukuku / Aile
- 11-Roma Hukuku / Hukuki Muamele
- 12-Roma Hukuku / Fiil Ehliyeti
- 13-Roma Hukuku / Hukuki Muamelelerin Hükümsüzlüğü (Yokluk, Butlan, …)
- 14-Roma Hukuku / İrade ve Beyan Arasındaki Uyumsuzluk Halleri
- 15-Roma Hukuku / İrade Bozuklukları (Hata, Hile, Tehdit)
- 16-Roma Hukuku / Hukuki Muamelenin Arızi Unsurları (Şart, Vade, Mükellefiyet)
- 17-Roma Hukuku / Temsil ve Munzam Davalar
Roma Hukukunun Diğer Ders Özetleri İçin Tıklayınız.